Arap Yarımadası El Kaidesi, Gazze'deki insani krize dikkat çekerek, Mısır halkını ve özellikle Sina kabilelerini sınır kapılarını aşarak Gazze halkına yiyecek, su ve ilaç yardımı yapmaya çağırdı.
Arap Yarımadası El Kaidesi, Gazze'deki insani krize dikkat çekerek, Mısır halkını ve özellikle Sina kabilelerini sınır kapılarını aşarak Gazze halkına yiyecek, su ve ilaç yardımı yapmaya çağırdı.
Arap Yarımadası El Kaidesi, Gazze’de yaşanan ağır insani kriz nedeniyle Mısır halkını ve aşiretlerini acil olarak sınır kapısına yönelmeye çağırdı. Örgütün “Acil Yardım Çağrısı” başlığıyla yayınladığı açıklamada, Gazze’deki kardeşlerinin maruz kaldığı katliam ve açlık manzaralarının dünya tarafından neredeyse rutin olarak kabul edildiği vurgulandı.
Açıklamada, Gazze’deki çocukların, yaşlıların, kadınların ve bebeklerin her gün onlarca, hatta yüzlerce kişiyle birlikte öldürülmesinin, Allah’ın rahmeti dışında kalan Müslümanlar için ilahi bir azabın habercisi olabileceği ifade edildi. İslam ümmetinin bu duruma sessiz kalmasının büyük bir utanç olarak tarihe geçeceği uyarısı yapıldı.
Özellikle Mısır halkına ve Sina kabilelerine seslenen örgüt, yapay sınırların ve duvarların ötesindeki Gazze halkının açlık ve susuzluk içinde can verdiğine dikkat çekti. Bolluk içinde yaşayanların vicdan ve onurunun sorgulandığı açıklamada, sınırların aşılması ve yiyecek, su ile ilaç yardımı yapılması gerektiği çağrısı yapıldı. Ayrıca, Sisi rejimi eleştirilerek Gazze halkının hapsedildiği belirtildi.
Örgüt, Müslümanlara “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” hadisini hatırlatarak, Avrupa’dan gelen dayanışma kafilelerinin bile Gazze’deki insanlara daha merhametli olduğunu iddia etti. Suriye, Ürdün ve Lübnan’daki komşulara da ellerindeki ne varsa fedakârlıkla destek olmaları çağrısında bulunuldu.
Gazze’deki kardeşlerimizin yaşadığı katliam ve günlük açlık manzaraları artık öyle bir hâl aldı ki, dünya neredeyse her gün çocukların, yaşlıların, kadınların ve bebeklerin onlarca, belki yüzlerce kişiyle birlikte öldürülmesini bekler hâle geldi. Bu durum, Allah’ın rahmeti dışında kalan bütün Müslümanları kuşatacak bir ilahî azabın habercisi olabilir. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Öyle bir fitneden sakının ki, sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz; bilin ki Allah’ın azabı çetindir.” (Enfal: 25) Gazze’de olanlara sessiz kalmak, İslam ümmetinin alnına kara bir leke olarak geçecektir. Tarih bu sessizliği unutmayacak, gelecek nesiller bu utancı anlatacak ve keşke biz de o gün orada olsaydık da bu utancı silseydik, diyeceklerdir. Bu vesileyle Mısır halkına genel olarak ve özellikle yürekli ve asil Sina kabilelerine şu acil çağrıyı yapıyoruz: Ey Mısır halkı! Allah’tan korkun! Gazze’deki kardeşleriniz açlıktan ve susuzluktan ölüyorlar. Yapay sınırların ve duvarların ötesinde sefalet içinde can veriyorlar. Siz bolluk içinde yaşarken, nasıl içiniz rahat edebiliyor? Siz sofranızda lokma varken, yanı başınızda komşularınızın çocukları ve yaşlıları açlıktan ölüyor. Siz Nil Nehri kıyısında serinlerken, onlar susuzluktan bitkin düşüyorlar. Sizde hiç mi onur, hiç mi vicdan kalmadı? Allah rızası için yapay sınırları aşın! Yiyecek, su ve ilaçla kardeşlerinize yardım edin! Bunun sizin üzerinizdeki sorumluluğu daha büyüktür. Size benzeyen ama siyonistlerin dilini konuşan, kıyafetini giyen ve aynı vatanı paylaşan kimseler sizi aldatmasın. Asıl olan şekil değil, eylemdir. Nitekim bir kadının, bir kediyi hapsedip aç bırakmasından dolayı cehenneme girdiği hadislerde bildirilmektedir. Peki ya Sisi rejimi? O bir kedi değil, Gazze’yi ve tüm halkını hapsediyor! Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Ey Müslümanlar! Avrupa’dan yola çıkan ve İslam’a inanmayan dayanışma kafileleri, Gazze’deki çocuklara ve kadınlara sizden daha mı merhametli? Eğer zincirleri kıramazsanız, sınırları aşamazsanız, Gazze’deki kardeşlerinizi kurtaramazsanız sizden hayır gelmez! Suriye, Ürdün ve Lübnan’daki komşularımıza da sesleniyoruz: Elinizde ne varsa, gerekirse canınızı feda ederek kardeşlerinizi destekleyin! Eğer şu aç çocukların kaburgaları, susuzluktan bayılanların hâli kalbinizi kıpırdatmıyorsa, ne zaman kıpırdayacak? Son olarak, zenginlerin dikkatine: Kıyamet günü, keşke yoksul olsaydım diyeceğiniz bir azapla karşılaşmamak için bu mallarınızla şimdi kardeşlerinize yardım edin! Bu servetler sizi ya cennete taşır ya da cehenneme sürükler. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Altın ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlara acı bir azabı müjdele! O gün bu mallar cehennem ateşinde kızdırılacak, alınları, yanları ve sırtları dağlanacak. ‘İşte bu, kendiniz için biriktirdiğiniz servettir! Şimdi tadın bakalım biriktirdiğinizin cezasını!’” (Tevbe: 34-35) Allah’ım! Gazze’deki mazlum kardeşlerimizin yardımcısı ol. Bu belayı üzerlerinden kaldır. Onları başkalarına muhtaç etmeden rızıklandır. Onlara açlıktan yiyecek, korkudan güven ver. Ey Celal ve İkram sahibi Rabbimiz!
Son olarak zenginlere yönelik uyarıda bulunularak, malların Allah yolunda harcanmaması halinde kıyamet günü büyük azapla karşılaşılacağı hatırlatıldı. Kur’an’dan alıntılarla desteklenen açıklama, Gazze’deki mazlumların yardımına koşulması için dua ile son buldu.
Bu çağrı, bölgedeki insani krizin derinleştiği ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ettiği kritik bir dönemde geldi. Gazze’deki açlık, susuzluk ve şiddet ortamı, bölge halkının yaşam koşullarını giderek daha da zorlaştırıyor.
Kaynak: daily ummah
