Bu ülkede diktatörlük var hukuk yok öyle mi! 1 Mayıs azgınlıkları paçayı kurtardı
1 Mayıs'ta azgınlık yapan provokatörler beraat etti. Gelişme sonrası Türkiye'de "diktatörlük var hukuk yok" çığırtkanlığı yapan şaklabanların ne diyeceği merak konusu oldu.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıkların avukatları katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru U.T, 1 Mayıs'ta sanıkların Saraçhane meydanına gitmek için yürümeye ve kanuna aykırı sloganlar atmaya başladığını söyledi.
Dağılmaları yönünde grubu en az 3 kez uyardıklarını belirten tanık, dağılmayan sanıkların polis memurlarına fiziki müdahalede bulunduğunu anlattı. Tanık, uyarıları dikkate almamaları üzerine gruptakileri gözaltına aldıklarını kaydetti.
Söz verilen sanık avukatları, müvekkillerinin beraatini talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "suçu ve suçluyu övmek" suçlarının oluşmadığı ve yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatine karar verdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Fatih'teki Pertevniyal Lisesi'nin bulunduğu arama noktasında 17 şüphelinin, yanlarında terör örgütü TKP/ML'nin sözde kurucusu İbrahim Kaypakkaya'nın resminin bulunduğu flamalar ile fotoğrafının olduğu iki yelekle Saraçhane Meydanı'na girmeye çalıştıkları belirtilmişti.
Sanıkların burada, "İbrahim Kaypakkaya önderimizdir, ölümsüzdür", "Yasalarınıza uymuyoruz, Kaypakkaya önderliğinde 1 Mayıs yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz" sloganları attığı anlatılan iddianamede, emniyet güçlerinin durdurması ve dağılmaları yönünde uyarıda bulunmasına rağmen grubun polise direndiği ve fiziki müdahalede bulunmaya başladığı, yaşanan arbedede sanıkların gözaltına alındığı aktarılmıştı.
İddianamede 17 sanığın, "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "suçu ve suçluyu övmek" suçlarından 3'er yıl 6'şar aydan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
