Toplumun ruh kökünü, aile kurumunu, evlilik müessesesini muhafaza etmek için ortaya atılan fıtrata ve inanca dayalı çözüm önerileri, seküler yobazlara laik atak geçirtti. Atatürk Üniversitesi’nin, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile düzenlediği, ‘Fıtratın Korunması ve Aile’ temalı çalıştayın ardından, CHP’li Aylin Nazlıaka laiklik yaygarası kopardı.
Buğra Kardan İstanbul
Halkın dini ve milli uyanışına tahammül edemeyen seküler yobazlar, yine sahnedeler. Mukaddesata düşman olan CHP güdümlü bu yobazlar, şimdi de aile kurumunu korumak için geliştirilen fıtrata ve inanca dayalı politika önerilerini akim kılmaya odaklandı. Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nin Büyükşehir Belediyesi’yle düzenlediği, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın çevrimiçi katıldığı ‘Fıtratın Korunması ve Aile’ temalı çalıştayın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, laiklik istismarına yöneldi. Nazlıaka’nın çalıştayda bireyin özgürlüğüne aldırış edilmediğini savunması ve “Laik hukuk sistemimizin teminatı Medeni Kanun’a açıkça meydan okundu” yalanına sarılması infial uyandırdı. Cumhuriyet gazetesi de Nazlıaka’nın peşine takılarak laiklik edebiyatı yaptı. Aile kurumunu güçlendirmeye yönelik tedbirlerin ele alınmasına dahi 28 Şubat’tan kalma “Laiklik elden gidiyor” bağırtısıyla karşı çıkan CHP ve medyası çirkin yüzünü bir defa daha gösterdi.
“ALLAH’A KARŞILAR”
Akit’e konuşan Aile Mağdur Hakları Platformu Başkanı İlhan Ergincan, şunları söyledi: “CHP zihniyeti yanlış yoldadır. ‘Kadınların, eşit yurttaşların haklarını koruyoruz’ söylemi altında İslâm’ı ve aileyi hedef aldıkları muhakkaktır. CHP’nin ve medyasının aynı hatayla ilerlediği katidir. ‘Fıtratın Korunması ve Aile’ temalı çalıştayla ilgili yalan ortadadır. Bu yararlı çalıştaydan yola koyularak ailenin korunmasını ve LGBT karşıtlığını Medeni Kanun’u görmezden gelen, laikliği hatta bireysel özgürlükleri hedef alan çağ dışı girişimler olarak algılayan CHP zihniyetinin açık açık Allah’ın ayetlerine karşı geldiği aşikârdır. Bu zihniyetin toplumu ve aileyi yok saydığı açıktır. Kadın haklarını savunur gibi görünenler ise aileyi bitirmeyi amaçlamaktadırlar. Özgürlük adı altında her türlü azgınlığı meşru görmektedirler. ‘Kadınların hayatlarına, bedenlerine ve tercihlerine karışanlar’ diye ortalığı ayağa kaldıranların yegâne gayeleri ahlâksız yaşam ile babaları belli olmayan nesillerdir. ‘Cumhuriyet’in kazanımlarını silmeye çalışanlara geçit vermeyeceğiz’ diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve peşine takılan gazete aslında ailenin korunmasına karşı gelmektedir. Bilmemektedir ki aile Allah’ın emirleri ayakta durmaktadır.”
BOŞUNA UĞRAŞMAYIN
Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik de şunları dile getirdi: “Aile mefhumu çok önemlidir. Bunu korumak için inanca, fıtrata yönelmek gerekliliktir. CHP’nin bu gerekliliği idrak edememesi talihsizliktir. Ailenin, evliliğin muhafazası için dini ve ahlâki ilkelerden faydalanılır. Bunu kavrayamaması, laiklik tantanası yapması anlaşılır değildir. Aileyi hâyâsız akınlardan kurtarmaktan daha doğal bir şey yoktur. Burada CHP neden tedirgindir? Neden laikliği kılıf olarak kullanarak aile kurumunu korumaya karşı çıkmaktadır? Gelinen aşamada laikliğin tartışmalı bir kavram olduğu bilinmelidir. Bunları bahane ederek, Müslümanlara baskılar uygulandığı akıldan çıkarılmamalıdır. Mütedeyyinlere ‘gerici, irticacı’ yaftaları vurulduğu unutulmamalıdır. Türkçe ezan dayatması hatırımızdadır. Yüzlerce caminin kapatılması belleğimizdedir. O nedenle şu anda ailenin muhafazasının yolunun inançtan, fıtrattan geçtiğine kanaat getirenlere laiklik adı altında yüklenilmesi skandaldır. Evliliğin önemini idrak edenlere, sapkınlığı ve hâyâsızlığı önleme yöntemleri arayanlara 28 Şubat diliyle saldırılması utanç vericidir. Müslümanlarca temenni edilen bireyin, ailenin fıtrata göre şekillenmesidir. Burada özgürlükle, laiklikle ilgili bir sıkıntı yoktur. CHP ve medyası ise laiklik tantanasına devam ederek ülkeyi germeye uğraşmaktadır. Boşuna yorulmaktadır çünkü başarılı olamayacaktır. CHP’den çıkan bu cümleler dikkate alınmamaktadır.”