AK Parti mitingleri aralıksız devam ederken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Siirt ve Mardin’de halka seslendi. AK Parti’nin yerel seçim projelerini mitingde anlatan Başbakan Erdoğan çözüm sürecine değinerek “Çözüm sürecini siz istediniz. Bir yıl boyunca bu sürece siz sahip çıktınız. Şimdi de bu süreci korumanızı sizlerden rica ediyorum. Çözüm sürecine sıkı sıkı sahip çıkmanızı rica ediyorum. Artık silahlar değil siyaset var.”
HABER MERKEZİ - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Siirt ve Mardin’de partisinin düzenlediği yerel seçim mitinglerinde halka hitap etti. Erdoğan, AK Parti’nin geleceğe dönük belediyecilik anlayışına anlatırken, çözüm sürecine yönelik olarak çağrıda bulundu. Siirt Cumhuriyet Meydanı’nda halka çağrıda bulunan Erdoğan, “Çözüm sürecini siz istediniz. Bir yıl boyunca bu sürece siz sahip çıktınız. Şimdi de bu süreci korumanızı sizlerden rica ediyorum. Çözüm sürecine sıkı sıkı sahip çıkmanızı rica ediyorum” dedi.
“TÜRKİYE İSTİKAMETİNİN ŞEKİLLENECEĞİ BİR SEÇİME GİRİYORUZ”
Siirt’in ilçeleri Baykan, Eruh, Kurtalan, Pervari, Şirvan’ı sayarak mitinge gelenleri selamlayan Erdoğan, “Hükümete, AK Parti’ye, başbakanınıza, yani damadınıza sahip çıktığınız için Allah sizlerden razı olsun” şeklinde konuştu. Siirt’te okuduğu şiir yüzünden cezaevinde yattığını hatırlatan Erdoğan, “‘Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker.’ Bunu söyledim diye, Pınarhisar’a gittim. Kardeşlerim, bu devir kapandı. Şimdi yeni bir dönem başladı. Evet şimdi, ‘imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür’ anlayışıyla yürüyoruz. Demokrasi tarihimizin en önemli seçimlerinden birine giriyoruz. Sadece belediye başkanlarının oylanacağı değil, artık partinin oylanacağı bir seçime giriyoruz. Türkiye’nin istikametinin şekilleneceği seçime giriyoruz. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında tercihin yapılacağı bir seçime giriyoruz” açıklamasında bulundu.
BDP, BELEDİYECİLİK YAPMAZ, ESER ÜRETMEZ
“Kardeşlerim eski Siirt’i de çok iyi biliyorsunuz. 10 yıl öncesinde Siirt’te ne vardı? Bakınız geçen belediye seçiminde burayı farklı bir partiye verdiniz. Allah aşkına şurada BDP, belediye başkanlığını almasından sonra taş üstüne taş kondu mu” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim dönemimizde ne yaptıysak o. Ondan sonra taş üstüne taş konmadı. Burası maalesef sadece bizim yaptıklarımızla kaldı. Niye? BDP belediyecilik yapmaz. BDP eser üretmez. BDP’de gerilim var, ideoloji siyaseti var. Yeni Türkiye isteyene, istediği dili öğrenebildiği, kursların açıldığı, üniversitelerde bölümlerin açıldığı, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin mümkün olduğu ortam var, kardeşlik var. Artık silahlar değil siyaset var. Hayalleri hedeflere ve bu hedeflere ulaşırken gerçeği yakaladık.”
ÇÖZÜM SÜRECİNE SAHİP ÇIKIN, DUA EDİN
Başbakan Erdoğan, son bir yıldır ne Siirt ne de bir başka ilde terör nedeniyle yeni acılar yaşanmadığına işaret ederek, “77 milyonun kardeşliğini daha da güçlendireceğiz. Huzuru, barışı, istikrarı kardeşliği, daha ileri seviyelere taşıyacağız. Artık enerjimizi kavgalara değil barışa, çözüme, kalkınmaya daha fazla yoğunlaştıracağız. Çözüm sürecini siz istediniz. Bir yıl boyunca bu sürece siz sahip çıktınız. Şimdi de bu süreci korumanızı sizlerden rica ediyorum. Çözüm sürecine sıkı sıkı sahip çıkmanızı rica ediyorum. Bu sürece hem destek olmanızı hem de bu süreç için dualar etmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.
