Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa genelinde, AB’nin üzerine kurulu olduğu değerleri sorgulanır hale getiren aşırı akımların zemin kazanmasını endişeyle takip ettiklerini, entegrasyondan geri dönülmesini ve sınırların kapatılmasını dahi savunan bu tür akımların, tarihin akışına ve AB projesinin gelişme seyrine tezat teşkil ettiğini belirtti.
ANKARA - Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre Gül, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
AB’nin yeni yöneticilerinin, birliği uluslararası ekonomik ve siyasi gelişmelere uyarlayarak, etkili bir küresel aktör haline getirebilecek stratejik vizyonu taşımalarının önemine vurgu yapan Gül, “Zira Avrupa genelinde, AB’nin üzerine kurulu olduğu değerleri sorgulanır hale getiren aşırı akımların, zemin kazanmasını endişeyle takip ediyoruz. Entegrasyondan geri dönülmesini ve sınırların kapatılmasını dahi savunan bu tür akımların, tarihin akışına ve AB projesinin gelişme seyrine tezat teşkil ettiği kanaatindeyiz” uyarısında bulundu.
Gül şu uyarılarda da bulundu: “Avrupa Birliği bugün, uluslararası sistemdeki değişiklikler ile küresel ekonomik krizin etkileriyle karşı karşıyadır. Doğru kararlar alınmadığı takdirde, birliğin kuruluş felsefesinden uzaklaşılması tehlikesi mevcuttur.”
Müreffeh yaşam şartlarına sahip Avrupa halklarının önündeki en büyük tehlike, korumacı güdülere kapılıp, içe kapanma refleksiyle hareket edilmesi olacaktır. Nitekim ortak değerler üzerine kurulu Avrupa Birliği, günümüzdeki konumuna içe kapanarak değil, dışa açılarak gelmiştir. Genişleme, AB projesinin başarısında anahtar rol oynamıştır.
Gül, Avrupa Birliği’nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkeleri üzerine inşa edildiğinin hatırdan çıkartılmaması gerektiğine işaret ederek, şunları belirtti:
“Bugüne kadar “Çeşitlilik içinde Birlik” ilkesini şiar edinmiştir. Son yıllarda AB ülkelerinde yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobiden beslenen aşırı akımların güçlenmesi, öncelikle Avrupa’nın kendi değerlerine yönelik bir tehdit oluşturmaktadır. Böyle bir dönemde Türkiye, stratejik tercihi olan Avrupa Birliği üyelik perspektifini kararlıkla muhafaza etmektedir. AB’nin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümüne katkı sağlama iradesi de tamdır. Avrupa Birliğinden ise teknik bir süreç olan üyelik müzakerelerinin “ahde vefa” ilkesi çerçevesinde sonuna kadar götürülmesini beklemektedir. Türkiye, bu süreci iyi niyetle ve gerçekçi bir yaklaşımla ilerletmekte kararlıdır. Mevcut aşamada önemli olan, bu sürecin tamamlanarak Türkiye ve Avrupa Birliği’nin aynı standartlarda buluşturulmasıdır.”
Cumhurbaşkanı Gül, önümüzdeki dönemde karşılıklı olarak stratejik ve vizyoner bir liderlik sergilenerek yeni fasılların müzakereye açılmasıyla, daha güçlü, dinamik ve huzurlu bir Avrupa oluşturma misyonuna büyük katkı sağlanacağına inandığını bildirerek, vatandaşlar başta olmak üzere bütün Avrupalıların Avrupa Günü’nü kutladı.