• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hedef Avrupa’nın en büyüklerinden olmak

Yeniakit Publisher
2016-03-04 16:55:00 -
Hedef Avrupa’nın en büyüklerinden olmak

Kurulduğu yıldan bu yana Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’daki hızlı büyüyüşünü de sürdüren Rönesans Grubu, hedefini dünyanın en büyükleri arasında yer almak olarak belirledi.

Avusturyalı Alipe Bau GMBH şirketinin İsviçre’deki iştiraki Hergiswill şirketi ve Alman Heitkamp şirketini de bünyesine katarak Avrupa’daki ilerleyişine devam eden Rönesans Holding, dünyanın en uzun tüneli olacak Gotthard Base’in yapımını tamamlıyor. Hollandalı inşaat şirketi Ballast Nedam NV’nin de \%99’unu satın alan Rönesans, organik ve inorganik büyümelerle hedefine adım adım yaklaşıyor.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK 10’UNCU ŞİRKETİ
Rönesans Holding çatısı altındaki Rönesans İnşaat Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Düzyol, Rönesans İnşaat’ın küresel ölçekte büyümesini hızla sürdürdüğüne değiniyor. Bu alanda en prestijli çalışmalar arasında yer alan uluslararası inşaat sektörü dergisi Engineering News Record’un (ENR) “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhitleri” listesindeki hızlı yükselişin başarının en somut kanıtı olduğuna değinen Düzyol, “Dünyanın en büyük 250 taahhüt şirketi listesinde, son 3 yılda yaklaşık 50 basamak yükselmeyi başardık. 2012’de Rönesans İnşaat 81’inci, 2013’te ise 63’üncü sırada yer aldı” diyor. Şirketin 2014’te 53’üncü sıraya çıktığını hatırlatan Düzyol, “Bu yıl ise dünya sıralamasında 37’incisi, Avrupa’da ise 10’uncu şirketi olduk” diye vurguluyor.

“TÜRKİYE’Yİ TEMSİL ETMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ”
Elde edilen bu başarılı grafikte, Rönesans’ın üç kıtada, toplam 22 ülkede, 26 ofisle ve 37 bin çalışanıyla birbirinden dev projeler yürütmesinin büyük rolü olduğuna değinen Düzyol; “Çeyrek asra yaklaşan şirketimiz, Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil ediyor. Avrupa şehirlerinin en büyük projelerinde Rönesans İnşaat imzası bulunması, sadece bizim için değil ülkemiz için de gurur kaynağıdır. İnşaattan gayrimenkule, endüstriden enerji ve sağlığa global ölçekte sektörün dinamiklerini değiştiren projelere imza atmayı sürdürüyoruz. Türkiye, İsviçre, Almanya, Avusturya ve Finlandiya’daki bu projelerimizde 5 bin aşkın çalışan istihdam edilirken Hollandalı Ballast Nedam şirketini de aldıktan sonra Avrupa’daki toplam istihdam sayısı 7 bin üzerine çıkıyor. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı da içeren geniş coğrafyada faaliyetimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar başarıyla tamamladığımız ve sürdürdüğümüz 500’ün üzerinde proje var. 2014 cirosu 2,993 milyon dolar olarak gerçekleşen holding, bu cironun 2,567 milyon dolarını yurtdışında gerçekleştirmiş durumdadır.” ifadelerini kullandı.

SATIN ALMALARLA FAALİYET ALANI GENİŞLİYOR
Bölgedeki ciro hedefini 1 milyar Euro olarak belirleyen firma 2013 yılında 30’u aşkın ülkede inşaat projelerine imza atan ALPINE Group’un İsviçre’deki iştiraki ALPINE Bau GmbH şirketinin yüzde 100’ünü bünyesine katmış durumda. Şirket, 2014’te ise, Almanya’da 124 yıldır mühendislik ve inşaat alanlarındaki uzmanlığıyla güç sistemleri ve endüstriyel tesislerle köprü, altyapı gibi projeleri hayata geçiren Heitkamp Ingenieur und Kraftwersbau GmbH’nin de yüzde 100’ünü bünyesine katmayı başardı. Düzyol, Avusturya, Almanya ve İsviçre’deki bu şirketlerin “Heitkamp Construction GmbH” çatısı altında birleştirildiğine dikkat çekiyor.

