Kartalkaya’daki yangın faciasına ilişkin tartışmalar gündemdeki yerini korurken, gazetemize özel röportaj veren itfaiyecilerin hocası Kemal Kürekçi çok önemli detayları gün yüzüne çıkardı. Kürekçi, “Yangın ruhsatını her zaman belediye itfaiyeleri verir. Kartalkaya’daki oteller, yangın güvenlik raporunu Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nden almak zorunda” dedi.
Muhammet Kutlu Ankara
Bolu’nun Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Kartal Oteli’nde 21 Ocak 2025’te meydana gelen yangın faciasında 78 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi yaralandı. Otelin dördüncü katındaki mutfak/restoran bölümünde başlayan yangın, saat 03.30’da itfaiyeye ihbar edilirken, itfaiye ekipleri bölgenin şehir merkezine olan uzaklığından dolayı ancak 04.24’te yani 54 dakika sonra olay yerine vararak müdahale başlatabildi.
Yangın sabaha kadar sürerken, çevre illerden gelen itfaiye ekiplerinin de desteğiyle öğle saatlerinde tamamen söndürülebildi. Yangının söndürülmeye çalışıldığı sabah saatlerinde kameraların karşısına geçen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kartalkaya kayak merkezinin Bolu Belediyesi’nin sorumluluğunda değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu söyleyerek herkesi şaşırttı. Özcan’ın yangın faciasının yaşandığı gün başlattığı tartışma hâlâ devam ediyor. Tanju Özcan’ın açıklamalarının üzerinden bir gün bile geçmeden ortaya çıkan belgeler, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün yangından sadece 19 gün önce, 2 Ocak 2025 tarihinde, Grand Kartal Otel’in restoran bölümünde yangın güvenliği denetimi gerçekleştirdiğini ve “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”e uygunluk raporu verdiğini gösterdi.
UZMAN GÖZÜYLE DEĞERLENDİRME
Bu arada, yangına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, savcılıktaki sorguları tamamlanarak nöbetçi hakimliğe sevk edilen otel müdürü Zeki Yılmaz, otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir, aşçı Faysal Yaver, elektrikçi Hüseyin Özer ve mutfak çalışanları Yusuf Karahanlı, Fidan Kurç ile Mehmet Gündüz tutuklandı. Böylece işletme sahibi Halit Ergül ve şirketin genel müdürü Emir Aras ile dosya kapsamında tutuklananların sayısı 9’a yükseldi.
Kartalkaya’daki yangın faciasına ilişkin tartışmalar gündemdeki yerini korurken, biz de bir uzman görüşüne başvurarak meseleyi açıklığa kavuşturmak istedik. Bazı büyük şehirlerin İtfaiye Daire Başkanları ile yaptığımız görüşmelerde oklar hep bir ismi işaret etti. O isim, başarılı bir itfaiyecilik kariyerinin ardından gelen talep üzerine, Kocaeli Üniversitesi İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği Bölümü’nün kurucuları arasında yer alarak yüzlerce itfaiyeci yetiştiren Yangın Uzmanı Emekli Öğretim Görevlisi Kemal Kürekçi. Yetiştirdiği itfaiyeciler ülkemizin pek çok şehrinde İtfaiye Daire Başkanı, Müdür ve Şef olarak hizmet veren Kemal Kürekçi, Akit okurları için meselenin yönetmelikten sahadaki uygulamalarına kadar pek çok boyutuna açıklık getirdi.
“BİNALARIN YANGINDAN KORUNMASINA DAİR YÖNETMELİK” NE DİYOR?
Hocam, Bolu Kartalkaya’daki hepimizi üzen yangın faciası, beraberinde yetki ve sorumluluk tartışmalarını da getirdi. Deneyimli bir eski itfaiyeci ve akademisyen olarak bu konuya açıklık getirir misiniz?
