Türkiye’deki çalışmalarını Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde sürdüren Prof. Dr. Gazi Yaşargil, “Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde mükemmel bir merkez kurduk, bu çok mühim. Gelmemin sebeplerinden biri bu, bu merkezde hizmet vermek” dedi
SERDAR USLU / İSTANBUL - Dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından, nöroşirürji alanında bilime yaptığı katkılar, yaratıcı ve özgün çalışmaları sayesinde 1999’da Geleneksel Sinir Cerrahları Kongresi’nde yüzyılın ikinci yarısı için “Yüzyılın Adamı” seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde çalışmalarına devam ediyor.
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Türe ile birlikte hem çeşitli projeler üzerinde çalışan hem de hastalarla bir araya gelen Prof. Dr. Yaşargil ile özel hayatı, beyin cerrahisi ve çalışmaları hakkında konuşma şansı yakaladık.
Yüzyılın Beyin Cerrahı seçildiniz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Bu aslında kısmen doğru. Bu yüzyıl için seçilen iki isimden biriyim. İlk yarısı için Harvey Williams Cushing seçildi. Cushing çok akıllı umumi bir cerrah, Baltimore’da öğrenir umumi cerrahiyi, orada laboratuvarda başlar beyin cerrahisine. Kendisi, beyinle ilik arasındaki merkezi bulur ve ameliyatlarına başlamadan önce kafatasını açtıktan sonra beyin suyunu boşaltır ki tazyik azalsın, rahatlasın diye. Bu büyük bir buluş. Bunun gibi pek çok çığır açan buluşu var kendisinin. Aslında onun Nobel alması gerekirdi ama olmadı. Bu nedenle Cushing’e 20. yüzyılın ilk yarısının en iyi cerrahı denildi. Beni de ikinci yarının en iyi cerrahı seçtiler.
ÖDÜLÜN HİKAYESİ
Beyin çok enteresan bir yapı. Dedim ki hastalıklar da öyle gelişigüzel sağa sola sıçramıyorlar, seçiyorlar nereye yerleşeceklerini. Damar hastalıkları, tümörler vs. bir odaya giriyor diğerine girmiyor. Zaten en büyük yanılgı beyin tümörlerinin yayılıyor olduğudur. Oysa ki böyle bir şey yok. Bulunduğu yerde genişliyor ve etrafına zarar veriyor. Bu yaklaşımla da ölme riskini yüzde 20-30’lardan yüzde 1’e indirdik. Bu buluşu da takdir eden arkadaşlar oldu. Ödülün hikayesi böyle.
Çok uzun zamandır yurtdışında yaşıyorsunuz. Şimdi ise Türkiye’desiniz. Sizi buraya getiren özel bir neden var mı?
Beni Türkiye’ye getiren bir değil bin bir tane özel nedenim var. Ben tam 70 yıl önce memleketten ayrıldım. Ama ülkemden ayrılırken bir serüvene gitmedim, kafamda bir şey vardı, daha fazla şey öğrenmek, insanlığa bir katkıda bulunmak. Bizden sonra gelen nesilden başarılı cerrahlar yetiştirdik. Bir kısmı bizim öğretilerimizi çok iyi kaptı, bunlardan en başarılısı da Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Türe oldu. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde mükemmel bir merkez kurduk, bu çok mühim. Gelmemin sebeplerinden biri bu, bu merkezde hizmet vermek.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde neler yapıyorsunuz?
Şu anda Yeditepe Üniversitesi Hastanesi, beyin cerrahisi branşında en mükemmel alet edevat ve ekibe sahip. Hiçbir eksiğimiz yok. Amerika’da bile bu kadar yok. Sonuç olarak burası dünyada en önde giden bir beyin cerrahisi merkezidir diyebiliriz. Bu yüzden ben buraya bağlandım. Bizim pek çok projelerimiz var, kitap hazırlıklarımız var. Bunları burada bitirebileceğimize ikna olduğum için Yeditepe’ye geldim.
BEYİNE FARKLI BAKIŞ
Beyin çok muazzam bir yapı. Beyni anlamak adına daha yolun başındayız, yapısı tam algılanmış değil. Bir fikrin, bir vizyonun doğması lazım tam olarak anlaşılabilmesi için. Ben bu fikrin peşindeyim. Yapısını yeni bir şekilde göstermek üzere burada imkanlarımız var, Prof. Dr.Uğur Türe ve ekibi bana yardım ediyor. Bu vizyonu tamamladığımızda beyne farlı bir bakış açısından bakıyor olabileceğiz, burada bunun için çalışıyoruz.
Türkiye beyin cerrahisinde hangi noktada?
Eğer birisi kendini iyi yetiştirirse, yapacaklarını akıl, his, bilgi ve bir de bunlara ek olarak vicdan süzgecinden geçirirse, o iyi bir cerrah olabilir. Her kıtada iyi cerrahlar var ama kötüleri de var her meslekte olduğu gibi. Hastalar geliyor, bize bu ameliyat olmaz dediler diyorlar, Prof. Dr. Uğur Türe’ye halen yüzde 50 - 60 hastası böyle, ameliyat olmaz deniyor, halbuki biz çok defa çok daha iyi sonuçlar elde edebiliyoruz. Türkiye’de de çok iyi beyin cerrahları var.
