AB zayıflayınca akıllarına geldik! Le Monde: Türkiye AB için vazgeçilmez bir ortak
Fransız Le Monde gazetesi, Türkiye'nin zayıflayan Avrupa Birliği (AB) için artık vazgeçilmez bir ortak haline geldiğini yazdı.
"Eskiden 'zahmetli' bir ortak olarak görülen Türkiye, zayıflayan Avrupa Birliği için vazgeçilmez hale geldi" başlıklı haberde, Ukrayna bağlamında Türkiye-AB ilişkileri ele alındı.
Haberde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Ukrayna’ya desteğini teyit etmek amacıyla 17 Şubat’ta Paris’te düzenlenen Ukrayna Zirvesi'nde 7 Avrupalı ülke lideri ile NATO ve uluslararası kurum temsilcilerini bir araya getirdiği hatırlatıldı.
Birçok AB ülkesinin zirveye davet edilmemesi nedeniyle rahatsızlık duyduğu belirtilirken, “Bir ülkenin yokluğu özellikle dikkat çekiyordu: NATO’nun ikinci büyük askeri gücü olan Türkiye” ifadesine yer verildi.
Haberde, ABD merkezli Hudson Institute düşünce kuruluşunun Orta Doğu uzmanı Zineb Riboua’nın, Paris’teki zirvede Türkiye’nin bulunmamasını “stratejik bir hesaplama hatası” olarak nitelendirdiği aktarıldı. Bu hatanın, 2 Mart’ta İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen zirveye Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın davet edilmesiyle giderildiği ifade edildi.
Fidan’ın, zirve sonrası yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin Avrupa için müzakere edilmekte olan yeni güvenlik mimarisine katılımının önemini vurguladığı belirtildi.
Türkiye, Avrupa İçin Stratejik Bir Aktör Haline Geldi
Haberde, yıllardır AB’den uzaklaşan Türkiye’nin artık çeşitli ve karmaşık diplomatik yönleri olan bir ülke olarak görüldüğü kaydedildi. Le Monde, Türkiye’nin Atlantik İttifakı'nın bazı üyeleri tarafından geçmişte en iyi ihtimalle “zahmetli”, en kötü ihtimalle ise “yıkıcı” ve “güvenilmez” olarak değerlendirildiğini ancak bugün, Washington’un değişen tutumu nedeniyle Avrupa için son derece kritik bir aktör haline geldiğini vurguladı.
Türkiye’nin, Rusya ile işbirliği yapabilen ve Suriye’de bu ülkenin etkisine sınır koyabilen nadir bölgesel güçlerden biri olduğuna işaret edilen haberde, şu ifadelere yer verildi:
"Beşşar Esed devrilmeden önce Moskova, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki etkisinin sınırlarını ve parametrelerini belirliyordu. Bugün tam tersi bir durum söz konusu. Bu gelişme, AB ülkelerini Türk yetkilileri daha sık müzakere masasına oturtmaya teşvik ediyor."
Haberde, 18 Şubat’ta ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Suudi Arabistan’da Ukrayna konusunu görüşürken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiği hatırlatıldı.
"Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı’nı ağırlayarak, Türkiye’nin Ukrayna’nın geleceğinde kilit bir aktör olmaya devam ettiği mesajını verdi." ifadesine yer verilen haberde, Zelenskiy’nin, “AB, Türkiye ve İngiltere’nin, bölgeleri için güvenlik garantilerinin oluşturulması amacıyla ABD ile görüşmelere katılması gerektiğini” söylediği kaydedildi.
Türkiye’nin Denge Politikası
Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iyi ilişkiler kurmasına rağmen Ukrayna’nın en büyük destekçilerinden biri olduğu vurgulandı.
Türkiye’nin, Rusya’nın Karadeniz’deki saldırgan yayılmasını kendi jeopolitik ve enerji güvenliği açısından bir tehdit olarak algıladığı belirtilirken, Le Monde, savaşın ilk günlerinde Ukrayna’ya destek vermekten çekinen birçok Avrupa ülkesinin aksine Türkiye’nin, Montrö Sözleşmesi’ne dayanarak Boğazları Rus savaş gemilerine kapattığını hatırlattı.
Ayrıca Türkiye’nin, Kiev yönetimine Bayraktar TB2 SİHA’ları sağladığına dikkat çekilerek, "Bir yandan Ukrayna’yı silahlandırırken, diğer yandan Moskova’ya yönelik Batı yaptırımlarını uygulamadan Rusya ile müzakere eden Türkiye, milimetrik bir denge politikası yürütüyor." değerlendirmesine yer verildi.