Türkiye’de yangınlara müdahaleyi ve güvenlik önlemlerini düzenleyen mevzuat, İçişleri Bakanlığı’nın çıkardığı “Binaların Yangından Korunmasına Dair Yönetmelik” ile düzenlenmiştir. Bu yönetmelik 2002 yılında çıktı. Ondan önce de 1985 yılında yayınlanan “Kamu Binalarının Yangından Korunmasına Dair Yönetmelik” vardı. Bu sadece devlet binalarının korunmasına yönelikti.
Özel konutları, işletmeleri kapsamıyordu. 2002’de çıkarılan Yönetmelik, Türkiye’deki bütün binaları kapsıyor. Hatta binaların dışında pazar yerlerini, spor alanlarını dahi kapsar. Bu yönetmelikte de belli aralıklarla düzenlemeler yapılıyor. Organize sanayi bölgelerinin yangın güvenlik önlemlerinin denetimi de tamamen organize sanayi bölge yönetimlerine ait. Askeri bölgeler de aynı yönetmeliği kendileri uyguluyor. Kamu Binalarının Yangından Korunmasına Dair Yönetmelik’te, personel sayısının yüzde 2’sinin yangın eğitimi alma zorunluluğu vardır.
Yılda bir bina tahliye tatbikat zorunluluğu var. Bunu İçişleri Bakanlığı belediyeler aracılığıyla denetler. Şehirlerde yerleşim yerlerinde belediye itfaiyeleri, orman alanlarında Tarım ve Orman Bakanlığı birimleri, sahillerde de liman işletmeleri sorumludur.
OTELLER İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI BULUNDURMAK ZORUNDA
İş hayatında iş güvenliğini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı düzenliyor. Otelleri de Kültür ve Turizm Bakanlığı ruhsatlandırıyor. Bakanlık, otellerin yangın ve sağlık raporlarının bulunup bulunmadığına bakar. O raporlar yoksa çalışma ruhsatı vermez. İş güvenliği uzmanları ve iş müfettişleri vasıtasıyla yapar bu denetimleri. Otellerde, sanayi tesislerinde iş güvenliği uzmanı bulundurulmak zorunda. Olması zorunludur. Eğer bulundurulmazsa bakanlık tarafından ağır cezai müeyyidelerle karşılaşırlar. Bir işletme iş güvenliği uzmanını ya kendi bünyesinde çalıştırır, ya da Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nden hizmet alır. Bunlara iş güvenliği şirketi diyebiliriz. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği bütün işletmeler iş sağlığı güvenliği uzmanı bulundurmak zorunda. İş güvenliği uzmanı yıllık yangın güvenliği ve bina tahliye tatbikatı yaptırmak zorunda.
Orman İşletme Müdürlüğü İtfaiyeleri bu tür bölgelerde kalabilir
Kartalkaya’nın şehir merkezine uzaklığına bakıldığında Kartalkaya’da ve benzer şekilde şehir merkezine uzak bölgelerde sabit bir itfaiye müfrezesi kurulması gerekmez mi?
Kartalkaya ve benzeri yerlerde Orman İşletme Müdürlüğü’nün itfaiye ekipleri var. Bunlar yazın yangın sezonu boyunca bu tür bölgelerde bulunduruluyorlar. Bu ekiplerin kış sezonunda da Uludağ, Kartalkaya, Kartepe gibi yerlerde kalması sağlanabilir. En azından bu ekipler ilk müdahalede bulunup yangının büyümesini önleyebilirler. Kartalkaya’daki yangına baktığımızda itfaiye ekiplerinin yangın yerine yaklaşık bir saatte vardıklarını görüyoruz. Dünya standartlarında itfaiye ekiplerinin bir yangına ihbardan sonra maksimum 15 dakika sonra ulaşması beklenir.
Yangın ruhsatını her zaman belediye itfaiyeleri verir
Yangın yeterlilik belgesini belediyeler mi verir yoksa ilgili bakanlık mı? Buna açıklık getirebilir misiniz?
