Bir yanda 28 Şubat, diğer yanda Boğaziçi… Karanlık Oda TV’den ahlaksız benzetme
Provokatif yayınlarına devam eden Oda TV, devlete yönelik hiçbir tehdit içermedikleri halde üvey evlat muamelesi gören başörtülü öğrencilerin 28 Şubat’ta yaptığı meşru eylemleri, Boğaziçi Üniversitesi’nde DHKP-C’lilerle birlikte terör marşları söyleyip LGBT bayrağı açanların yaptıklarına benzetti.

yeniakit.com.tr
Operasyonel haber sitesi Oda TV, Müslümanlar üzerinden provokatif haberlere devam ediyor. Milletin damarına basma noktasında adeta uzmanlaşan ve en hassas yerlerden vurarak mütedeyyin kesimi kışkırtmaya çalışan karanlık oda, 28 Şubat’ta başörtülü öğrencilerin yaptığı eylemlerle Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemleri benzetti.
Haberde, “Bu videoyu izleyen yandaşlar "türban eylemi yapanlar da teröristmiş" diyecek” ifadelerine yer verildi ve iki eylemde de öğrencilerin haklarını aradığı ileri sürüldü.
28 Şubat’taki eylem haklı bir mücadeleydi
Oda TV, bazı başı açık öğrencilerin de başörtü eylemlerine katılmasını diline dolayarak, 28 Şubat eylemlerini Boğaziçi eylemlerine benzetse de gerçek tamamen farklı… O dönemde başörtülü öğrenciler sadece eğitim haklarının elinden alınmasına karşı çıktı. Herhangi bir terör örgütünün ya da marjinal grubun kışkırtmasına gelerek devletin aleyhine marşlar söylemedi. Ayrıca 28 Şubat dönemindeki eylemlerde, devleti tehdit eden hiçbir pankart açılmadı.
Boğaziçi’nde millete meydan okundu
Karanlık odanın savunduğu Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlerde ise, yasalara uygun bir şekilde atanmış meşru rektör üzerinden öğrenciler kışkırtıldı. Başta DHKP-C olmak üzere, terör örgütleri ve marjinal gruplar öğrencileri sokağa dökmeye çalıştı. Eylemlerde başı teröristler çekti. Öğrencilerin eğitim hakkına hiçbir şekilde tecavüz edilmedi, buna rağmen kışkırtmayla öğrenciler sokağa dökülmeye çalışıldı. Ayrıca eylemlerde ahlaksız LGBT’nin bayrakları da açılarak bu milletin değerlerine alenen meydan okundu. Eylemler sırasında gözaltına alınan çok sayıda kişinin arasından sadece 2’sinin öğrenci olduğu, diğerlerinin örgüt üyesi olduğu belirlendi.
Oda TV isimli tetikçi medya organının benzetmeye çalıştığı iki grup arasında hiçbir bağ yokken, Soner Yalçın’ın provokatif yayınlarıyla meşhur olan haber sitesinin böyle bir habere hassas bir süreçten geçerken imza atması dikkatlerden kaçmadı.