Hükümete, Irak ve Suriye’den gelebilecek tehdit ve saldırılara karşı silahlı kuvvetlerin bu ülkelerde faaliyet göstermesine izin veren tezkere görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda yapıldı. Tezkere 98 Hayır’a karşılık 298 Evet ile kabul edildi
Hükümete, Irak ve Suriye’den gelebilecek tehdit ve saldırılara karşı silahlı kuvvetlerin bu ülkelerde faaliyet göstermesine izin veren tezkere görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda yapıldı. Açık olarak yapılan görüşmelerde tezkereye CHP ve HDP karşı oy verirken MHP destekleme yönünde tercihte bulundu. Hükümet adına tezkere ile ilgili bilgi veren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, hemen bir adım beklenmemesi gerektiğini ifade etti. Tezkere için AK Parti Grubu adına TBMM Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Ankara Milletvekili Emrullah İşler, CHP Grubu adına Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, MHP Grubu adına Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve HDP Grubu adına ise Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü söz aldı.
TEZKERENİN KAPSAMI GENİŞLETİLDİ
4 Ekim’de Irak ve 17 Ekim’de Suriye tezkerelerinin süresi doluyor. Hükümet Kurban Bayramı tatili sebebiyle tezkereleri süreleri dolmadan önce TBMM gündemine getirdi. Geçtiğimiz yıllarda her iki ülke için ayrı ayrı hazırlanan tezkereler bu yıl tek tezkere haline getirildi. Bu tezkerenin geçen yıllarda çıkarılan tezkerelerden farklı noktaları bulunuyor. Bu tezkerede TSK unsurlarının Irak ve Suriye’ye gönderilmesi ve faaliyette bulunmasının yanı sıra yabancı silahlı kuvvetlerin de Türkiye topraklarını kullanmasına izin veriliyor.
BAKAN YILMAZ: HEMEN BİR ADIM BEKLEMEYİN
Milli Savunma Bakanı ismet Yılmaz tezkerenin çıkar çıkmaz hemen bir adım atılacağı anlamının çıkarılmaması gerektiğini ifade etti. Meclis’te basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Yılmaz, “Tezkereden sonra hükümetin atacağı ilk adım ne olacak?” şeklindeki soruya “Tezkereden sonra hemen bir adım beklemeyin” diye cevap verdi.
SURİYE’DEKİİSTİKRARSIZLIĞIN NEDENİ ESAD REJİMİ
Bakan Yılmaz, Suriye’de istikrarsızlığın birçok sorunu da beraberinde getirdiğini ifade ederek, “Suriye’deki istikrarsızlığın nedeni rejimdir. Bu ülke her zaman mazlumların, yerinden edilenlerin, sığındığı huzur bulduğu bir ülke olmuştur. Suriye’den gelenler güvenlik buldukları bu topraklara sığınmışlardır. Türkiye 2013’te dünyada insanı yardımları milli gelire oranla ilk sırada miktar olarak da 3. sırada yer almaktadır.” dedi.
SÜLEYMAN ŞAH KARAKOLU’NU KORUMAK ASLİ GÖREVİMİZ
Bakan Yılmaz, Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu korumanın Türkiye’nin asli görevi olduğunu vurguladı. IŞİD terör örgütünün bölgede sorun oluşturduğunu belirten Yılmaz, 10 Haziran 2014’te 31 Türk şoförünün rehin alınması, 11 Haziran 2014’te Musul Başkonsolusu’nun IŞİD terör örgütü mensuplarınca ele geçirilmesinin Irak’tan kaynaklanan tehditleri apaçık ortaya koyduğunu belirtti. Irak’ta yaşanan olayların, Suriye’de olduğu gibi Türkiye’ye yönelik sığınmacı hareketine neden olduğuna dile getiren Yılmaz, “IŞİD saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan Ezidilerin sayısı Eylül sonu itibariyle 22 bin 250’ye ulaştı. Ayrıca önümüzdeki süreçte Irak ordusunun terk ettiği silahların ve özellikle Avrupa ülkesinden Irak’a verilen askeri malzemelerin, bir kez daha terör örgütlerinin ele geçmesi ve bu gücün Irak Kürt bölgesel yönetimine ve Türkiye’ye tehdit oluşturma ihtimali de mevcuttur.” dedi.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK RİSK VE TEHDİTLER ARTIYOR
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, terörü, terörün istismar ettiği sorunları, bölgenin sorunlarını bir bütün içinde ele alarak bitirmek istediklerini belirterek, nihai hedeflerinin bu tür tezkerelere artık bir daha hiç ihtiyaç duymayacak şekilde bir güven ortamı tesis etmek istediklerini bildirdi. Türkiye’nin güney kara sınırları boyunca ulusal güvenliğe yönelik risk ve tehditlerin, son dönemde yaşanan gelişmeler sonucunda ciddi şekilde arttığını aktaran Yılmaz, Türkiye’nin, komşu iki ülkeden kaynaklanan ve her geçen gün artan risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Risk ve tehditlerin en çok etkilediği ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini söyleyen Yılmaz, PKK terör unsurlarının varlığını sürdürdüğünü, IŞİD tehdidinin, her iki güney komşuda da açıkça ortada olduğunu belirtti.
Tezkere’nin hedefi huzura saldıran teröristlerdir” diyen ve terörün tüm milletin ortak sorunu olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Terörle mücadelenin başladığı tarihten bu yana görev alan tüm hükümetlerin öncelikli gündemi, terörle mücadele etmek olmuştur. Bu ortak sorunun çözümünde elde edeceğimiz başarı, ülkemizin başarısı olacaktır. Demokrasimizi güçlendirirken uygulayacağımız çok boyutlu ve kapsamlı tedbirler içeren bu süreç içerisinde lüzumu halinde ve caydırıcılık çerçevesinde askeri önlemler alınması, terörle mücadelemizde bütüncül yaklaşımı tamamlayacaktır. Nihai hedefimiz, bu tür tezkerelere artık bir daha hiç ihtiyaç duymayacağımız şekilde bir güven ortamının tesisidir.” diye konuştu.
BAHÇEKAPILI: İNSANLIK DRAMI YAŞANIYOR
Tezkere görüşmesinin yapıldığı oturumu yöneten Meclis Başkan Vekili Ayşenur Bahçekapılı terörün sebep olduğu bir insanlık dramı ile karşı karşıya bulunulduğunu belirtti.
TEZKERE MECLİS’TE KABUL EDİLDİ
Irak ve Suriye’deki örgütlerden Türkiye’ye yönelebilecek saldırıların bertaraf edilmesini öngören tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. 396 milletvekilinin katıldığı oylama sonucunda Hükümete Irak ve Suriye’den gelebilecek tehdit ve saldırılara karşı bu ülkelerde silahlı kuvvetlerin faaliyet göstermesine 1 yıllığına izin veren tezkere298 evet oyuyla kabul edildi. Tezkere için çoğu CHP’li 98 milletvekili hayır oyu verdi. Açık olarak yapılan görüşmelerde tezkereye CHP ve HDP milletvekilleri karşı oy verirken, AK Parti ve MHP milletvekilleri evet yönünde tercihte bulundu.
