CHP’nin seçim bildirgesinde inanılmaz dozda bir popülizm olduğunu vurgulayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Bütün bunları yapsınlar, kaynak göstersinler, sadece şapka çıkarmam, ben de CHP’ye oy vereceğim’ derim. Bu program büyük bir kriz ve IMF çağrısıdır” diye konuştu.
Gelir kaybı ve harcamalar dikkate alındığında CHP’nin seçim vaatlerinin maliyetin en az 149,5 milyar lira olduğunu belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir televizyon programında CHP’nin hesap bilmediğini, vaadettikleri programın büyük bir kriz ve IMF çağrısı olduğunu dile getirdi.
BUNLAR BOŞ VAADLER
“Ya sayı saymasını bilmiyorlar ya da hiç ekonomi yönetmediler” diyen Şimşek şunları söyledi: “Bu vaatlerin maliyetlerini çıkarttık. 2016 için öngördüğümüz bütçe açığı 16 milyar lira. Gelir kaybı ve harcamalar dikkate alındığında bu vaatlerin en az maliyeti 149,5 milyar liradır. Emeklilere dini bayramlarda birer aylık ikramiye verilmesinin maliyeti 26 milyar lirayı buluyor. Bunlar içi boş vaatler ama Allah korusun bu vaatler uygulamaya konulsa, Türkiye 3 yılda değil 1,5-2 yılda tekrar IMF’nin kapısını çalacaktır. Çünkü borçlanacak para bulamayacaklar, bu kadar vahim. 2016 bütçe açığı öngörüsü yaklaşık 16 milyar lira, siz ilave 150 milyar lira taahhütte bulunuyorsunuz.”
BAYKAL BAKANKEN DÖVİZ YOKTU
Olmayan kaynağın vatandaşa vaadedildiğini dile getiren Şimşek, Türkiye’nin popülizmden çok çektiğini söyledi. Bakan Şimşek, “Bütçenin durumunu çok iyi biliyoruz. Biz de seçim kazanmak isteriz. Hatta Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu kazanmak isteriz. Biz aptal mıyız, neden bunları uygulamaya koymuyoruz” diye konuştu. Çiftçiye mazotun 1,5 liraya verileceğine yönelik vaadin hatırlatılması üzerine Şimşek, “Bu zihniyet petrol, mazot ithal edecek döviz bulamayacaktır. Nitekim 1970’lerde bu sübvansiyonlar nedeniyle Sayın (Deniz) Baykal’ın bakan olduğu dönemde petrol ithal edemiyorduk. O dönemde Türkiye’nin petrol ithal edecek dövizi yoktu. Rahmetli (Turgut) Özal geldi, sistemi düzeltti” dedi.
BÜTÇE AÇIĞINI PATLATACAKLAR
CHP’nin seçim bildirgesinde inanılmaz bir dozda popülizm olduğunu vurgulayan Şimşek, “Diyorlar ki biz, kredi kartlarının faiz borcunun yüzde 80’ini sileceğiz. Peki bankalar batarsa faturayı kim öder? Vatandaş öder” diye konuştu. Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyorlar ki biz tasarruf yapacağız. ‘60 milyar lira tasarruf yapacağız’ diyorlar. Zaten iki kalemde emeklilere yönelik 60 milyarın üzerinde bütçe açığını patlatacaksınız. Tasarrufu nereden yapacaksınız maaşlarımı keseceksiniz. Neyi tasarruf edeceklerini bir söyleseler, o zaman şapka çıkartırım. Bize hangi vergileri artıracaklarını, nereden kısıntı yapacaklarını, bunları yapmayacaklarsa kimden borç para bulacaklarını, cari açığı patlatmadan, Türkiye’yi bir krize götürmeden, bu taahhütleri nasıl yerine getireceklerini açıklasınlar, Nobel Ödülü hak ederler. Bakın abartmıyorum, bütün bunları yapsınlar, kaynak göstersinler, sadece şapka çıkarmam, ‘ben de CHP’ye oy vereceğim’ derim. Bana bırak 149,5 milyar lirayı 3’te 1’ini açıklasınlar, ben onlara oy vereceğim. Biz ne kandıran ne kandırılan olacağız. Popülizm tuzağına da düşmeyeceğiz.”
CHP EKONOMİYİ IMF'Cİ DERWİSH'E BIRAKACAK
MUHAMMET KUTLU - CHP’nin, Anasol M Hükümeti döneminde kurtarıcı rolüyle getirilerek ekonomiyi IMF’nin dümen suyuna sokan Kemal Derviş’ten medet umması, Türkiye’nin IMF’li kriz yıllarını yeniden gündeme getirdi. Türkiye kamuoyu, Kemal Derviş deyince IMF’yi hatırlıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde Kemal Derviş’e Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı teklifi götürmesi, olası bir CHP iktidarında yeniden IMF’li yıllara dönüleceği ve dış borç faizlerini ödemekten yatırım ve büyümeye kaynak bulamayan bir ülke haline gelineceği yorumlarına neden oldu.
2001 krizi döneminde ABD’den Türkiye’ye getirilerek ekonominin başına geçirilen Kemal Derviş, IMF ile 18. stand-by anlaşmasını imzalayarak Türkiye’yi 19 milyar dolar borçlandırmıştı. Derviş’in IMF güdümlü kemer sıkma politikaları, halkı inim inim inletmiş, işçi, esnaf, çiftçi bir lokma ekmeğe muhtaç hale gelmişti.
AK PARTİ DEFTERİ KAPATTI
Türkiye’nin 2002 yılında IMF’ye 16 milyar 246 milyon dolar borç stoku bulunuyordu. Söz konusu borç stoku, 2005 yılında 10 milyar 247 milyon dolara, 2008 yılında 5 milyar 534 milyon dolara, 2010 yılında 3 milyar 654 milyon dolara, 2011 yılında da 1 milyar 874 milyon dolara kadar geriledi. 14 Mayıs 2013 tarihinde de IMF’ye olan son borç taksiti ödenerek, IMF defteri kapatıldı.