• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Alt ıslatma (Enürezis) nedir? Alt ıslatma tedavisi nelerdir?

Yeniakit Publisher
2019-12-19 11:56:00 -
Alt ıslatma (Enürezis) nedir? Alt ıslatma tedavisi nelerdir?

Alt ıslatma (Enürezis) nedir? Çocuklarda alt ıslatma sorununun zamanla ortadan kalktığı bilinen bir gerçektedir. Çocuğun gelişimiyle orantılı olan bu durumun 5 yaşına kadar ortadan kaybolması beklenir. Ancak bazı sebepler alt ıslatma sorununun devam etmesine neden olur. Alt ıslatma sorunu yaşayan çocukların aileleri internette “Alt ıslatma tedavisi var mı?” , “Alt ıslatmanın sebebi psikolojik mi?” gibi soruların cevaplarını araştırıyor. İşte, merak ettiğiniz “Alt ıslatma tedavisi nelerdir?” sorusunun cevabı.

Alt ıslatma (Enürezis) nedir? Çocuklarda alt ıslatma sorununun zamanla ortadan kalktığı bilinen bir gerçektedir. Çocuğun gelişimiyle orantılı olan bu durumun 5 yaşına kadar ortadan kaybolması beklenir. Ancak bazı sebepler alt ıslatma sorununun devam etmesine neden olur. Alt ıslatma sorunu yaşayan çocukların aileleri internette “Alt ıslatma tedavisi var mı?” , “Alt ıslatmanın sebebi psikolojik mi?” gibi soruların cevaplarını araştırıyor. İşte, merak ettiğiniz “Alt ıslatma tedavisi nelerdir?” sorusunun cevabı.

Çocukların gelişimleri birbirinden farklıdır. Buna rağmen uzmanlar çocukların tuvalet alışkanlığını kazanması için ideal olan yaş aralığının 2,5 ila 3 yaş olduğunu belirtiyor. Tuvalet alışkanlığı kazanan çocuklar geceleri altlarını ıslatabilir. Bu yaklaşık 5 yaşına kadar doğal bir süreç olarak kabul edilir. Ancak 5 yaş ve sonrasında da alt ıslatma problemi yaşanıyorsa; bir uzmandan destek alınmalı. İşte, merak ettiğiniz tüm detaylar… 

Alt ıslatma (Enürezis) nedir?

Enürezis olarak da bilinen idrar kaçırma ya da alt ıslatma, “mesane kontrolünün sağlanmış olmasının gerektiği yaştan sonra idrarın istem dışı olarak boşalması” anlamına gelmektedir. Çocuğun altının 5 yaşına kadar kuru kalması beklenmediğinden, alt ıslatma 5 yaşından sonra bir problem olarak ele alınmalıdır.

Alt ıslatma nedenleri nelerdir? 

Enürezis sorunun türkçe karşılığı alt ıslatmadır. Ülkemizde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Gece altını ıslatma enürezis nokturna, hem gündüz hem gece altını ıslatma enürezis diurna olarak adlandırılır. Doğuştan ya da kazanılmış santral sinir sistemi defekti olmayan 5 yaş üzerindeki çocuklarda gece altını ıslatma varsa enürezis nokturna olarak tanımlanır. Enürezis nokturna basit ve komplike olarak ikiye ayrılır. Basit tipte gece yatağı ıslatma dışında başka belirti yoktur. Komplike tipte ise gündüzleri ani sıkışma hissi, sık idrara gitme, gündüz idrar kaçırma ve kronik kabızlık tabloya eşlik eder. 

Primer enürezis idrar kontrolünün doğumdan itibaren hiç sağlanamamasıdır. Sekonder enürezis ise 6 aylık kuru bir dönemden sonra idrar kaçırmanın başlamasıdır. Enürezis tanımı 5 yaş üstü çocuklar için yapılmakta sıklığı yaşla birlikte gittikçe azalmaktadır. Enürezis sosyoekonomik ve eğitim düzeyi düşük, geniş ailelerde daha sık görülür. Genellikle 10-11 yaşına kadar erkek çocuklarda rastlanır. 
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Enürezis neden yaşanır?

