Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin YÖK’ün hazırladığı raporda “yatay geçişin usulüne uygun yürütülmediği”nin açıklandığına dikkat çeken hukukçular, diplomanın iptal edilmesi, sorumlular hakkında hesap sorulması gerektiğini belirttiler. Avukat Ali Kaan Kılıçoğlu, İmamoğlu’nun diplomasının iptalinin gerekeceğini söylerken, Avukat Tamer Mahmutoğlu da, mevzuata aykırı işlemle ilgili üniversite yetkilileri hakkında idari ve yargı işleminin yapılması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı hayali kuran CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploma skandalı büyüyor... 2020 yılında bir CİMER başvurusuna verdiği cevapta İmamoğlu’nun usulsüz geçişi için “uygundur” cevabı veren İstanbul Üniversitesi’nin, 2015 yılında 2 yıllık ön lisans okuyan 215 öğrencinin usulsüz şekilde 4 yıllık lisans programına kaydedildiği fark edildiğinde, kayıt ücreti yatıran ve güz dönemi sınavına giren öğrencilerin kaydını sildiği tespit edildi.
KAYDININ SİLİNMESİ GEREKİR
Gazetemize açıklamada bulunan Avukat Ali Kaan Kılıçoğlu, konuya ilişkin şunları söyledi: “Yalan sonsuza kadar sürmez. Elbet bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. YÖK’ün raporunda belirtildiği gibi denkliği bulunmayan KKTC’de bir üniversiteden usulsüz yatay geçiş yapılan İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı’nın tanınırlık, yatay geçiş, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair işlemleri Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediğine dair her aşamasında şaibe olan bir işlemle gerçekleştirilmiş. Savcılık soruşturması sonucunda mahkemelerin vereceği karar neticesinde şayet usulsüz bir durum söz konusuysa, usulsüz bir şekilde üniversitelere kayıt yaptıranların kaydının silinmesi gibi, yatay geçiş yapanların da kaydının silinmesi ve diplomasının iptali gerekir. Söz konusu usulsüz işlemi yapan üniversite görevlileri hakkında da yaptırım uygulanmalıdır. Her defasında hukukun üstünlüğünden bahseden İmamoğlu’nun şaibeli işlerinin bitmemesi, Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan ederken yaptığı işler, kendisini Cumhurbaşkanı adayı göstermek için yaptığı mücadeleler gösteriyor ki; toprak kazılsa içinden daha çok cenazeler çıkacak. Milletimiz dürüst siyasetçiye oy vermese bile gönüllerinde tutar. ”
MEVZUATA AYKIRI OLAMAZ
Avukat Tamer Mahmutoğlu da şöyle konuştu: “Ekrem İmamoğlu’nun diploma konusunda kamuoyunu bilgilendirmesi artık bir zorunluluktur. Aynı şekilde iddia edildiği üzere iki yıllık ön lisans eğitimi gören İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’nin 4 yıllık lisans programına geçişini yapan İstanbul Üniversitesi görevlileri tarafından bu işlemin hangi mevzuata göre yapıldığına dair kamuoyuna bilgi verilmesi zorunluluğu hasıl olmuştur. Eğer yapılan işlem mevzuata uygun ise bunun açıklanması gerektiği gibi aykırı bir durum var ise bu takdirde de diplomasının derhal iptal edilmesi hukukun bir gereğidir. Aksi bir durumun varlığı halinde bu işlemle ilgili üniversite yetkileri hakkında idari ve yargısal işlemlerin başlatılması gerekmektedir. Bu hukuka aykırı işlem nedeniyle İstanbul Üniversitesi tarafından tıpkı 2015’te yapılan usulsüz kayıtların silinmesi işlemi gibi İmamoğlu’nun iki yıllık ön lisans programından usulsüz olarak 4 yıllık lisans programına geçişine ilişkin gereken iptal işleminin yapılması, diplomasının iptal edilmesi gerekmektedir.”
VURAL SAVAŞ BİLE SÖYLEMİŞ
Öte yandan, PKK’nın siyasi uzantısı DEHAP’ın 4 yöneticisi, 3 Kasım 2002 seçimleri için gerçek dışı evrak verdikleri gerekçesiyle “resmi belgede sahtecilik” suçundan 1 yıl 11 ay 11’er günlük hapis cezasına çarptırılmıştı. Müslümanlara yönelik düşmanca tutumu sebebiyle CHP tarafından baş tacı edilen eski Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’ın 3 Ekim 2003’te Hürriyet gazetesinde Emin Çölaşan’ın köşesinde konu hakkında yayınlanan mektubunda şu ifadeler yer almaktaydı: “Kamu hukukunda, temelinde sahtekârlık bulunan bir işlem, üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun kazanılmış hak doğurmaz. Örneğin üniversiteye giriş sınavına katılabilmek için lise diploması sahibi olmak şartı yasalara konulmuşsa, sınava sahte diploma ile katılan kişi birincilikle kazansa, seçtiği fakülteyi de birincilikle bitirse, mesleğinde ilerleyip yüksek mahkeme üyesi bile olsa, yıllar önce yaptığı sahtekârlık anlaşıldığı takdirde meslekten atılır. General olsa rütbeleri sökülür. Bu işlemler için ayrı bir yasa hükmü de gerekmez.”