Yangın ruhsatını her zaman belediye itfaiyeleri verir. Kartalkaya örneğinde de Bolu Belediyesi İtfaiyesi’nin yangın ruhsatı vermesi gerekir. Yanan otelin sahiplerinden biri, babası vefat edince ruhsatı kendi adına tescil ettirmek için 24 Aralık 2024 tarihinde başvuruda bulunmuş. İlk başvuruda otelin eksiklikleri tespit edilince, bilindiği gibi başvuruyu iptal edip, sadece restoran kısmı için başvuru yapmış.
Ruhsatı bu şekilde almış. Otellerin mutfaklarda davlumbaz söndürme sistemleri olması gerekir. Ayrıca LPG tüpünün mutfakta kullanılmaması lazım. Bunların tespitini bilirkişiler yapacaktır.
Ölümlerin yüzde 95’i duman zehirlenmesinden gerçekleşmiştir
Kartalkaya’daki otel yangınında can kaybını artıran faktörler nelerdi sizce?
Kartalkaya’daki otel yangınında kaybı artıran faktörler, benim tespitlerime göre; birincisi otelde merdivenler dahil her yerde halı kaplı olması. İkincisi çok fazla ahşap kullanılması. Ahşapların koruma ve estetik amaçlı olarak verniklenmesi de yangını kolaylaştırır. Çünkü vernik çok yanıcı bir maddedir. Halıların yanmasından açığa çıkan duman bütün binayı sarmıştır. Ölümlerin yüzde 95’i de duman zehirlenmesi yüzünden gerçekleşmiştir. Geri kalan yüzde 3-5’i önce dumandan zehirlenir sonra alevlere maruz kalıp hayatını kaybeder. Çatılarda duman tahliyesi için duman tahliye damperi olması gerekir. Gördüğüm kadarıyla yanan otelde duman tahliye damperi yoktu. Ayrıca lobide büyük bir şömine vardı. Bunun yanı sıra lobinin ortasında alev çıkaran cam fanus gibi bir şey var. Resepsiyonun arkasındaki şömineden halının üstüne bir kıvılcım düşmesi yeterli yangın için. Ya da resepsiyonun ortasındaki o alev fanusundan. Grand Kartal Otel’deki yangında, camların açılmaması dumanın bina içinde birikmesini hızlandırdı. Odalardakiler camları kırabilselerdi dumanı tahliye edip hayatta kalma şansı elde edebilirlerdi. Ama büyük bölümü bunu yapamadıkları için ne yazık ki hayatlarını kaybettiler.
KARTALKAYA’DAKİ OTELLER, YANGIN GÜVENLİK RAPORUNU BOLU BELEDİYESİ İTFAİYE MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN ALIRLAR
Denetim konusunda da kafa karışıklığı var. Otelleri belediyeler mi bakanlık mı denetler?
Otelleri belediyeler ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetler. İçişleri Bakanlığı adına belediye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına da İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGÜM) denetler. Belediye Başkanı’nın yangının ilk günü bölgeden sorumlu olmadıklarına ilişkin açıklaması çok tartışmaya neden oldu. Açıklık getirmek gerekirse, belediyelerin sorumluluk alanı kendi mücavir alanlarıyla sınırlıdır diyebiliriz. Mücavir alanların dışına, ya komşu idarenin yardım çağrısıyla ya da valiliğin görevlendirmesiyle giderler. Ruhsatlandırma açısından ise durum farklıdır. Özel İdare alanı bölgelerindeki işletmeler, yangın güvenlik raporlarını en yakın itfaiye müdürlüğünden alırlar. Kartalkaya’daki oteller Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nden alırlar. Nitekim aldıklarını da gözlemliyoruz.
DİLEKÇE GERİ ÇEKİLEBİLİR Mİ?
“Dilekçeyi verenler, dilekçelerini geri çekebilirler mi? Geri çekerlerse belediyenin ne yapması gerekir?