Basit alt ıslatmada altta yatan bir ya da birden fazla faktör olabilir. Genetik faktörler, uyanma bozuklukları, hormonal faktörler ve mesane (idrar kesesi) ile ilgili faktörler sorumlu tutulmuştur. Vakaların %97-98'inde organik bir neden yoktur. %2-3 oranında organik bir neden tespit edilebilir. Bunlar arasında bozulmuş işeme fonksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, üretrada tıkanıklık, ektopik üreter (üreterin normal yerinde olmayışı), uyku apnesi, şeker hastalığı, şekersiz şeker hastalığı ve hipertiroidizm sayılabilir. Her iki ebeveyni enüretik olanlarda alt ıslatma sıklığı %77, anne babadan biri enüretikse çocukta görülme sıklığı %46'dır. Tek yumurta ikizlerinde görülme sıklığı daha fazladır. 

Uyanma bozuklukları: Eskiden beri alt ıslatan çocukların uykularının derin olduğu bilinir. Ailelerin çoğu çocuklarının zor uyandırıldığından şikayetçidir. Ancak bazı çocuklarda bu soruna rastlanmaz. Yapılan araştırmalarda bazı çocuklarda idrar kaçırmanın uyku ile ilişkisi olmadığı da gösterilmiştir. Basit idrar kaçırmada en önemli problem çocukların idrar keselerinin dolduğunu fark etmemeleri ve tuvalete gitmek için uyandırılamamalarıdır. Bu çocukların çoğu idrarlarını yaptıktan sonra uyanmaktadırlar. Mesane doluluğunu fark etmede gelişimsel bir gecikme söz konusudur. Bu durum yaşla birlikte düzelme gösterir.

Düşük mesane kapasitesi ve mesanede aşırı kasılmalar: Alt ıslatan çocukların pek çoğunda gece mesane kapasitesinin azaldığı gösterilmiştir.

Gece artan idrar miktarı: Akşamları aşırı sıvı tüketimi bu duruma yol açabilir. Ayrıca idrar yapımını kontrol eden ADH adlı hormon salınımının yetersiz oluşu bu durumdan sorumlu tutulmuştur. Enüretik çocuklarda gece üretilen idrar miktarı ile mesane kapasitesi arasındaki denge bozulmuştur. Buna uyanamama da eklenince  alt ıslatma meydana gelir.

İdrar yolu enfeksiyonu: Bu çocuklarda gündüzleri idrara sıkışma, sık idrara çıkma, idrarda yanma ve kabızlık görülebilir.

Üratranın tıkanıklığı: Üretra idrar yollarının bir parçasıdır. Üretradaki tıkanıklık mesanede aşırı doluluğa yol açarak alt ıslatmaya neden olabilir.

Şeker hastalığı: Şeker hastalarında aşırı idrar üretimi vardır. Bazen şeker hastalığı altını ıslatan bir çocuğun araştırılması esnasında bulunabilir.

Şekersiz şeker hastalığı: Diabetes insibitus adı verilen bu hastalıkta beyinden salgılanan ADH adlı hormonun yetersizliği vardır. Bu durum aşırı işemeye neden olur.

  • Hipertiroidizm
  • Uyku apnesi sendromu
  • Psikolojik nedenler
  • Genetik nedenler
  • Dikkat eksikliği hiperaktivite 

Alt ıslatma tedavisi nelerdir?

Erken yaşlardaki çocuklardaki şikayetler eğer çocuğun ve ailesinin hayat kalitesini bozacak düzeyde değilse bu durumun büyüdükçe geçebileceği düşünülerek tedavi bir müddet ertelenebilir. Yine bu çocuklara önerilebilecek olan ve genellikle ilk tedavi seçeneği olarak bilinen davranışsal tedavi uygulanabilir. Bunun psikolojik bir problem olmadığı ve oldukça sık rastlanan bir problem olduğu unutulmamalıdır. Davranışsal tedavide ailenin bu hastalığın ne olup ne olmadığını anlaması, destekleyici ve motive edici bir yaklaşımda bulunması olmazsa olmazdır. Çocukların öncelikle gece yatmadan 2 saat öncesinden itibaren sıvı alımı (su, çay, meşrubat, meyve suyu gibi) kısıtlanmalıdır.  Mutlaka uyumadan önce ve uyuduktan 2 saat sonra kaldırılıp işemesi sağlanmalıdır.Akşam yemeğinde tuzlu gıdaların tüketiminden  kaçınılmalıdır. Sıvı alımı gün içine eşit olarak dağıtılmaldır. Kabızlık problemi varsa bunun çözülmesi elzemdir. Bunun için bol lifli gıdalar ve yeterli miktarda sıvı alımı şarttır. Her sabah kaka yapmayı alışkanlık haline getirmek uygun bir yöntemdir ama eğer bu uygulanamıyorsa yemekten 15-20 dakika sonra çocuğun tuvalete gitmesi ve kaka yapmaya çalışması gereklidir. İşemenin düzenlenmesi de oldukça önemlidir. Çocuğun 2-3 saatte bir tuvalete gitmesi - okulda bir teneffüs gitmiyorsa diğer teneffüs gitmesi - ve bunun yanında eğer klozet kullanıyorsa (alafranga tip tuvalet) ayaklarının mutlaka desteklenmesi şarttır. Buna ek olarak takvim tutarak kuru günlerin çokluğuna göre ödüllendirme yöntemi de çocukların bu konuda motivasyonlarını artırmakta ve problemin aile içinde kabul edilerek çocuğun üzerindeki psikolojik baskının azaltılmasını sağlayabilir. Bu aşamada ailenin çocuğa destek olması oldukça önemlidir. Başka bir sebebe bağlı olmayan gece altını ıslatma psikolojik kökenli olmamakla birlikte bu durumun çocuk üzerinde psikolojik olarak negatif bir etki bırakması olasıdır. Tedavinin belki de en önemli gerekçesi budur.