MOLOTOFLA DEMOKRASİ ARIYORLAR, HALKA SAYGISIZLAR
“Önce Gezi eylemleri dediler, huzur ve istikrarı bozmak istediler” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, “Şimdi de 17 Aralık, 25 Aralık darbe girişimiyle yeni Türkiye’ye sabotaj düzenlemek istediler. Gezi eylemlerinde ağaç bahaneydi, çevre bahaneydi, gerisi çok şahaneydi. Ne oldu? Güzel neticeler mi alındı? Yaktılar, yıktılar molotofla... Molotoflarla demokrasi gelir mi? Vatandaşın camını, çerçevesini yakıp yıkmakla demokrasi gelir mi? Demokrasinin yolu sandık. Gücün varsa, inanıyorsan sandıktan çıkarsın. Sandığa gitmiyorsan halka saygısızsın. 17 Aralık darbe girişiminde de yolsuzluk ve rüşvet sadece bahanedir. Bir iftiranın arkasına saklanıp Türkiye ekonomisine, istikrara, huzura, özellikle de kardeşliğimize, çözüm sürecine hücum ediyorlar. Burada Siirt’te, memleketimde bir kez daha söylüyorum. Hiçbir yolsuzluk girişimine ne boyutta olursa olsun, hiçbir rüşvet girişimine asla göz yummadık ve yummayız” dedi.
CHP, BDP, MHP PENSİLVANYA’YLA BERABER OLDU
CHP, MHP ve BDP’ye rehberlik edenin Pensilvanya olduğunu belirten Erdoğan, “Ne zamandan beri siz dosttunuz. Sizin kumaşınız birbirine pek uymaz. Nasıl oldu bu iş? Aslında bunlar yolsuzlukların peşinde koşmuyor, aslında milli iradeyi çalmak istiyorlar. Çünkü bunların sandıktan umudu yok. Bunlar sandıkta bir kez daha kaybedeceklerini biliyorlar. İşte onun için çirkinleşiyor, çirkefleşiyor, sandık dışında yol arıyorlar. Sokaklardan bu şekilde umut olur mu? Bu ittifaka çok çok dikkat edin sevgili kardeşlerim. Kimlerin, kimlerle iş tuttuğuna, kimlerin kimlerle ortak hareket ettiğine lütfen dikkat edin. Pensilvanya, CHP ile hareket ediyor. CHP, en ağır sözleri söylediği Pensilvanya ile hareket ediyor. MHP hem CHP ile hem Pensilvanya ile birlikte hareket ediyor. Marjinal sol örgütler, anarşistler, teröristler, vandallar işte bu MHP ile, CHP ile, Pensilvanya ile, BDP ile ittifak halinde sokakları karıştırmak istiyorlar. Hepsinden hesap soracağız” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU’NUN KARAKTERİ YALAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik “İsviçre bankalarında hesapları var” iddialarına tepki gösteren Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: “Sende zerre kadar karakter varsa, senin cibilliyetin düzgünse, bu hesaplar hangi bankadaysa, vicdanın varsa bu hesapları bul, çıkar. Ben de bu hesaplardan çıkan parayı varsa, sen çok fakirsin ya sana vereceğim. Sana vereceğim. Yalanın kuyruklusunu biliyorduk, bu kadarını bilmiyorduk. Adamın bütün hayatı iftira üzerine kurulu. Çünkü fetvayı veren hocaları da var artık. Fetvayı da Pensilvanya’dan alıyorlar. Ondan sonra da ‘iftira at, tutmasa da iz bırakır’ diyorlar. Bul, hangi bankadaysa çıkar. Madem sana 13 bankada benim hesabım olduğunu söylediler. Çıkar. Ondan sonra da seninle beraber o parayı tahsil edelim ve sana vereyim ben onu. İnsaf ya, insaf. Yalan olur da bu kadarı da olmaz. Ama bunda karakter zafiyeti var. Yani sabır, sabır, sabır, artık dayanılmaz hale geldi. Çünkü bunlarda takiyye var. Bunların karakterinin gereğidir. Yalan var, karakterlerinin gereğidir. İftira var, karakterlerinin gereğidir. Zaten bu üçü bir araya geldiği zaman fitne var, fesat var.”
