'Haneleri batıran insanları hayattan koparan kumar illeti!'
Gazetemiz okurlarından Nizamettin Bekar ''Haneleri batıran insanları hayattan koparan kumar illeti!'' başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Kumar büyük bir illet. Haneleri batıran insanları hayattan koparan büyük bir illet. Her yasal iş helal değildir. Bakınız günümüzde gerek yasal gerekse yasal olmayan kumar oynatılmaktadır. Her ikisi de haramdır. Bundan dolayı her ikisinden de uzak durulmalıdır. Müslüman elinin kazancından daha hayırlı bir para yemeyecektir. Bundan dolayı helal bir iş tutup bu işten kazancınla hanımına ve .çocuklarına bakmaya çalışacaktır. Burada şunu açık olarak yazmak isterim ki kumardan kazanan yoktur. Belki ilk başlarda sana verirler ama asıl olan kumarda masa kazanır. Ondan dolayı kumarhaneler daima kazananlardır. Bugüne kadar kaybeden bir tek kumarhane yoktur. Burada şunu da yazmak isterim ki, bizlerin insanı kumara düşkündür. Fakiri zengini imkanlar ölçüsünde kumar oynamaktadırlar. Sonuçta her ikisi de kaybeder. Müslüman kumarın her çeşidinden uzak durmalıdır.
Bakınız yasal kumar ve yasal olmayan kumar ülkemizde serbesttir. Bundan dolayı genci yaşlısı zengini fakiri bu illete duçar olmuştur. Sizlere bir örnek vereceğim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Mahallede beş altı kişi bir çay ocağında konuşmaktaydık. Arkadaşlardan biri Nizamettin Hocam bu arkadaşı tanıyor musun diye sorduğunda ben kendilerine hayır tanımıyorum dedim. Arkadaş devamla Nizamettin Hocam bu arkadaş at yarışlarında iki evini kaybetti. Ben de kendilerine at yarışları oynarken ellerine kelepçe vuramadınız mı diye sorunca vuramadık Hocam dediler. Şimdilerde elin verdiğiyle geçinmeye çalışıyor demişlerdi. Her yasal iş helal değildir. Bundan dolayı devlet eliyle oynatılan kumar çeşitleri helal değildir. Şunu asla aklınızdan çıkarmayın ki kumar adı altında oynatılan tüm oyunlar haramdır ve büyük bir sıkıntıdır. Bugüne kadar kumardan para kazanan bir tek kişiye rastlamadım. Kim oynamışsa mutlaka büyük paralar batırmıştır. Ben kazandım diyen varsa buraya gelsin. Kumarda para kazanmak doğanın ruhuna aykırıdır. Burada sanal alemde oynatılan kumarda çok büyük boyutlarda para dönmektedir ve yaşları küçük çocuklarımızda erken para kazanmak arzusuyla bu sanal sitelerde kumar oynayarak ailelerini büyük kayıplara sebebiyet vermektedirler. Bundan dolayı kumarın toptan yasaklanması ve insanlarımızın eğitilmesi lazım gelmektedir. İnsanımıza az veya çok helal para kazanmanın önemi kavratılmalıdır. Bakınız ülkem geneli haram işler çok değerli. İlk önce insanımıza helal kavratılmalı ve helal bir iş tutmanın yollarının önü açılmalıdır. Sizler de takip etmektesiniz. Basına onlarca sanal bahis sitelerinde milyonlarca dolar para batıran ünlüler düşmektedir. Burada şunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız ki ünlüler oynadıkları gibi ünsüzler de sanal kumarın ağlarına düşmektedirler. Burada parayı ünlüler kaybettiği gibi ünsüzler de para kaybetmektedirler. Bakınız koskoca Osmanlının torunları nasıl oldu da bu kadar bozulma yaşamaktadırlar?! Ahlaksızlık bizde kumar bizde namazsızlık bizde vatana millete zararlı işler bizde yalan dolan adam kayırma bizde devletin malına musallat olma bizde?!
İnanın bana bu kadar bozulmaya nasıl duçar olduk bir türlü anlamıyorum. Biz nerde hata yaptık...Çocuklarımızın ve gençlerimizi sanal kumardan uzak tutabilmek için sanal aleme yasak da getirilmelidir. Bu durum özgürlüklerin aleyhinde bir çalışma değildir. Bu durum yani sanal aleme yasak getirmek gelişmiş ülkelerde de vardır. Bundan dolayı gençlerimizi kurtarmak için yasak getirilmelidir. Her yönüyle sanal alem denetlenmelidir. Kumar büyük bir illettir... Mutlaka uzak durulmalıdır...
DÜNYA VE AHİRET DENGESİ
Müslüman dünya ve ahiret dengesini güzel kurgulaması lazım gelmektedir. Hiç ölmeyecek gibi dünya için çalışmalı yarın ölecek gibi de ahiret için çalışmak lazım gelmektedir. Öncelikle şunu yazmak isterim ki insan denilen varlık dünyaya Allah’a iman ve ibadet için yaratılmıştır. Zariyat suresi 56. ayette Rabbimiz şöyle buyurmaktadır. “Ben insanları ve cinleri ancak bana iman etsinler ve ibadet etsinler diye yarattım.” Tabii ki insan ailesine bakmak için helal bir iş tutacak ve elde ettiği parayla hanımına ve çocuklarına bakması gerekmektedir. Bu da ibadettir. Fakat bu durum o kişiyi sadece dünyaya bağlamaması lazım gelmektedir. Yaratılış sebebini asla aklından çıkarmaması gerekmektedir. Peygamberimiz ölümü çokça hatırlayın diyerek kişinin dünyaya bağlanmasının önüne geçmeye çalışmıştır. Ölümü çokça hatırlayacağız. Bakınız eskiden cenazelerde katılım çokça olmaktaydı. Günümüzde ise cenazelere katılma azımsanmayacak kadar az olmaktadır. Geçenlerde öğle namazını kılmak için şehrimin güzel camilerinden İskenderpaşa camiine gittiğimde bir cenaze arabası geldi ve içinden cenaze ve bir kişi çıktı. O kişiyle bakıştığımızda haklısın Hocam artık cenazelere iştirak ve cenaze sahiplerinin acısını paylaşmak çok azaldı demişti. Bundan dolayı insanlarımızın dünyaya çok bağlandıklarını kendisine söyledim. Burada şu unutulmamalıdır ki ibadet ölünceye kadar devam etmektedir. Rabbimiz Hicr suresi 99. ayette şöyle buyurmaktadır. “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et” diyerek insanların ölünceye kadar ibadetle yükümlü olduğunu bildirmiştir. Kur’ani bir kavram olan ibadette üç mana yüklüdür. Bunlar Allah’a karşı görevlerimiz, topluma karşı görevlerimiz ve doğaya karşı görevlerimiz olmak üzere üç mana yüklüdür.
Allah’a karşı görevlerimiz namaz kılmak oruç tutmak ve kişi zenginse zekat vermek ve hacca gitmek üzere dört tanedir. Topluma karşı görevlerimiz arasında ise anne ve babamıza karşı görevlerimiz hanımlarımıza karşı görevlerimiz çocuklarımıza karşı görevlerimiz akrabalarımıza ve komşularımıza karşı görevlerimiz olmak üzere beş tanedir.