Güney Kore, son yıllarda düşük doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusuyla dikkat çekiyor. Ülkenin İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamaya göre, Güney Kore’de 65 yaş ve üzeri nüfus, toplam nüfusun yüzde 20’sini aşarak 10,24 milyona ulaştı. Bu oranla ülke, demografik olarak “süper yaşlı toplum” kategorisine resmen girmiş oldu. Birleşmiş Milletler’in tanımına göre, bir toplumda 65 yaş üstü nüfusun oranı yüzde 20’yi geçtiğinde “süper yaşlı toplum” statüsü kazanılıyor.
Güney Kore, son yıllarda düşük doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusuyla dikkat çekiyor. Ülkenin İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamaya göre, Güney Kore’de 65 yaş ve üzeri nüfus, toplam nüfusun yüzde 20’sini aşarak 10,24 milyona ulaştı. Bu oranla ülke, demografik olarak “süper yaşlı toplum” kategorisine resmen girmiş oldu. Birleşmiş Milletler’in tanımına göre, bir toplumda 65 yaş üstü nüfusun oranı yüzde 20’yi geçtiğinde “süper yaşlı toplum” statüsü kazanılıyor.
Düşük Doğum Oranları Alarm Veriyor
Güney Kore, yıllardır dünyanın en düşük doğurganlık oranlarından birine sahip. 2023 verilerine göre, bir kadının yaşamı boyunca sahip olduğu ortalama çocuk sayısı (toplam doğurganlık oranı) 0,72 ile rekor düşük seviyelerde seyrediyor. Nüfusun sabit kalması için bu oranın en az 2,1 olması gerektiği düşünüldüğünde, ülkedeki demografik krizin boyutu daha net ortaya çıkıyor. 2024 yılında doğum sayısında küçük bir artış gözlense de (0,75’e yükseldi), uzmanlar bu yükselişin krizi çözmek için yeterli olmadığını belirtiyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan “Güney Kore’nin Doğmamış Geleceği” başlıklı raporda, mevcut trendlerin devam etmesi halinde ülkenin nüfusunun 60 yıl içinde yarıya düşebileceği uyarısı yapıldı. 2025 itibarıyla 51,8 milyon olan nüfusun, 2082 yılına kadar 36 milyona gerileyebileceği tahmin ediliyor. Bu durum, iş gücü azalması, emeklilik sistemine baskı ve ekonomik büyümeyi sürdürmede zorluklar gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
Yaşlanan Nüfusun Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Nüfusun yaşlanması, Güney Kore’nin ekonomik ve sosyal yapısını derinden etkiliyor. Çalışma çağındaki nüfusun (15-64 yaş) oranı şu anda yüzde 72,7 iken, 2067 yılında bu oranın yüzde 45,4’e düşmesi bekleniyor. Aynı dönemde 65 yaş üstü nüfusun oranı ise yüzde 46,5’e ulaşarak ülkeyi dünyanın en yaşlı toplumlarından biri haline getirebilir. Bu değişim, zorunlu askerlik sistemini bile tehdit ediyor; çünkü genç nüfusun azalması, asker sayısında ciddi bir düşüşe yol açabilir.
Hükümet, bu krize karşı yıllardır çeşitli teşvik politikaları uyguluyor. Son 20 yılda yaklaşık 286 milyar dolar harcayan Güney Kore, ailelere maddi destek, sübvanse edilmiş konut projeleri ve ücretsiz ulaşım gibi imkanlar sunuyor. Ancak bu çabalar, doğum oranlarını artırmada yeterli başarıyı sağlayamadı. Uzmanlar, sorunun temelinde yüksek eğitim maliyetleri, uzun çalışma saatleri, iş-yaşam dengesizliği ve kadınların iş gücündeki eşitlik eksikliği gibi yapısal sorunların yattığını vurguluyor.
Hükümetten Yeni Adımlar
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 2024 yılında düşük doğum oranlarını “ulusal acil durum” olarak nitelendirerek “demografik ulusal acil durum” ilan etti. Bu kapsamda, çocuk bakım desteği artırılması, ilkokullarda okul sonrası programların genişletilmesi ve geçici bir Nüfus Strateji Planlama Bakanlığı kurulması gibi adımlar atılacağı açıklandı. Ancak, bu politikaların ne ölçüde etkili olacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Gelecek Tehlikede mi?
Güney Kore’nin yaşlanan nüfusu ve düşen doğum oranları, sadece ülkeyi değil, küresel çapta gelişmiş ekonomileri de ilgilendiren bir soruna işaret ediyor. Eğer mevcut eğilimler değişmezse, Güney Kore’nin kasabaları “yok olma riski” ile karşı karşıya kalabilir ve ülke, ekonomik gücünü sürdürmekte zorlanabilir. Hükümetin ve toplumun bu krize karşı alacağı önlemler, Güney Kore’nin geleceğini belirlemede kritik bir rol oynayacak.