Akabe Vakfı kurucusu Mustafa İslamoğlu ile vakfın bazı yöneticileri ve üyeleri, “paralel yapı”nın telefon dinleme iddiasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen Akabe Vakfı üyeleri adına açıklama yapan Vakıf yönetim kurulu başkanı Nasuhi Günay, son günlerde bazı basın yayın organlarında kendisi ve Akabe Vakfı’nın da arasında bulunduğu geniş bir kitlenin telefonlarının dinlenildiği iddialarının yer aldığını belirtti.
İSTANBUL - Akabe Vakfı kurucusu Mustafa İslamoğlu ile vakfın bazı yöneticileri ve üyeleri, “paralel yapı”nın telefon dinleme iddiasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelen Akabe Vakfı üyeleri adına açıklama yapan Vakıf yönetim kurulu başkanı Nasuhi Günay, son günlerde bazı basın yayın organlarında kendisi ve Akabe Vakfı’nın da arasında bulunduğu geniş bir kitlenin telefonlarının dinlenildiği iddialarının yer aldığını belirtti.
Günay, vakıflarının santral telefonları ve gönüllüden yöneticiye, şoförden çaycıya kadar birçok müntesiplerinin dinlendiğini söyleyerek, söz konusu dinlemelerin hak ihlali ve özel hayatın mahremiyetine müdahale olduğunu ifade ederek, “Bu cinayettir, İslami değerlere saygısızlıktır ve insanlık suçudur” dedi.
İSLAMOĞLU: AYIPTIR, GÜNAHTIR, SUÇTUR, HARAMDIR
Akabe Vakfı kurucusu ve ilahiyatçı Mustafa İslamoğlu da dinlenilenler arasında bulunmadığını ancak 3 yıldan beri aile fertlerinin dinlenildiğini söyleyerek, “Bu ayıptır, günahtır, suçtur, haramdır. Bunu her kim yapıyorsa ortaya çıkmalı ve cezasını bulmalı. Mahremiyetimize uzanan bu eller, cezasız kalmamalı” dedi.
Hilal Televizyonu Genel Müdürü Adnan İnanç ise özel hayata yapılan sakıncalı müdahalelerin cezalandırılması gerektiğini kaydederek, “Bu konuyla ilgili, toplumun tüm kesimlerine bir duyarlılık mutlaka ilan edilmelidir ve kimsenin özel hayatına müdahale edilmemelidir” dedi.
Açıklamaların ardından, gruptakiler adliyeye girerek, hazırladıkları suç duyurusu dilekçelerini, ayrı ayrı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu.
Öte yandan, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sarıgül de, “paralel yapı”nın telefon dinleme iddialarına ilişkin suç duyurusunda bulundu.
BİR SUÇ DUYURUSU DA AV. YILDIRIM’DAN
Bu arada Avukat Hüdaverdi Yıldırım da, Fethullah Gülen’in “örgüt kurma, örgütlü darbe teşebbüsü, örgütlü dolandırıcılık ve memuriyet görevini suistimal” gibi suçlardan yargılanması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Avukat Yıldırım’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu dilekçede, İstanbul merkezli operasyonun sonucunda, milli ekonomik sırlar ile MİT’in devlet sırrı niteliğindeki faaliyetlerinin ifşa edildiği, hukuka aykırı teknik takip yapıldığı ifade edildi.
Dilekçede; “Kanunsuz dinlemeler, değiştirilen tapeler ve montaj kasetlerle oluşturulan yüksek bütçeli 17 Aralık prodüksiyonunda, ilgili savcıların avcı ve atıcı rolü, kaos senaryosunun hocalar ve localar tarafından kaleme alındığının en büyük delilidir” denildi.
Hüdaverdi Yıldırım’ın suç duyurusu, 2014/28340 dosya numarasıyla işleme konularak, İstanbul Cumhuriyet savcılarından Erhan Gülcan’a tevzi edildi.