• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

BM, Hıristiyan ve Yahudi’nin hizmetinde

Yeniakit Publisher
2013-08-23 21:13:13 - 2013-08-23 21:13:36
BM, Hıristiyan ve Yahudi’nin hizmetinde

Birleşmiş Milletler’in Suriye’deki katliamlara da seyirci kalması daimi üye ülkelerin gerçek yüzlerini bir kez daha gözler önüne serdi. Her olayda Hıristiyan, Yahudi ve Budistleri kollayıp Müslümanlara yapılan zulümlere kör olan örgütün yapısının değişmesi gerektiği belirtilirken, Müslüman ülkelerin BM’ye alternatif olarak yeni bir örgüt kurmasında geç bile kalındığı kaydediliyor.

MUHAMMET ERDOĞAN / SİNAN KAYA
ANKARA
ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’nın liderliğinde 1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletler (BM) örgütünün o günden bu güne Müslümanlara karşı takındığı vurdumduymaz tavır, Mısır ve Suriye’deki katliamlar konusunda da kendini gösterirken kuruluşun yapısı tartışılmaya devam ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 üyesinin olmaz dediği bir şeyin hayata geçemediğine işaret ederek, “Dışarıda kalan diğer ülkeler kendi Birleşmiş Milletler örgütünü kurabilmeli, kurmalı” ifadelerini kullandı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise örgütün taraflı kararlarını eleştirerek, “Öldürülenler Hıristiyan olsaydı hepsi ayağa kalkardı” diye konuştu. Hıristiyan, Yahudi ve Budistleri kollayıp Müslümanlara yapılan zulümleri görmeyen örgütün yapısının değişmesi gerektiği birçok siyasi ve uzman tarafından dile getirilirken Müslüman ülkelerin BM’ye alternatif olarak yeni bir örgüt kurması gerektiği belirtildi.
BM MÜSLÜMAN ÖLÜMLERİNİ SEYREDİYOR
BM’nin günümüze kadarki süreçte Müslümanlara yönelik saldırılar karşısında tepkisiz kaldığı birçok örnekte görülüyor. 1992 yılında Avrupa’nın göbeğinde başlayan Sırp-Bosna savaşında, BM’nin göz yumması sonucu yüz binlerce Müslüman öldü. İsrail’in Filistin topraklarını işgal ederek halen daha binlerce Filistinli Müslüman’ı öldürmesine ve yurtlarından etmesine BM ses çıkarmıyor. Çin’e bağlı Doğu Türkistan özerk bölgesinde yaşayan milyonlarca Müslüman’ın günümüzde dahi insan hakları elinden alınıp binlercesi öldürülürken BM bu olaylar karşısında sessizliğini koruyor. Myanmar’da hayatını sürdüren Arakanlı Müslümanlara karşı katliam uygulayan Budist hükümet şu ana kadar 200 bin Müslüman’ı öldürdü fakat halen daha BM harekete geçmiş değil. Bunların yanında Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ, Pakistan-Hindistan arasındaki Keşmir sorunu, Rusya-Çeçenistan arasındaki sorunlar, Kıbrıs konusu ve Müslümanları ilgilendiren daha birçok konuda BM’nin çözüm ürettiği görülmüyor.
MISIR VE SURİYE’DEKİ
KATLİAMLARA GÖZ YUMUYOR
Dünyanın gözü önünde Suriye’de 2,5 yıldan bu yana süren iç savaşta katil Esed’in binlerce Müslüman’ı öldürmesine ve son olarak üç gün öce kimyasal silah kullanmasına Esed yanlısı ülkelerin veto etmesi sonucu BM’den herhangi bir yaptırım kararı çıkmadı. Bunun yanında Mısır’ın demokratik seçimle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı Mursi’ye, Mısır ordusu tarafından yapılan darbeye ve darbe sonra ordunun yaptığı katliamlara örgüt sesini çıkarmıyor. Ortaya çıkan örneklerde BM’nin, Hıristiyan, Yahudi ve Budistlerin çıkarları doğrultusunda çalıştığı ve Müslümanlar söz konusu olunca gözünü yumduğu görülüyor.
BM AŞ
Akit’e konuşan Vahdet Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı Hüsnü Aktaş, İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri olan ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’in BM’yi, kurup ortak şirketleri gibi yönettiğini belirterek “Örgüt bunların verdiği kararları doğrultusunda hareket ediyor. Öbür ortakların veto etme ve yaptırım hakkı yoktur. Bunun yanında BM, Hıristiyan ve Yahudilere hizmet eden bir kuruluş haline gelip, illüminatist çetelerin emellerine hizmet ediyor. Beş kurucu ülke arasında halkı Müslüman olan hiçbir ülke yok. Dolayısıyla Müslümanların BM’de hiç yaptırım gücü yok” ifadelerini kullandı.
“EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE”
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Başdanışmanı Mustafa Yılmaz ise İslam Birliği için kurulan D8’in faaliyette olması durumunda İslam coğrafyasında bu olumsuz durumların hiçbirinin yaşanmayacağını vurgulayarak “Küresel kuruluşlar olan BM, NATO, Dünya Bankası, AB ve diğer kuruluşların tamamı ırkçı emperyalizmin hizmetinde olup dünyayı kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendiriyorlar. Burada İslam alemine düşen görev bu kuruluşlardan medet ummayıp kendi birliklerini kurmalarıdır. Çünkü bunların hepsi İslam’ın düşmanıdır. Bugüne kadar bu kuruluşlardan hiçbirinin İslam dünyasına karşı en ufak bir yardımı olmamıştır. Müslümanlar bir olup D8’leri yeniden canlandırmaları gerekiyor. Bu ve buna benzer örgütler kurulursa İslam âlemi çok büyük bir güç haline gelecek. İslam coğrafyasında bir sorun varsa bunu kendi aralarında halletmeleri lazım. Batıdan hiçbir zaman hayır gelmemiştir ve gelmeyecek de” şeklinde konuştu.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23