Erdoğan’dan G20’de tarihi Filistin çıkışı: 1967 sınırları olmadan küresel barış mümkün değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika’nın ev sahipliğinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde dünyaya güçlü mesajlar verdi. Filistin’de 70 bini aşkın masumu hedef alan İsrail zulmüne karşı Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davayı “yürekli duruş” olarak nitelendiren Erdoğan, “Türkiye olarak kimseden çekinmeden Filistin davasına sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz” dedi. Gazze’ye gönderilen 103 bin tondan fazla insani yardımı hatırlatan Erdoğan, ateşkesin kalıcı hâle gelmesi ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması gerektiğini vurguladı. Zirvede küresel adalet, çok taraflılık, kalkınma ve “kimseyi geride bırakmama” ilkesinin altını çizdi.
Güney Afrika'nın ev sahipliğinde "Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik" temasıyla düzenlenen G20 Liderler Zirvesi Johannesburg Expo Center'da devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zirve'deki diplomatik temaslarının ardından basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları:
"Dayanışma, eşitlik, sürdürülebilirlik ana teması ile gerçekleşen zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri hüsnü kabul için kendilerine teşekkür ediyorum. G-20'nin ilk defa Afrika'da gerçekleşmesinden memnuniyet duyuyorum.
Güney Afrika'ya ilk kez 2005'te başbakan olarak geldim. Her ziyaretimde Güney Afrika'dan güzel anılarla ayrıldım. Afrikalı dostlarımızın misafirperverliği, sıcaklığı beni her zaman etkiledi. Ülkemizde de Güney Afrikalı dostlarımızı misafir ettik. Münasebetlerimizde 20 yıl önce hayal dahi edilemeyen yerlere geldik.
Türkiye olarak bu ivmeyi güçlendirerek devam ettirme arzusundayız. Güney Afrika'nın Filistin davasına verdiği desteği çok kıymetli buluyorum. Özellikle çoğu çocuk 70 bin Filistinlinin katledildiği soykırımda Güney Afrika örnek duruş sergiledi. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'de insanlığa karşı suç işlenirken Güney Afrikalı dostlarımız da vahşete sırtını dönmedi. Uluslararası adalet divanında İsrail aleyhine açtıkları dava ile yürekli tavrı takınan Güney Afrika'yı ülkem ve milletim adına saygı ile selamlıyorum.
Türkiye olarak kimseden çekinmeden Filistin davasına güçlü şekilde sahip çıktık, Gazzeli mazlumların hukukunu savunduk. 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduk. Bizimle katkılarımızla bir ateşkes sağlandı. Biz çatışma ortamına tekrar dönülmemesi için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Gazze'de yaşanan yıkımın neticelerin hafifletilmesinin küresel sorumluluk olduğunu vurguladım, insani yardım ve mimari yapılanmaya destek istedim. Ateşkesle birlikte iki devletli formülün hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti kurulmadan küresel barış sağlanamaz. Gazzeli kardeşlerimiz için ilkeli tutumumuzu muhafaza edeceğiz.
En az gelişmiş ülkelerin BM 2030 kalkınma hedeflerinde geri kalmamaları için ihtiyaç duydukları mali teminine dikkat çektik. G20'nin bugüne kadarki çalışmalarının bir muhasebesini yaptık. Katılımcı diğer liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirip önemli konularda istişarelerde bulunduk. Bu çerçevede dün ve bugün devlet ve hükümet başkanlarının aralarında bulunduğu birçok isimle görüşmelerimiz oldu.
G20 birçok farklı ülkeyi barındıran platform olmayı sürdürüyor. Ben de 2008'den bu yana G20 zirvelerine bizzat katılıyorum. G20'nn küresel sınamalara karşı uluslararası topluma liderlik etmesi bizim için mühimdir. Bu yılki zirvede kimseyi bırakmama şiarının uluslararası toplumun pusulası olması gerektiğini vurguladık.
Uluslararası iş birliğini ve çok taraflılığı vurguladık. G20 süresince gerçekleştirdiğimiz istişarelerin küresel ekonomik istikrarda hayırlara kapı aralamasını temenni ediyorum. G20 dönem başkanlığını devralacak olan ABD'ye başarılar diliyorum."