4 BİN KİŞİ, 40 AYDIR ÇALIŞIYOR
Tüm bu satın almalarla Avrupa’daki faaliyet alanını genişletmeyi hedefleyen Rönesans’ın çatısı atındaki Rönesans İnşaat’ın ilk somut başarılarından biri “Gothhard Base Tüneli olacak. Tamamlandığında dünyanın en uzun tüneli olacak İsviçre Alpleri'ndeki Gotthard Base, ülkeyi Avrupa’nın büyüyen yüksek hızlı demiryolu ağına entegre olacak. Zürih ile Rotterdam, Frankfurt, Basel, Gotthard ve Lugano şehirlerini de birbiribe bağlayacak olan tünel, 57 kilometre uzunluğuyla dünyanın en uzun tüneli olacak. Toplam 16 milyar euro yatırım bütçesiyle tamamlanması planlanan tünel, Zürih ve Milano arasındaki mesafeyi 1 saat azaltarak, toplam 2 saat 40 dakikaya indirecek.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Saatte 250 kilometre hıza ulaşabilen 200’ü aşkın trenin aynı anda geçiş yapabileceği tünelden ağırlığı 4 bin tona kadar ulaşan yük trenleri de seyahat edebilecek. Tünelin günlük 65 yolcu treni ve 250 yük treni kapasitesi bulunuyor. Derinliği 2100 metreye kadar inen tünelin yapımının perde arkasındaki rakamlar da oldukça etkileyici. Toplam inşaat süresi 40 aylık bir zaman dilimini aşan tünel için günde 110 kişi çalışmış. Tüm projenin yarattığı istihdamın ise 4 bini aştığı belirtiliyor. İnşaat süresince 4 bin dokuman ve 22 bin sayfalık kâğıt işleri üretildiğini ekleyelim. Maksimum güvenlik için tünelde çok sık ve uzun soluklu test çalışmalarının da halen sürdüğü belirtilirken, bugüne kadar toplam 3 bin 500 test sürüşü yapıldığının altı çiziliyor. Toplamda 5 bin test sürüşü yapılacak; bu rakam aynı zamanda dünyanın etrafını 3 kez gezmeyle eş değer. Bu önemli başarıyla ilgili konuşan Heitkamp CEO’su Johannes Dotter; “Dünyanın en uzun tüneli Gotthard Base, Rönesans İnşaat ve diğer şirketlerin güç ve bilgi birikiminin birleşimidir” diyor. 

SEYAHAT SÜRELERİ KISALACAK, ÇEVRE KORUNACAK
AFTTG (ARGE Fahrbahn Transtec Gotthard) alt ortak girişimi ile birlikte TTG Konsorsiyumu (Transtec Gotthard) ve TAT Konsorsiyumu (Tunnel Alp Transit-Ticino) tarafından gerçekleştirilen Gotthard Base Tüneli, 57 kilometre uzunluğundaki iki adet tek hatlı tüpten oluşuyor. Çapraz geçitlerin, erişim tünellerinin ve şaftlarının tümü dahil olmak üzere tünel sisteminin toplam uzunluğunun 152 kilometreden fazla. Gotthard Base Tüneli ayrıca dünya genelindeki en derin demiryolu tüneli özelliğine de sahip.Tünelin Zürih’i, Milan ve Lugano’ya bağlayarak toplam ulaşım kapasitesini artıracağından bahseden Johannes Dotter, “Bu tünel, yolcu seyahat sürelerini kısaltarak çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltacak” diye vurguluyor. Böylece tünelle birlikte İsviçre, Avrupa’nın en büyük çevresel koruma projelerinden birisine de imza atmış olacak.

TAT Konsorsiyumu tünelin kazı çalışmalarını 2013 Eylül ayında tamamladı. TTG Konsorsiyumu ise Gotthard Base Tüneli’ndeki demiryolu teknolojisinden sorumlu... Konsorsiyum, beton bloklu hattın inşaatını, güç kaynağını, kablo sistemlerini, telekomünikasyon ve güvenlik sistemlerini sağlıyor. Çalışmaların tamamlanması planlanan Mayıs 2016’ya kadar, trenlerin saatte 275 kilometreye varan hızla dünyanın en uzun tünelinden geçmesiyle birlikte yaklaşık 5.000 test uygulamasının yapılması planlanıyor.