Başvuruyu geri almak gibi bir uygulamaya yönetmelik izin vermiyor. Yönetmelik, “Denetim yetkisini haiz kişiler, kurum, kuruluş ve müesseselerin denetim sonuç raporlarını; bağlı veya ilgili olduğu bakanlık, müsteşarlık, genel müdürlük veya başkanlıklarına gönderir” diyor. Yani, denetlediğiniz yerin raporunu veya sonucunu veya tespit ettiğiniz eksikliklerin saklanması amacı ile dilekçeyi geri alma işlemini gizleyemezsiniz.
Yönetmelik oldukça kapsayıcı
Yangınlara ilişkin yönetmelikte yer alan hususlar yeterli mi, yeterince güncel mi?
Ülkemizde yangına karşı alınacak tedbirler, “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’ ile düzenlenmiştir. Bu yönetmelik bu konuda her şeyi kapsar ve oldukça ileri düzeyde bir yönetmeliktir. Yönetmeliğin birinci maddesinde, “Bu Yönetmeliğin amacı; kamu kurum ve kuruluşları, özel kuruluşlar ve gerçek kişilerce kullanılan her türlü yapı, bina, tesis ve işletmenin, tasarımı, yapımı, işletimi, bakımı ve kullanımı safhalarında çıkabilecek yangınların en aza indirilmesini ve herhangi bir şekilde çıkabilecek yangının can ve mal kaybını en aza indirerek söndürülmesini sağlamak üzere, yangın öncesinde ve sırasında alınacak tedbirlerin, organizasyonun, eğitimin ve denetimin usul ve esaslarını belirlemektir” deniyor. İkinci maddede ise, “kapsam” ortaya konuyor.
“Bu Yönetmelik; a) Ülkedeki her türlü yapı, bina, tesis ile açık ve kapalı alan işletmelerinde alınacak yangın önleme ve söndürme tedbirlerini, b) Yangının ısı, duman, zehirleyici gaz, boğucu gaz ve panik sebebiyle can ve mal güvenliği bakımından yol açabileceği tehlikeleri en aza indirebilmek için yapı, bina, tesis ve işletmelerin tasarım, yapım, kullanım, bakım ve işletim esaslarını, kapsar” şeklindeki açık ifadelerle yönetmeliğin kapsamı bütün detaylarıyla ortaya konuluyor.
“Genel sorumluluklar ve yasaklar” başlığını taşıyan 7. Maddede ise; “Herhangi bir yerde kontrol dışı ateş yandığının veya duman çıktığının görülmesi hâlinde, itfaiyeye haber verilir” ve “Binada yangın çıkması hâlinde olaya müdahale eden acil durum ekipleri mahalli itfaiye teşkilatı amirinin olay yerine gelmesinden itibaren onun emrine girerler ve ona her konuda yardım etmek mecburiyetindedirler” kurallarına yer veriliyor. “Denetim” başlığı altındaki, 131. Maddede de, Yönetmelik hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı; “Özel yapı, bina, tesis ve işletmeler, mahalli itfaiye teşkilatı ile bunların bağlı veya ilgili olduğu bakanlık ve kamu kurum ve kuruluşlarının müfettişi, kontrolör veya denetim elemanları tarafından denetlenir” hükmü bulunuyor. Yangın faciasının yaşandığı Kartalkaya Grand Otel’in de dahil olduğu tüm binaların denetiminin, bu madde gereğince, öncelikle mahalli itfaiye teşkilatı tarafından yapılması gerekiyor. “Mahalli itfaiye teşkilatı”ndan sonra, bakanlıklara verilen yetki, en başta zikredilen itfaiyenin yetkisini asla kaldırmaz. Mahalli İtfaiye teşkilatında denetimde bir eksiklik var ise, bakanlık elemanları da, onu tamamlar.
Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel ile ilgili olarak Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün yaptığı gibi, eksiklikler için süre verilmesi de bu maddede yazılı: “Denetim sonunda eksik bulunan ve giderilmesi istenilen aksaklıklar ile talep edilen önlemlerin öngörülen uygun süre içerisinde ilgililerce yerine getirilmesi mecburidir.”