Bu problem okul çağındaki bir çocukta sosyal açıdan bir problem yaratıyorsa o zaman bu aşamanın hızlı geçilmesi gerekebilir. Davranışsal tedavi dışında iki önemli tedavi yöntemi mevcuttur. Davranışsal tedavide kullanılan önerilere bu iki yöntem uygulanırken de uyulması oldukça tedavinin başarısını arttırmak açısından önemlidir. Bu yöntemlerden ilki ve günümüzde en sık kullanılanı desmopressin hormonu analoğudur. Tedavide amaç eksik olan antidiüretik hormon (ADH)/desmopressinin yerine konması ve  bu sayede vücudun uykuda su tutmasının artarak idrar çıkışının azaltılması hedeflenmektedir. Bu sayede mesane doluluğa daha geç ulaşmakta ve gece altını ıslatma problemi ortadan kalkmaktadır. İlacın dozu yüksekten başlanarak şikayetin azalmasına bağlı olarak terdricen düşürülür. Bu tedavinin en büyük avantajı ilk dozdan itibaren etkinliğin başlaması ve kullanımının kolay olmasıdır. Etkinliği yaklaşık %50 civarındadır. Gece yatmadan 1 saat önce alınnası gereken ve dil altında eriyen bu ilacın en önemli dezavantajı ise ilacın bırakılmasını takiben şikayetin tekrar ortaya çıkabilmesidir. Dozu tedricen kesilerek birkaç ay içinde tedavi genellikle sonlandırılır. Ülkemizde halk arasında bu ilacın kısırlığa yol açabileceği konusunda yaygın endişe mevcuttur ancak bu konuda literatürde yeterli bilgi yoktur. 

Daha önceleri kullanılan İmipramin etken maddeli ilacın kalp açısından bir takım riskleri olduğundan nadir ve özenle seçilmiş vakalar dışında günlük kullanımı oldukça sınırlıdır. 

Bir diğer tedavi yöntemi ise alarm cihazıdır. Bu cihaz iç çamaşırı veya çarşafın üzerine konan ıslaklıkla birlikte alarm veren bir mekanizmaya sahiptir. En önemli avantajı tedaviye cevabın daha kalıcı olmasıdır. Yaklaşık olarak %80 etkin olan alarm tedavisinde ilaç tedavisine oranla yanıt daha geç ortaya çıkmakla birlikte tedavi bırakıldıktan sonra şikayetin geri gelme olasılığı daha düşüktür.  En önemli dezavantajı olarak kullanımının zor olması (alarma çocuk dışındaki ev halkının uyanması gibi) gösterilebilir. 

Sonuç olarak gece altını ıslatamanın bir problem olarak kabul edilmesi ve çocuğun bu bağlamda suçlanarak değil desteklenerek problemle başa çıkılması en doğrusudur. Bu problemin ilerleyen yaş ile birlikte büyük oranda kaybolacağını bilmek önemlidir. Bunun yanında gece idrar kaçırmanın sosyal ve psikolojik olarak etkileme düzeyine geldiği durumlarda ilaç (desmopressin) veya alarm tedavisinin veya seçilmiş vakalarda iki tedavinin birlikte kullanılmasıyla bu hastaların çok çok büyük kısmı erişkin yaşlara bu problemi atlatarak gelecektir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23