Yazar Ali Erkan Kavaklı kitapların faydalarını ve tavsiyelerini kaleme aldı.
Yazar kavaklının kitaplar hakkında işte o yazısı;
HEDEFLERİMİZ HAREKETE GEÇİRİR BİZİ
Kitap zihin dünyamızın zenginliği.
Kitaplar yol gösterir, ufuk açar, zekâ geliştirir.
Kitap okumak Allah’ın emri, okumak sevaptır.
Okuyan insan öğrenir, ilim öğrenmek insanın ahlakını güzelleştirir.
İslam güzel ahlaktır, buyurur Gönüller Sultanı Hz. Muhammed (sav).
Okumak bilgili, tecrübeli, bilge insanlarla sohbet etme fırsatı yakalamaktır.
Sinop’un Durağan ilçesinde öğrencilere seminerler verdim. Okuman, hedef belirleme, program yapma ve hedefimize ulaşmak için çalışmanın erdemlerini anlattım.
Değer Milli Eğitim Müdürü İbrahim Açıkgöz’ün programladığı bir haftalık semir sonunda memnuniyet anketi uyguladık. Öğrencilere seminerin kendilerine ne kazandırdığını sorduk.
Öğrenciler hayatlarını değiştirecek kararlar aldıklarını yazdılar.
En önemlileri şöyle sıralanabilir:
- Başarılı insanları örnek alacağım ve onları geçmek için çalışacağım.
- Büyük düşüneceğimi ve büyük hedefler seçeceğim.
- Ben de başarabilirim, başaranlardan bir eksiğim yok.
- İlim öğrenmek, okumak zekâyı geliştirir, daha zeki olmak için çok okuyacağım.
- Günlük 5 saatlik program yapacağım, programlı çalışacağım.
- Her hafta en az iki deneme yapacağım, netlerimi artırmak için hedefler koyacağım.
- Ders notlarımı yazıp yükseltmek için hedefler koyacağım.
- Tv, bilgisayar, cep telefonu ve tableti bilinçli kullanacağım, ders çalışma saatimde bunları kapalı tutacağım, vaktimi boşuna harcamayacağım.
- Bir dersten başlayarak sınıf birincisi olmak için çalışacağım.
- Dürüst, ahlaklı olacağım. Ömür boyu alnı açık ve başı dik yaşamak, öldükten sonra cennete gitmek için inancımı koruyacağım, iyilik yapacağım.
Yozgat, Sorgun’da Değerli Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Ekinci’nin organize ettiği çok verimli ir seminer gerçekleştirdik, verimlilik anketi düzenledik. Bir öğrenci, seminer sana ne kazandırdı sorusuna hiç unutamayacağım şu cevabı vermişti:
“Zor zannettiğim şeylerin kolay olduğunu öğrendim.”
İnsanı harekete geçiren şey düşünceleri ve aldığı kararlardır.
Hedefi olmayan harekete geçmek, çalışmaz ve yeteneklerini geliştirmez.
Çocuğa‘sen bu işi yapamazsın, senin yeteneğin yok’ derseniz hareket geçmez.
Olumlu düşünmesini ve kendisini başarılı ve mutlu edecek kararlar almasını tavsiye eder;Arif Nihat Asya gibi yüreğine seslenirseniz iş değişir:
“Sen de geçebilirsin anadan, yardan, serden;
Senin de destanını okuyalım ezberden,
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.
Elde sensin, dilde sen, gönüldensin, baştasın.
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!”
Her çocuk deha potansiyeli ile dünyaya gelir, önemli olan bunu geliştirmektir, der TonyBuzan.
Allah, Kur’an’da, insanı yaratmadan önce “Yer yüzü halifesi yaratacağım.” buyurur.
Halifenin yeteneği vardır.
Yeteneksiz insan yoktur, yetenekleri keşfedilememiş ve geliştirilmemiş insanlar vardır.
Gençlerin yüreğine seslenmeli, asil duygularına hitap etmeli. Kendilerini ispatlamaları ve yeteneklerini geliştirmeleri için teşvik etmeli.
Çocuklarımıza Namık Kemal gibi seslenmeliyiz:
“Yüksel ki yerin bu yer değildir.
