Marmaris depremi: Süleyman Pampal’dan korkutan açıklamalar
Marmaris’teki 5,8 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede daha büyük depremlerin “mutlaka yaşanacağını” savunan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, tsunami uyarısı da yaptı.
Dün gece saatlerinde, Marmaris açıklarında 5,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Birçok ilde hissedilen deprem sırasında 14 yaşındaki Afranur Günlü, geçirdiği panik atak sonrası kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. 69 kişiyse deprem nedeniyle yaralandı.
Yaşanan depremin daha büyük sarsıntılara gebe olup olmadığı sorusu gündeme geldi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgede daha büyük depremlerin olabileceğini vurguladı. Haberler.com'dan Melis Yaşar'a değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgenin Girit-Rodos hattı, Strabo Pliny hendekleri ve Fethiye-Burdur transform fayı gibi aktif fay hatları üzerinde olduğunu belirtti. Bu fayların 9 büyüklüğüne kadar yıkıcı depremler üretebileceğini söyleyen Pampal, “Bu bölgede daha büyük depremler mutlaka olacak, hiç şüphe yok” ifadelerini kullandı.
“9’a kadar yıkıcı depremler…”
Pampal, “5,8'lik bir deprem çok büyük bir deprem değil. Ancak bölge, Girit-Rodos hattı dediğimiz hat ve bu bölgeye çok yakın olan Strabo Pliny Hendekleri dediğimiz hendekler, transform faylar var. Fethiye Burdur transform fayı söz konusu bunlar aktif ve levha sınırlarında etkili olan faylar, tektonik hatlar. Türkiye'de Burdur fayının üzerinde büyük yıkıcı bir deprem yaşandı. Ege Adaları'nın pek çoğu bu volkanik faaliyet sonucu oluşuyor. Güneydeki Afrika'yla Kuzeydeki Anadolu'nun sınır altı önemlidir. 9'a kadar hareketli, yıkıcı deprem üretiyor. Bölgede yıkıcı depremlerin olması sürpriz değil.” dedi.
“Şüphe yok, daha büyükleri gelecek”
“Bölgede daha büyük depremler olabilir mi?” sorusunu yanıtlayan Pampal, “Bunlara haberci diyebiliriz ama daha büyüğünü getirir demek çok doğru olmayabilir. Daha büyüğü zaten olacak yani var. Bu bize diyor ki burası hareketli, burada yakın geçmişte 8-8,5 depremler ürettim ben diyor. Daha büyükleri gelecek. Buna hiç şüphe yok. Burası çünkü dünyanın böyle birkaç levhasının yeri yani Anadolu levhası diyoruz. Ege'nin içinde, Rodos'un güneyinde, Kıbrıs'ın güneyinden geçen Kıbrıs ve Helen yayları var.” diye konuştu.
Tsunami uyarısı
Pampal, Hürriyet’e yaptığı açıklamada ise, bu tür depremlerin en dikkat çekici özelliklerinden birinin tsunamiye yol açabilmeleri olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Pampal, “Özellikle Güneybatı Anadolu kıyıları, geçmişte bu tür etkilerle karşılaşmış. Antalya’dan başlayarak Muğla, Aydın ve İzmir kıyılarında daha önce tsunami dalgaları gözlemlendi. Ancak bu durum, abartılacak ya da paniğe kapılmayı gerektirecek bir tehdit değil” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Pampal sözlerine şöyle devam etti: “Tsunamiler, depremin hemen ardından başlar ve depremin merkez üssü kıyılara ne kadar uzaksa, kıyıya ulaşma süresi de o kadar uzun olur. Örneğin, sınır hattı yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta ve bu da bize kıyı bölgelerimizin 15-20 dakikalık bir tahliye süresi olabileceğini gösteriyor. Ayrıca AFAD’ın bu konuda hazırlık ve erken uyarı sistemlerine yönelik çalışmaları da var. Dolayısıyla, doğru önlemlerle tsunami kaynaklı kayıpların en aza indirilmesi mümkün.”
