• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Böyle başlayıp beyinde tümörle bitmesin!

Yeniakit Publisher
2019-02-19 13:57:00 -
Böyle başlayıp beyinde tümörle bitmesin!

Kulak çınlaması, önceleri yaşlılıkta ortaya çıkan bir durum olarak bilinirken günümüzde ne yazık ki gençlerimizde de görünmeye başladı.

Kulak çınlamasının sebebi genellikle cep telefonuyla uzun süre konuşmak ve yüksek sesli müziği kulaklıkla dinlemekten gencecik insanlarda bile olur hale geldi. Oysa kulak çınlaması genellikle, yaşlılıkta ortaya çıkan rahatsızlıklardan diye bilinirdi.

Yine de bazen altta yatan sebep ‘beyin tümörü’ gibi oldukça ciddi bir hastalık da olabiliyor! İnce tiz bir cızırtı, bazen hışırtı, su gürültüsü ya da direkt çınlama..

Bezdim yahu!

Kulak çınlaması ya da tıptaki adıyla ‘tinnitus’, hastaların kulaklarında ya da kafasının içinde duyduğunu ifade ettiği, normalde olmayan ses duyma olayı. Başına gelip de bezmeyen yoktur.

Ülkemizde ortalama her 100 kişiden 10’u hayatının bir döneminde kulak çınlama sorunuyla karşılaşıyor.

Özellikle teknolojik gelişmeyle birlikte daha sık görülen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Mesela cep telefonlarıyla uzun süre konuşmak ve kulaklık kullanımının artmış olması çınlama sebebi. Yüksek sesli müziği uzun süre kulaklıkla dinliyor olmak da çınlama şikayetlerini artırıyor. 

Kulak çınlamasının altında çoğunlukla bu tür basit ve bazı müdahalelerle kolaylıkla geçen etkenler yatıyor.

-Kulak çınlamasının altında çoğunlukla basit, geçici ve iyi huylu sebepler var. Çınlamanın başında ise iç kulak bölgesinde yer alan çok hassas olan işitme sinir uçlarındaki hasarlar geliyor. 

-Kulak kiri, kulak zarında sorunlar, kulak enfeksiyonları, alerjik nezle ile sinüzit gibi sorunlar sık ve düzeltilebilir sebepler arasında yer alıyor.

-Kulak bölgesine travma, diyabet, tiroit bezi hastalıkları, tansiyon sorunları ve sigara da kulak çınlamasına yol açabiliyor. 

Ancak bazen altta ‘beyin tümörü’ gibi hayatı tehdit eden bir hastalık da yatabiliyor.

Bu durumda kulak çınlamasına çeşitli belirtiler de eşlik ediyor.

-Çınlamanın dirençli ve ilerleyici olması,

-Baş ağrısı,

-Bulantı ve kusma,

-Baş dönmesi,

-İşitme azlığı

-Denge bozukluğu

-Yüz felci gibi şikayetlerin de eklenmesi halinde mutlaka beyin cerrahi tarafınca da değerlendirilmesi gerekiyor.

Hangi tümörler çınlama yapıyor?

-Beyin sapından çıkıp kulağa giden, 8. kafa siniri olarak bilinen statoakustik sinir (denge-işitme siniri) ile hemen yanı başında yol kat eden ve 7. kafa siniri olarak bilenen fasiyal sinir, ciddi tümörlerin etkisine maruz kalabiliyor.

-Bu bölgenin en bilinen ve önemli tümörleri 8. sinirin kendi kılıfından çıkan “akustik nörinom” ya da “schwannom” olarak isimlendirilen iyi huylu tümörler..

Bu tümörlerin çıkış yeri beyin sapı ile beyincik arası köşe olduğundan “köşe tümörü” olarak da biliniyor. Genellikle tek taraflı oluyorlar. Ancak nadir ırsî sendromlarda çift taraflı da çıkabilme ihtimali oluyor.

-Bu tümörler iyi huylu ve yavaş büyür olmalarına rağmen hassas yerleşimleri yüzünden erken zamanda bile kulak çınlamasının, işitme azlığının, denge bozukluğunun sebebi olabiliyorlar.

-Yine aynı sinir hattında beyin zarından köken alan iyi huylu tümörler olan menegiomlar da kulak çınlama şikayetinin başka önemli suçluları olabiliyor.

Bunun yanı sıra ‘yüz siniri’ diye de isimlendirebileceğimiz 7. kafa siniri olan fasiyal sinir de etkilenmeden sorunu erken çözmek kalıcı bir yüz felcinin de önleyicisi olabiliyor.

Yanlışta ısrar sizi sağır bırakabilir

Duyma kaybı birden bire olmuyor, zamanla fark ediliyor. Uzmanlar kulaklıkla dinlemenin işitme kaybını erken tetiklediğine işaret ediyor.

Bazen de insanların işleri ya da hobileri gereği gürültüye erken yaşta maruz kalması, o yaşlarda hissedilmese de sonraki yıllarda kartopu etkisi yaparak işitme kaybını hızlandırabiliyor.

Gençken uzun süreli gürültüye maruz kalındığında ileri yaşlarda işitme kaybı daha ağır yaşanıyor. Uzmanlar buna “gecikmeli etki” diyor.

Hekimler gürültü limitini 85 desibel olarak belirliyor. Bu, araç içinde şehir trafiğinin gürültüsünü duymaya eşdeğer bir limit. Uzun süreli olarak bu limitin üzerinde gürültüde kalmak işitme kaybı riskini zamanla artırıyor.

Müzik çalar dinlerken takılan kulaklıklarda ses seviyesi 120 desibele kadar çıkabilir. 110 desibel üzerindeki sesler, sinir hücrelerindeki miyelin kılıfını tahrip ederek kulaktan beyne elektrik sinyalleri göndermesini engelleyebilir. Bu şekilde verilen hasarın geri dönüşü yok!.
Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23