RÖNESANS HOLLANDALI ŞİRKETİN TAMAMINI ALIYOR
Rönesans’ın satın alma atakları bunlarla da sınırlı değil. Faaliyet gösterdiği ülkelere her geçen gün yenisini ekleyen Rönesans, Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde konut inşası ve mobilizasyon alanlarında önemli başarılara imza atan 139 yıllık geçmişiyle Ballast Nedam NV şirketinin de \%99’unu satın almış durumda. Bu birleşmenin her iki şirketin de uzun vadeli büyüme perspektifini yansıttığı ve daha kazançlı işlere doğru uluslararası olarak büyümenin avantajını beraberinde getireceğini vurgulayan Düzyol, “Ballast Nedam NV’nin entegre altyapı projelerine yönelik tasarım, mühendislik ve yönetim konularındaki bilgi birikimi ve uzmanlığının şirketimize büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. Hollanda’nın bu dev şirketi, uluslararası portfolyomuzda tamamlayıcı bir öğe olacak” diyor. Ballast Nedam NV’nin 2016 yılı ciro hedefi ise 760 milyon euro’nun üzerinde.
Bu satın almalarla rakamsal hedeflerin yanı sıra Rönesans İnşaat’ın sektörün en önde gelen firmalarından biri olma vizyonunu da sürdürüldüğünü vurgulayan Düzyol, sözlerini şu şekilde sürdürüyor; “Satın aldığımız şirketlerin mevcut tecrübeleri, mühendislik bilgi birikimi ve know-how’ıyla uluslararası piyasalarda güçlü projeler üretmeye devam edeceğiz. Amacımız, dünyanın en büyük 10 müteahhit firması arasına girmek.

Gotthard altındaki baz tünellerde, yer üstü kesimlerinin aksine balastsız bir demiryolu döşeniyor. Bu sayede trenler, gereken en yüksek kesinlik olan 250 km/saat'e varan hızlarda seyahat edebilecek. Balastlı bir demiryoluna kıyasla, balastsız bir demiryolunun iki avantajı bulunuyor: Balastsız olması daha az yüksek ve konumsal dengesinin daha fazla olmasını sağlıyor. Bu yüzden de bakım ihtiyacı daha az ve seyahat konforu daha yüksek.

Balastsız demiryolunun bileşenleri:
Demiryolu temelde az sayıda parçadan oluşmasına karşın, bunların yüksek rakamlarda monte edilmesi gerekir. İki baz tünel için gereken bileşenler yaklaşık olarak
- 400 km ray
- balastsız demiryolu için 480.000 beton travers (Tren yolu inşaasında rayların altına ve arasına konulan beton altlık veya blok )
- balastlı demiryolu için 90.000 beton travers
- 170.000 metreküp betondur.

Beton treniyle ray döşeme
Traversler betonlanarak döşendikten sonra, balastsız demiryolunun yol geometrisi artık düzeltilemez. Bu yüzden, montaj sırasında “yüksek teknik” gereklilikler karşılanmalıdır. Montaj 2 kilometrelik kısımlar halinde gerçekleşir. Traversler ve raylar gibi bütün malzeme tünele taşındıktan sonra, demiryolunun son derece yüksek bir hassasiyetle hizalanması ve bir tetkik aracıyla tetkik edilmesi gerekir. Ancak ondan sonra traversler kalıcı olarak yerlerine betonlanır. Bu amaç doğrultusunda Gotthard Tüneli için “tren üzerinde taşınan bir beton üretim tesisi” geliştirmiştir. Beton, tünelin içinde sahada üretilmekte ve bu sayede üretim ve döküm arasındaki taşıma mesafesi ortadan kalktığı için beton kalitesi artmaktadır. Yolun bitmiş hali, geri kalan demiryolu sistemi montajlarının yol tabanlı montajının temelini oluşturur.

Yenilikçi nokta aktüatörü
Tek yollu tüplerdeki yer sıkıntısı nedeniyle, noktalar İsviçre'de yeni olan bir aktüatör sistemiyle donatılmıştır. Mekanik kuvvetlerin levyelerle iletilmesi yerine, hidrolik bir aktüatör kullanılır.

Yer üstü kesimler
İki baz tünelin kuzeyi ve güneyinde yer alan yer üstü kesimlerine, beton traversli geleneksel balastlı demiryolu döşenmektedir. Hizmet ömürlerini uzatmak için, beton traverslere elastik tabanlar takılmaktadır.

Demiryolunun döşenmesi
120 metre uzunluğundaki raylar trenden çekip çıkarılır, tünel zeminine serilir ve ardından mesafe ölçüm cihazlarıyla birbirine bağlanır. 2.000 m'den fazla uzunluktaki raylar serildikten sonra, travers blokları özel vagonlarla "tam zamanında" tünele ve doğrudan serim pozisyonuna teslim edilir. Bloklar, serilmek üzere tekrar paketlenmeleri gerekmeyecek şekilde paketlenmiştir ve taşıma ambalajı çıkarıldığı anda serilebilirler. Bir gezer vinç yardımıyla, 60 traverslik bir uzunluk tek bir vinçle kaldırılır, taşınır ve raylar arasındaki zemine serilir. Traversler serildikten sonra, montaj için hizalanırlar. Ardından taşıyıcı sistem, sonra da raylar monte edilir.
 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23