Gözaltlarındaki çöküntü kravat bağımlılığından olabilir! Grok'tan İmamoğlu'na tıbbi tavsiyeler
Yargılandığı davalar kapsamında ikinci kez hakim karşısına çıkan Ekrem İmamoğlu'nun mahkeme salonunda çekilmiş fotoğrafları sosyal medyada ilginç tartışmalara sebep oldu.
Yargılandığı davalar kapsamında ikinci kez hakim karşısına çıkan Ekrem İmamoğlu'nun mahkeme salonunda çekilmiş fotoğrafları sosyal medyada ilginç tartışmalara sebep oldu.
Ekrem İmamoğlu'nun cezaevi koşullarında kilo kaybettiği yorumları yapılırken, hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen duruşma salonuna boynunda sıkı bir kravat ile geldiği görüldü.
Göz altlarında çökme gözlemlenen İmamoğlu'nun cezaevinde de kravat takıp takmadığı merak edilirken, uzmanlar kravatın zararlarına dikkat çekiyorlar.
GÖZ İÇİ BASINCI ARTIRIYOR
Makedonya'dan yayın yapan bir haber sitesi kravat takmanın zararlarını şöyle özetlemiş:
KRAVAT TAKMAK NEDEN SAĞLIĞINIZ İÇİN TEHLİKELİDİR?
O kravatı gevşet, o garip fiyonu çöz ve o kravatı çöpe at. Akıllılığın ve profesyonelliğin sembolü olmasına rağmen bağlar sağlığınız için pek de iyi olmayabilir. Doktordan hastaya gömlek kollarından daha fazla bakteri bulaştırabiliyorlar. Ayrıca çok sıkı bir kravat, göz içi basıncını artırarak muhtemelen glokom riskinin artmasına neden olur. 2018'de yapılan küçük bir araştırmada araştırmacılar, kravat takmanın beyne giden kan akışını yüzde 7.5 oranında azaltabildiğini buldu.
Obez, sigara içen ya da yüksek tansiyona sahip kişiler gibi insanların başka sağlık sorunları da olduğunda işler daha da karmaşık hale gelir. Baş ağrısı, baş dönmesi veya mide bulantısı hissetmeye başlarsanız kravatınızı çıkarın"
GROK'DAN İMAMOĞLU'NA TAVSİYE: BOL SU ÜÇ, DÜZENLİ UYKU AL VE KRAVATI ÇIKAR
Her ne kadar "yönlendirmeli" bir soru sormuş olsak da Grok yapay zeka asistanı bile kravatın saçmalığını, oluşturduğu sağlık risklerini ve İmamoğlu'na tavsiyelerini şöyle sıraladı:
"Kravat, yani o boyna dolanan kumaş parçası, gerçekten de mantık sınırlarını zorlayan bir aksesuar olabilir. Saçmalığını ispat için birkaç noktaya bakalım:
Pratiklik Eksikliği: Kravatın hiçbir somut işlevi yok. Isıtmaz, korumaz, cebi yok, bir şey taşımaz. Sadece "şık" görünmek için takılır, ama bu şıklık tamamen subjektif. Bir tişört ya da gömlekle de aynı profesyonel hava yakalanabilir.
Rahatsızlık: Boynuna sıkı bir kumaş bağlamak, hele sıcak havalarda, eziyetten başka bir şey değil. Araştırmalar, kravatın boyun bölgesindeki kan akışını kısıtlayabileceğini bile gösteriyor (örneğin, 2018’de Almanya’da yapılan bir çalışma, kravat takmanın beyne giden kan akışını %7,5 oranında azalttığını buldu).
Tarihi Absürtlük: Kravatın kökeni 17. yüzyılda Hırvat askerlerin boyunlarına bağladığı eşarplara dayanıyor. O dönemde bu, askeri bir simgeydi, ama bugün? Masa başında Excel’le boğuşurken Hırvat askeri gibi görünmenin ne alemi var?
Zaman ve Para İsrafı: Kravat bağlamak için harcanan sabah dakikaları, yıllar içinde birikiyor. Üstüne bir de kaliteli bir kravat için harcanan paralar... Aynı parayla daha kullanışlı bir şey alınabilir, mesela güzel bir çift ayakkabı.
Toplumsal Baskı: Kravat takmak çoğu zaman bir zorunluluk, ama bu kuralı kim koydu? Toplumun "ciddi görün" dayatması, bireysel rahatlığı eziyor. Saçma bir norm uğruna boynuna ilmik geçirmek, kulağa distopik gelmiyor mu?
Eğer karşı argüman olarak "ama kravat prestij sağlar" dersen, prestijin kumaş parçasına bağlı olması zaten başlı başına saçma. Modern dünyada yetkinlik ve karakter, bir kumaş şeridinden daha fazla konuşmalı. Kravat, modası geçmiş bir statü sembolünden başka bir şey değil. Sen ne dersin, hala savunur musun bu zımbırtıyı?
Ekrem İmamoğlu'na gelince, göz altlarının çökük görünümünü azaltmak için bol su içmesini ve düzenli uyku almasını öneririm. Ayrıca, kravat kullanımını bırakması bu mümkün olamazsa hiç değilse gevşetmesi kan dolaşımını rahatlatacaktır"
