2011’den beri Suriye’yi barışa kavuşturmak için büyük bir gayret sarfeden hükümete her fırsatta “Esed’i muhatap alın” diyen CHP ve DEM’in Suriye politikası diktatörün kaçmasıyla çöktü. Siyasiler, Esed destekçisi muhalefetin büyük hüsrana uğradığını belirttiler.
Buğra Kardan İstanbul
Daha adil bir dünya mümkün şiarıyla emperyalist devletler ve terör örgütleriyle savaşan Türkiye’nin bölgede barışı inşa etmeye dönük hamlelerini akim kılmak için her yöntemi deneyen şer ittifakının Suriye politikası yerle bir oldu. Hükümete ikide bir “Esed’le görüşün” çağrısında bulunan CHP ve DEM, Şam’ın düşmesini takiben şaşkına döndü. Şoke olan iki yapılanmadan çarklar peş peşe geldi. CHP lideri Özgür Özel, Esed idaresinin yıkılmasının hemen ardından Suriye’yle ilgili yeni bir tavır takınarak, “Suriye’yi yıllardır otoriterlikle yöneten Esed rejimi, son buldu. Şimdi Suriye’de tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurulması elzemdir” dedi.
SURİYE’DEN ÇIKAMAZSINIZ DEMİŞTİ
PKK/PYD’nin siyasi kolu DEM de CHP’nin taktiğini uyguladı. Yakın tarihte “Esed’le görüşülmeli” çıkışını yapan Tülay Hatimoğulları sır oldu. DEM’in açıklamasında ise “Esed rejimi büyük acılar bırakarak çöktü” dendi. 2011’den beri Suriye’yi barışa kavuşturmak için hummalı çalışma yürüten hükümeti yerden yere vuran fonlu haberciler ve yorumcular da susmak yerine pişkince Ankara’ya yeni dönem için tavsiyede bulunmayı tercih etti. Bu durum Sözcü’nün 2015’te eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a atıfta bulunarak attığı “Suriye’ye girersiniz ama çıkamazsınız” manşetini getirdi. Akla zarar manşetin altında “İktidar koltuğu bırakmamak için Mehmetçiğin kanı üzerinden savaş planı yapıyor. Yandaş medya da gazlıyor” cümleleri geçmişti.
KÜRTLERİN KİMLİĞİ BİLE YOKTU!
Olan biteni Akit’e değerlendiren AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri ise, şunları söyledi: “Geçmişte ‘Esed’le görüşün’ diyen muhalefetin şu anda farklı çizgiye geldiğini görüyoruz. CHP ve DEM’in Suriye hususunda özür dilemek yerine akıl vermeye yöneldiğini anlıyoruz. Bu tavır siyasi etikle bağdaşmıyor. Muhalefetin ‘Hatadan döndük’ erdeminde bulunmayacağı muhakkak. Yani hükümeti tebrikten kaçınan bir CHP, DEM ve medyayla bir yere varılamayacağı aşikâr. Devletimizi takdir etmeye çağırıyoruz. Suriye’de ise hayatın normale dönmesini temenni ediyoruz. Esed demek Suriye demek değildi. Suriye’de emperyalistlerin yüzde 80’i Sünni olan bir ülkenin yönetimini Nusayri bir yapıya bırakmasının sıkıntılarını biliyorduk. Kürtlerin kimlikleri, tapuları bile yoktu. Bundan dolayı halk ayaklandı. Nusayri yapı, o halka vahşet uyguladı. Türkiye, görevini ifa etti. Milyonlarca Suriyeliye yardım etti. Şam’a uyarılar yaptı. Suriye’de halka hakların verilmesi telkininde bulundu. Esed menfi cevap verdi. Ankara, baştan beri istikrarlı duruş ortaya koydu. Halkın yanında yer aldı. Muhalefet imtihanı veremeyen oldu. Devlet adamlığı tecrübe, öngörü gerektirir. Bunlar da Sayın Erdoğan’da var ama muhalefette yok. Onun için CHP ve DEM’den art arda çarklar geliyor.”
ŞER İTTİFAKININ TEZİ İFLAS ETTİ
Demokrasi ve Birlik Derneği Genel Başkanı Mehmet Metiner de şu görüşleri paylaştı: “CHP’nin, DEM’in, fonlu medyanın Suriye politikası iflas etti. Esed’in yanında yer alan bu üçünün hatalarından ötürü pişman olmayacağı, af dilemeyeceği kuşkusuz. Çark rekabetine girişen bu üçünün rüzgârın savurduğu yaprağa dönüştüğü de tartışmasız. CHP ve DEM’de toplanan Erdoğan muhaliflerinde, fonlu kanalların müdavimlerinde de siyasi ilkeden eser yok. Vaktinde ‘Türkiye Suriye’de ne arıyor’ diyen bunlar değil miydi? ‘Esed’le bir araya gelinsin’ diyen de... Şimdi de ‘Esed dönemi kapandı, yeni Suriye’ye bakılsın’ diyen bunlar. Bunların bu 13 yıllık süreçte günahları çok. Her şey net idi. Esedci CHP anlayışı bir hatta idi. Barış için Şam’a gidilmesini öneriyordu. Esed’in dinlenmesini tembihliyordu. Erdoğan hakikati görmüştü. Esed’e bildirimlerde, uyarılarda bulunmuştu. Kendisine kulak vermeyen Esed’in mermilerinden, bombalarından kaçan Suriyelileri konuk etmişti. Hâl böyleyken CHP’nin yanlışını itiraf etmesi, Erdoğan’ı takdir etmesi gerekirken çark etmesini doğal. Çünkü Özgür Özel de selefi Kemal Kılıçdaroğlu gibi tabii, tutarlı değil. DEM de CHP gibi. Tüm Suriye muhalefetine ‘Terörist’ ithamında bulundu. Esed’in yanında yer aldı. Devrilince HTŞ’den yola çıkarak tüm Suriye muhalefetini över oldu. Kandil’in emirlerine uyuyor. Şu anda Suriye’den PYD’nin pay almasına odaklanıyor. Dolayısıyla DEM’in içten olmadığı da mutlak.”