HAK-İŞ’ten asgari ücret açıklaması: Çalışanların yüzde 50’si asgari ücretli! Evli ve 2 çocuklu işçinin geçimini esas alalım!
Asgari ücrette gözler 12 Aralık’ta ilk toplantısını yapacak Pazarlık Masası’na çevrilirken HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’dan komisyon toplantısı öncesi önemli açıklamalar geldi. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının değiştirilmesini isteyen Arslan, “Sosyal güvenlik kurumu verilerine göre Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlası asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret genelde ülkelerde toplam çalışanların yüzde 5’i, yüzde 8’i, yüzde 10’unu geçmez. Ama Türkiye’de artık ortalama ücret haline gelmiş durumda. O zaman asgari ücret aile sorumlulukları da dikkate alınarak, tek işçi için değil, evli ve 2 çocuklu bir işçinin geçim maliyeti baz alınarak belirlenmeli. Rakam vermekten ziyade sistemi konuşmak gerekiyor” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışmasının ödülleri Ankara’daki törenle sahiplerini buldu. Ulusal ve uluslararası kategorilerde 4 dalda toplam 8 ödül ile ‘Sendikacı Gözünden’ kategorisindeki ödüllerin takdim edildiği tören sonrası, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Arslan asgari ücret gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Asgari ücretin minimum ücret olduğunu ifade eden Arslan, "Sosyal güvenlik kurumunun verilerine baktığımız zaman Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlası asgari ücretle çalışıyor gözüküyor. Asgari ücret genelde ülkelerde toplam çalışanların yüzde 5’i, yüzde 8’i, yüzde 10’unu geçmez. Niye Türkiye’de yüzde 50’den fazla? Maalesef işverenlerimiz asgari ücretin vergi dışı kaldığını dikkate alarak asgari ücretten gösteriyorlar ücretleri ama daha fazla ücret veriyor. Bundan dolayı da asgari ücretli çalışanların oranı yükseliyor. Örneğin işsizlik ödeneği asgari ücrete göre endekslenmiş cezalar, sosyal yardımlar bunların hepsi asgari ücrete endeksli olduğu için belirlenirken belirleyici olan Çalışma Bakanlığı değil Maliye Bakanlığı. O zaman biz diyoruz ikinci sorun asgari ücret sadece asgari ücret olsun. Diğer kalemleri başka bir düzenleme yapın " diye konuştu.
TÜİK’İN SEPETİYLE BİZİM SEPET TUTMUYOR
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının antidemokratik olduğunu belirten Arslan, "Çoğulcu değil, katılımcı değil. Asgari ücret belirlenirken TÜİK’in rakamları esas alınarak belirlenmeye çalışılıyor. TÜİK’in sepetindeki mal ve hizmetlerin oranı asgari ücretlinin tüketimdeki mal ve hizmetlerin oranından ayrı. Asgari ücretlinin gerçek ihtiyacı olan asgari ücret olmaktan çıkıyor. Diyoruz ki biz Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısını değiştirelim. Daha katılımcı olsun. Kriterler koyalım, sadece TÜİK’in kriterleri değil. TÜİK’in sepetiyle bizim sepet uymuyor. Evet o rakamlara itirazım yok ama oranları düşük. Halbuki işçiler için temel ihtiyaç maddelerinin oranları yüksek olması lazım. Kim yer almalı? İşçiler, temsilcileri, işveren. Çünkü kamuda çalışan kamudaki işçilerin ücreti asgari ücret değil. Daha yüksek. O zaman biz asgari ücreti belirlerken hükümetin burada yer almaması gerekiyor. Komisyonun yapısını değiştirelim. İlan edilen asgari ücreti yayınlasın ama asla komisyonda yer almasın" şeklinde konuştu.
HÜKÜMETLE İŞVERENİN BERLENMESİ ADALETSİZ OLUR
Aynı zamanda Arslan, şu ifadelere yer verdi: "Komisyonun yapısı değişmezse toplantıya katılmayacağız diye bir yıldır Türk-İş açıklama yapıyor. Biz de açıklama yapıyoruz. Diyoruz ki hükümete gelin, Türk-İş buraya katılmayacak. İşverenlerle hükümetin belirlediği asgari ücret sağlıklı olmaz. O zaman bir an evvel bir düzenleme yapalım. Maalesef hükümetimize, sayın bakanımıza iletmemize rağmen bugüne kadar herhangi bir düzenleme yapılmadı. Şimdi sayın bakanımız asgari ücret tespit konusunu toplantıya çağırdı. HAK-İŞ zaten istese de katılamaz. O zaman işverenlerle bir asgari ücret belirlenmesi de adaletsiz ve haksız olur. Bu haliyle Asgari Ücret Tespit Komisyonundan sağlıklı bir asgari ücret çıkarılamaz. 5 kişi işçi tarafında, 5 işveren tarafında, 5 de hükümet tarafında. Ancak o 5 kişinin oyu sayılmıyor. Bakanlığın tek oyu var, işverenin tek oyu var, işçilerin tek oyu var. Bakanlıktan 1 kişiyle işveren anlaşırsa asgari ücret belirleniyor. Dolayısıyla bakanın hükümet temsilcisinin tek kişiye indirilmesi teklifi sanıyorum kamuoyunu ikna etmek için geliştirmiş bir yöntem. Ama bunun hiçbir karşılığı yok. Burada Türkiye’nin sadece minimum ücretini belirlemiyoruz. Türkiye’nin ortalama ücretini belirliyoruz. O zaman burada sosyal taraflarının olması gerekmiyor mu?"
EVLİ VE 2 ÇOCUKLU AİLEYİ BAZ ALALIM
"Bizim temel talebimiz, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2 tane aktörü var. Biri işveren, özel sektör. İkincisi de işçiler. Bu ikisinin ortak belirlediği bir hakem de başkan olabilir. Belirleyemezse kura usulü olur. Bunun yöntemleri var. Toplam çalışanlar içerisinde asgari ücretlerin oranı yüzde 3, yüzde 5 olsa başka bir değerlendirme yaparız ama yüzde 50’den fazla olunca başka bir şey söylemek gerekmiyor. Biz minimum ücreti mi tespit edeceğiz, geçim ücretini mi tespit edeceğiz, ortalama ücreti mi? Sadece enflasyon değil, aile sorumlulukları da dikkate alınarak, tek işçi için değil, evli ve 2 çocuklu bir işçinin esas alınarak burada asgari ücreti belirleme söz konusu olmalı. Ayrıca Türkiye büyüyor. Bu yıl da 3.5-4 arası, önümüzdeki yıl yüzde 4’ün üzerinde büyüyecek. O zaman bu büyümeden de asgari ücretin pay alması gerekiyor. Büyümeden pay alırsa, enflasyon artı refah payı olursa, geçmiş kayıplar da telafi edilirse ortaya çıkacak rakam minimum ücreti belirler. Rakam vermekten ziyade sistemi konuşmak gerekiyor."

