Bilim insanları, ışık soğurabilecek (ışığı yakalamak, içine almak) şekilde değiştirerek yuvarlak bir solucan türünün (Caenorhabditis elegans) ömrünü uzatmayı başardı... Peki bunun insanlar açısından anlamı ne?
Mitokondri adı verilen ve enerjiyi dönüştürebilen organellere ışığa duyarlı bir tetikleyici ekleyen araştırmacılar, yaşlanma süreci başlamadan önce hücrelere yeterli enerji sağlanan süreyi uzattı.
ABD ve Almanya’dan araştırmacılardan oluşan ekibin çalışma sonuçları Nature Aging dergisinde yayınlandı.
Çalışma neden önemli?
Bunu hemen “güneş enerjisiyle çalışan insanlar” şeklinde anlamamak lazım. Ancak araştırmacılar elde ettikleri sonuçların, insanların yaşlanmasına ve yaşla birlikte riski artan hastalıkları ve sağlık sorunlarını tedavi etmeye ilişkin bilgi birikimimizi ilerleteceğini düşünüyor.
Ekip, “Çalışmada, ışıkla çalışan mitokondri kullanarak metabolizmayı basitçe güçlendirmenin, laboratuvar ortamındaki solucanların ömrünü uzattığı anlaşıldı” şeklinde sonuçları özetledi.
Mitokondri ve yaşlanma
Mitokondri, glikozun parçalanma ürünlere dayalı kimyasal reaksiyonlara olanak tanır. Sonuçta vücut için evrensel bir enerji taşıyıcı olan adenozin trifosfat (ATP) ortaya çıkar.
Söz konusu reaksiyonların mitokondri organelinin sarmal benzeri zarları arasında gerçekleşmesi sebebiyle, bu işlemin etkinliğine “membran (zar) potansiyeli” denir. Bu potansiyel, yaşla birlikte doğal bir şekilde düşer. Mitokondri bozulması, yaşlanmanın doğal bir sonucudur.
Araştırmacılar ne yaptı?
Yeni araştırmada bilim insanları ışıkla çalışan (optogenetik) bir proton pompasının mitokondri zarları arasında yüklü iyonları hareket ettirmek için kullanılabileceğini gösterdi ve enerji dönüşüm sürecini “desteklemeyi” başardı.
İşlem sonucunda hem membran potansiyeli hem de ATP üretiminin artması sağlandı. Solucanlar normale göre %30 – 40 arasında daha uzun yaşadı. Araştırma ekibi bu yeni genetik mühendislik işlemine mitokondri-ON veya mtON adını verdi.