Alzheimer için lityum takviyesi umudu Çığır açan, heyecan verici araştırma! Tedaviye umut
Harvard Tıp Fakültesi'nde yedi yıl süren araştırma, beyindeki doğal lityum seviyelerinin Alzheimer hastalığında hayati rol oynadığını ortaya koydu. Bulgular, erken teşhis ve yeni tedavilere kapı aralayabilir. Araştırmacılar, umut verici sonuçlara rağmen farelerde kullanılan lityum dozlarının insanlar için uygun olmadığını vurguladı. Bu adım, hastalar için büyük bir umut olacak.
Harvard Tıp Fakültesi’nde genetik ve nöroloji profesörü Bruce A. Yankner liderliğindeki araştırmacılar, Alzheimer hastalığını fare modellerinde geriye çevirmeyi başardı. Çalışmaya göre, beyindeki doğal seviyelere karşılık gelen düşük dozda lityum orotat verilmesiyle farelerin beyin fonksiyonları geri kazanıldı.
Konuyla ilgili konuşan, Washington Üniversitesi Sağlıklı Yaşlanma ve Uzun Ömür Araştırma Enstitüsü’nün eski direktörü Matt Kaeberlein, “Lityum orotat neredeyse bedavaya temin edilebiliyor. Bu nedenle, çok hızlı şekilde titiz ve rastgele kontrollü klinik denemelerin başlatılması gerekiyor,” dedi ve ekledi:
'Eğer bu olmazsa, Alzheimer araştırma camiası için ciddi bir utanç olur'
'Henüz lityum almayın' uyarısı
Yankner ise henüz insanlar üzerinde testlerin tamamlanmadığını vurgulayarak, “Lityumu bir tedavi olarak kullanmayı önermiyorum. Farelerde işe yarayan her şey insanlarda aynı şekilde çalışmayabilir. Bu nedenle dikkatli olmalıyız,” dedi. Bulguların farklı laboratuvarlarca doğrulanması gerektiğini de ekledi.
Tamamen durduran ilaç hala yok
Alzheimer Derneği’ne göre, ABD’de 7 milyondan fazla kişi Alzheimer hastası ve bu sayının 2050 yılına kadar 13 milyona ulaşması bekleniyor. Son yıllarda bazı tedavi gelişmeleri yaşansa da, hastalığı tamamen durduran veya geri çeviren bir ilaç henüz geliştirilmedi.
Ancak Harvard’daki araştırma, bu gidişatı değiştirme potansiyeline sahip olabilir.Lityum plakları yok etti, hafızayı geri getirdi
Farelerde yapılan testlerde, düşük doz lityum orotat uygulaması amiloid plakları ve tau yumaklarını neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. Bu yapılar, Alzheimer hastalığının ana biyolojik göstergeleri arasında yer alıyor ve sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozarak hafıza kaybına neden oluyor.
Lityum aynı zamanda nöronlar arası bağlantıları koruyan, miyelin kılıfının oluşumuna katkı sağlayan ve mikroglia hücrelerinin beyin atıklarını temizlemesine yardımcı olan önemli bir element olarak tanımlandı.
'Normal yaşlanmada bile hafızayı destekliyor'
Yankner, “Normal yaşlanan farelerde lityum, sağlıklı hafıza fonksiyonlarını teşvik ediyor. İnsanlarda da daha yüksek doğal lityum seviyeleri daha iyi hafızayla ilişkili,” dedi.
Lityum eksikliği, Alzheimer’ın gelişimini hızlandıran süreçlerde de etkili. Bu eksiklik, amiloid beta proteini kümelerinin ve tau yumaklarının oluşumunu artırıyor. Ayrıca sinapsların çürümesine, miyelin hasarına ve mikrogliaların temizlik işlevinin azalmasına yol açıyor.
Doğal lityum seviyesi binde biri
Yankner’in ekibi, Rush Üniversitesi ve diğer beyin bankalarından 500’den fazla insan beynini inceleyerek, doğal lityum seviyesinin bipolar bozukluk için reçete edilen dozların binde biri kadar olduğunu buldu.
MIT’den Picower Öğrenme ve Hafıza Enstitüsü Direktörü Prof. Li-Huei Tsai, araştırmaya katılmamakla birlikte sonuçları “son derece heyecan verici” bulduğunu söyledi. Tsai, “Genetik risk faktörlerine çok odaklandık ama bu çalışma Alzheimer’ın genetik dışı boyutlarına ışık tutuyor,” dedi.
Araştırma sonuçları, kan, beyin omurilik sıvısı ya da beyin görüntüleme teknikleri ile ölçülebilecek lityum seviyelerinin, Alzheimer belirtileri ortaya çıkmadan önce hastalık riskini öngörmede kullanılabileceğini gösteriyor.
Farelerde nasıl çalıştı?
Sağlıklı farelere düşük lityum içeren diyet verildiğinde, beyinlerinde sinaptik kayıplar ve hafıza sorunları başladı. Ancak lityum orotat verildiğinde, bu yaşlı farelerin hafızası, genç erişkin seviyesine döndü.
Lityum orotat uygulaması, hem amiloid hem de tau üretimini azalttı, ayrıca mikrogliaların plakları temizlemesini büyük ölçüde kolaylaştırdı.
Yan etki riski düşük
Yankner, lityum orotatın çok düşük dozlarda etkili olmasının, klasik lityum tedavilerinde görülen böbrek ve tiroid toksisitesi gibi yan etkilerin önüne geçebileceğini belirtti. Bu da ilacın klinik denemelere daha hızlı geçme ihtimalini artırıyor.
Ayrıca araştırma ekibi, bu tedavinin Parkinson hastalığı gibi diğer nörodejeneratif hastalıklarda da etkili olup olmadığını araştırıyor.