SİİRT’E 11 YILDA 3 KATRİLYON 100 TRİLYONLUK YATIRIM YAPILDI
Erdoğan, Siirt’e 11 yılda 3 katrilyon 100 trilyon lira alt ve üstyapı yatırımı yaptıklarını söyledi. Öte yandan mitingin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı’nda AK Parti dışındaki siyasi partilere ait bayrak ve pankartlar, parti temsilcilerinin aldığı ortak kararla gerginlik olmaması için kaldırıldı. Miting alanında, “Yiğidim Meyve Veren Fıstık Ağacı Taşlanır”, “17 Bin Kilometre Bölünmüş Yol Yaptılar. Lafa Değil İcraata Bakarım”, “Barış ve Kardeşliğin Mimarı Recep Tayyip Erdoğan” yazılı pankartlar asıldı.
TÜRKİYE'YE MONTAJLAR DEĞİL, MİLLET YÖNETİR
Başbakan Erdoğan, gün içinde Siirt’in ardından gittiği Mardin’de partisinin Karayolları Parkı’nda düzenlediği mitingde de halka seslendi. Mardin’in kardeşliğin, hoşgörünün, dayanışmanın, barışın şehri olduğunu ve 5 yılda 5 kez geldiğini belirten Erdoğan, “Mardin sandık üzerindeki oyunu görüyor. İnşallah Mardin sandıkta oyuna sahip çıkacağını, kirli oyunu bozacağını bugün burada tüm dünyaya gösteriyor. Bazı iş adamları sosyal medyada vatandaşı körüklüyor. Sokaklara çıkmak, insanları sokağa itmek asla çözüm değildir. Seçime 18 gün kala sokakları ateşe vermeye çalışmak demokratik bir duruş, demokratik bir tavır değildir” dedi.
Türkiye’yi huzura, istikrara, daha ileri demokrasiye kavuşturmanın mücadelesini verdiklerinin altını çizen Erdoğan, “Eğer bundan rahatsız olan varsa millete gider, bunu millete anlatır, milletten yetki alır ve bu makamlara onlar gelir. Milletim bize git derse biz 1 saniye bile burada kalmayız. Niye? Çünkü, milli iradeye saygımız sonsuz” ifadelerini kullandı. “Soruyorum ey Kılıçdaroğlu, sen eğer bu seçimlerden birinci parti olarak çıkamazsan bırakıp gitmeye var mısın?” diyen Erdoğan, “Evet diyemiyor, niye? Çünkü, genel başkan değil de onun için, o hâlâ genel müdürlükte kaldı. Bahçeli’ye sesleniyorum, maalesef onun da böyle bir hedefi yok. Biz, 16 aylık partiyken parlamentoya girerken, MHP parlamentoya bile giremedi. O dönem biz ve CHP iki parti vardı” değerlendirmesinde bulundu.
Gezi olaylarının ağaç için, çevre için değil, Türkiye’nin yürüyüşünü, o yükselişini durdurmak için yapıldığına dikkat çeken Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “17 Aralık komplosunun amacı da aynı Gezi gibi Türkiye’nin yürüyüşünü durdurmaktır. Telefonların dinlenmesi, bunların yayınlanması, montaj kasetler, sokakların tahrik edilmesi Türkiye’ye yönelik bir komplodur. Altını çizerek söylüyorum; bu saldırılar AK Parti’ye karşı değil, hükümete karşı değil, bu yapılanlar ulusal güvenliğimize, Türkiye’ye, devlete yönelik saldırılardır. Türkiye’yi artık sokağa dökülen terör örgütleri değil, devlete sızmış paralel yapılar değil, iftiralar, montajlar, hukuksuz ses kayıtları değil, millet yönetir millet.”