Dünyaya gelmek hüner değildir.”
BÜYÜK DÜŞÜN VE BÜYÜK HEDEF SEÇ!
Şehit Servet Asmaz İmam Hatip Lisesi’nde seminer veriyordum. Öğrencilere büyük düşünmelerini ve büyük hedefler seçmelerini tavsiye ettim. Hedefe ulaşmak için program yapmanın önemini anlattım, bir program örneği sundum ve benzer bir program yapmalarını tavsiye ettim.
Kimler program yapar diye sordum. Çoğunluk el kaldırdı ve programlı çalışma sözü verdi.
Gözden ırak bir köşede gruplaşmış, birbirleri ile konuşan birkaç öğrenci vardı. O tarafa baktım. Kimse elini kaldırmadı. İçlerinden birini sahneye çağırdım.
Enes’e program yapmak önemli, zamanı verimli kullanmamızı sağlar, yapar mısın, dedim.
-Niye yapayım?
Afalladım, lise öğrencisi. Her gün okula geliyor ve programlı çalışmayı kabul etmiyor.
Üsteledim:
-Okul bitince ne olacaksın?
-Hiç!..
Nasıl şaşırdığımı anlatamam. Okul çağına gelmeden bile çocuklara büyüyünce ne olacaksın sorusu sorarız ve küçüklükten itibaren çocukları yönlendirmeye çalışırız. Lise öğrencisinin hedefi yok ve hiç olmak istiyor.
Fena canım sıkıldı. Omuzuna dokundum ve saydırdım:
“Delikanlım, hiç olmak için okula gelmene gerek yok, gelmeden de hiç olursun. Hiç olmak için okula gelip öğretmenleri meşgul etmemeli, anne ve babanı masrafa sokmamalısın.”
Nefeslendim ve şöyle dedim:
“Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;
Dostunun yüz karası, düşmanın maskarası!” der Mehmet Akif Ersoy.
Çalışmaz, yeteneklerini geliştirmez, kendine ve ülkene faydalı eserler ortaya koymazsan Abraham, Josef, Yohannes çalışır; 1919’da olduğu gibi İstanbul’u işgal eder. İşgal altında, vatansız, bayraksız, şerefsiz, haysiyetsiz, namussuz, onursuz yaşamak zorunda kalırsın.
Çalışır ve yeteneklerini geliştirirsen vatanına ve bayrağına sahip çıkar; onurlu, şerefli, namuslu, alnı açık, başı dik yaşarsın.
Hangisini tercih ediyorsun?”
Enes’e mikrofonu uzattım ve üsteledim:
“Tercihini yap! Ne diyorsun?”
Yutkundu, arkadaşlarına baktı, bütün salon dikkat kesilmiş, onun tercihini bekliyordu.
“Hocam, öyle bir şey söyledin ki… Kim şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz yaşamak ister?”
-O zaman okul bitince ne olacağına karar vermelisin? Seni onurunla yaşatacak bir meslek seçmelisin?
-Hocam, bütün meslekleri gözden geçirmem lazım.
-Şimdi karar vermelisin. Ben sana yardım edeyim. Hangi derslerin iyi.
-Edebiyat, coğrafya ötekilere göre…
-Edebiyat öğretmenliğine ne dersin?
-İyi meslek.
-Öğretmen olmaya karar verdin o zaman.
-Verdim.
-Hedefine ulaşmak için program yapar mısın?
-Yapmak zorundayım.
Enes’i alkışlattım ve en öne oturttum.
Hiç olmak isteyen bir öğrenci, asil duygularına hitap edip onurlu ve şerefli yaşama hedefi koyması sağlanınca karar verdi, program yapmayı kabul etti.
Yavrularımızın asil duygularını harekete geçirmek içinArif Nihat Asya gibi seslenmeliyiz:
“Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini!
Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme delikanlım kendini!
Yürü hâlâ ne diye kendinle savaştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Senin kimseden eksiğin yok, istersen sen başarabilirsin.”
İslamiyet ilim dinidir, kitap dinidir. İlim insanı yükseltir.
Akif ne güzel söyler:
“Selamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır;
Hakiki Müslümanlık en büyük kahramanlıktır.”