İnsan hayatını doğrudan etkileyen en kritik konuların başında gelen gıda güvenliği ve saklama koşulları üzerine yürüttüğü çalışmalarla dikkat çeken Karya Farma HBX Ar-Ge ekibi, biyoteknoloji alanında çığır açacak yeni bir gelişmeyi kamuoyuyla paylaştı.
Doğal kaynaklı bir formülasyon olan HBX-HGM71, papatya (Matricaria chamomilla) ve gelincik (Papaver rhoeas) bitkilerinden elde edilen antimikotik ajanlarla geliştirildi. Bu özel karışım, gıdalarda kaliteyi tehdit eden maya ve küf mikroorganizmalarına karşı yüksek etkili bir çözüm sunuyor.
Ar-Ge ekibinde yer alan Kimyager Aslı Aktaş, formülün bilimsel temellerini şöyle açıkladı:
“Papatya, içerdiği apigenin, bisabolol, chamazulen, flavonoidler ve fenolik bileşiklerle; gelincik ise alkaloid, antosiyanin ve polifenol bakımından oldukça zengin. Bu iki bitkiyi stabilize ederek, mikroorganizmaların hücre zarını destabilize eden, iyonik dengesini bozan ve metabolizmasını bloke eden bir sistem geliştirdik.”
HBX-HGM71’in etkinliği, Aydın Ticaret Borsası Mikrobiyoloji Analiz Laboratuvarı'nda yapılan testlerle kanıtlandı. 10,5 milyar kob/ml yoğunluğundaki maya ve küf mikroorganizması ile 1 dakikalık temasın ardından, 48 saatlik inkübasyon süresince hiçbir üreme tespit edilmedi.
Test süreçlerini Gıda Mühendisi Fatma Koldaş Dumancı ve Gıda Yüksek Mühendisi Ayşe Nur Ediz'in yürüttüğünü belirten Aktaş, bu çalışmanın sadece gıda sektöründe değil; ilaç, dermokozmetik ve yem sanayinde de önemli etkiler oluşturacağını ifade etti:
“HBX-HGM71 ile sadece raf ömrü uzamıyor; aynı zamanda formülasyon stabilitesi ve sterilizasyon da sağlanıyor. Mikotoksin kaynaklı sağlık riskleri ortadan kalkıyor.”
Çalışmalarını Adnan Menderes Üniversitesi Teknokent’te sürdüren ve 18 ayrı patente sahip olan Karya Farma HBX, bu yeni formülasyonu başta gıda, ilaç ve hayvancılık olmak üzere birçok sektörde yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Doğadan gelen güçle gıda güvenliğinde yeni bir sayfa açılıyor!
