İşine gelen yargı kararını alkışlıyor işine gelmeyince isyan ediyor! CHP'nin özlemi moğultay yargısı
Çok sayıda ihbar, delil ve tanık ifadeleriyle açılan soruşturmalar üzerinden yargının siyasallaştığını öne süren ve hoşlarına gitmeyecek kararlar veren yargı mensuplarını “oğlum, ayağını denk al”, “alnını karışlarım”, gibi ifadelerle tehdit edip parmak sallayan CHP’lilerin, işlerine gelen kararlar sonrası mahkeme kararlarını alkışlarla kutlaması, CHP’nin Mehmet Moğultay yargısına duyduğu özlem olarak değerlendirildi.
Kendi içlerinden gelen çok sayıda ihbar, delil ve tanık ifadeleriyle açılan soruşturmalar üzerinden yargının siyasallaştığı yalanını öne süren ve kendi hoşlarına gitmeyecek kararlar veren yargı mensuplarını “oğlum, ayağını denk al”, “alnını karışlarım” gibi ifadelerle tehdit edip parmak sallayan CHP’liler, işlerine gelen kararlar sonrası memnuniyet duyup sessizliğe bürünüyor, hatta mahkeme kararlarını alkışlarla kutluyor.
SAVCIYI ALANEN TEHDİT ETTİLER
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikap iddialarının odağındaki isimlere yönelik soruşturmaları başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in ailesini ve çocuklarını tehdit eden, bağımsız yargıya “sarayın yargısı” diye iftira atan CHP’liler, önceki gün verilen eteleme kararını CHP Genel Merkezi’nde alkışlarla karşıladı. CHP’nin yargıya yönelik ikiyüzlü ve tutarsız tutumunu katıldığı canlı yayında eleştiren CHP’li eski Milletvekili Barış Yarkadaş, “Bir hukuki güvensizlik ve hukuki belirsizlik var. CHP Genel Merkezi’nde karar alkışlarla karşılanmış. Peki, kardeşim bu CHP Genel Merkezi, daha dün akşama kadar ‘Mahkeme kararlarını tanımıyoruz’ demiyor muydu? ‘Mahkeme kararlarını tanımıyoruz’ diyorsun. Ama mahkeme seni sevindiren bir karar verdiğinde onu alkışla karşılıyorsun. ‘Tanımıyorum’ dediğin mahkemeye Genel Başkan, milletvekillerini yolluyor. Milletvekilleri biri giriyor biri çıkıyor. Sürekli olarak Genel Başkan Özgür Özel’e anlık bilgi veriyorlar. Kardeşim, tanımadığınız bir mahkemeyse niye bu kadar önemsiyorsunuz?” diye sordu.
İŞİNE GELDİĞİ GİBİ HAREKET EDİYOR
Akit’e konuya ilişkin değerlendirmede bulunan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hasan Arslan da, şunları dile getirdi: “Zamanında biz AK Parti olarak yargının her türlü yaptırımıyla karşılaştık. 28 Şubat’ta da bu 367 olayında da yargının her türlü kasti hareketine maruz kalmış bir hareketiz. Fakat biz her zaman eleştirsek de CHP’liler gibi ‘Yargıyı tanımıyoruz’ demedik. Türkiye bir hukuk devletidir dedik ve ‘yargı kararlarını tanımıyoruz’ demedik kesinlikle. Yani eleştirebilirsiniz, yanlış bulabilirsiniz. Haklı olduğunuz yönleri savunabilirsiniz. Bunlarda hiçbir tereddüt yok. Ama CHP maalesef işine geldiği gibi hareket ediyor ve biz hiçbir zaman 367 kararında da partinin kapatma davalarında da halkı sokağa, eyleme davet ettik mi? Halkı isyana davet ettik mi, etmedik. Bu ülkeyi karıştırmak demektir. Çünkü halkı hukuksuzlaştırmak demektir. Biz hiçbir zaman böyle bir yaklaşımı tasvip etmiyoruz. Ülkemiz bir hukuk devletiyse hukuka uymak zorundayız. Bakın karara saygı duymayabilirsiniz ama hukuka saygı duymanız gerekir. CHP maalesef işine geldiği gibi hareket ediyor. Kendi çıkarı ne doğrultudaysa o yönde hareket ediyor. Apaçık hırsızları korumaya çalışıyor maalesef. Keşke bunları yapmasa da somut delillerle hırsızlığı tescil edilenlere ‘Evet, bu bizim içimizden çıktı. Hırsızmış maalesef. Biz yanılmışız’ diyebilse. Ama bu cesarette değil CHP. Böyle olunca da bu partinin Türkiye’yi yönetme kabiliyeti olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
KADROLAŞMANIN BABALARI
Vatandaşımız da bunu takdir ediyordur kanaatimce. Onlar AK Parti’yi yargıyı siyasallaştırmakla suçluyorlar fakat, yargıyı CHP’nin siyasallaştırdığı yakın geçmişimizden akıllardadır. CHP zihniyetinin iktidarda olduğu dönemde eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay’ın ‘Ben CHP’lileri işe almayacağım da MHP’lileri mi alacağım?’ sözünü hepimiz hatırlıyoruz. Yine eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay döneminde de CHP kadrolaşması yaşanmıştır. Yargıyı asıl siyasallaştıran işte bu CHP zihniyetidir. Şimdi de siyasallaştırıyorlar. Muhalefette olsalar da siyasallaştırıyorlar. Bunlar iktidara gelse emin olun her şeyi siyasallaştıracaklar ki bunu diyebiliyorlar. Bu kadar demokratik bir ülkedeyiz. CHP’nin bu yaklaşımını vatandaşımızın takdirine bırakıyorum.”
1995’teki koalisyon döneminde CHP’li Adalet Bakanları Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay hakim ve savcı kadrolarını parti sempatizanı isimlerle doldurdu. Oktay ve Moğultay döneminde binlerce hakim ve savcı alınırken, mülakat sınavında CHP sempatizanı olmayan özellikle milliyetçi-muhafazakar isimler tek tek elenmişti.