• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

90’ların karanlık günlerini özlüyorlar

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
90’ların karanlık günlerini özlüyorlar

Vesayetin sözcüleri insan haklarının ayaklar altına alındığı, ekonomik anlamda sefalet yıllarının yaşandığı CHP zihniyetinin ülkeyi yönettiği karanlık dönemi öve öve bitiremiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kara propaganda ile hükümete haksız isnatlarda bulunarak siyasete nizam vermeye kalkan vesayet baronlarının çatı kuruluşu Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Eski Türkiye yok, haddinizi bileceksiniz” sözleriyle haddini bildirmesine çok içerleyen vesayet Sözcü’sü, “İşte eski Türkiye, işte yeni Türkiye” manşetiyle eski ve yeni Türkiye’yi hayal dünyasında karşılaştırarak vesayet dönemine güzellemeler dizdi.

Aklı 90’lı yılların karanlığında kalan ve logosuna yerleştirdiği Mustafa Kemal’in gözleriyle Atatürk istismarcılığından nemalanan CHP’nin Sözcü’sü, adeta insanların aklıyla alay etti. AK Parti Hükümeti’nin 23 yıl gibi kısa bir süre içerisinde; bir asır geri bırakılmış Türkiye’ye adeta çağ atlattığını, yurdu köprülerden, metrolara, yollardan havalimanlarına, barajlardan hastanelere, teknolojiden savunma sanayisine, sosyal reformlardan adalete, demokrasiden dış politikaya kadar birçok alanda dünyada parmakla gösterilen bir ülke konumuna yükselttiğini görmezden gelen Sözcü, CHP zihniyetinin iktidarda olduğu sefalet yıllarını övdü.

Yokluk kuyrukları, akmayan musluklar, paraya sığmayan sıfırlar

Bir zamanlar IMF borçları altında ezilen, emperyalist batı karşısında el pençe divan duran Eski Türkiye’nin daha iyi olduğu algısını oluşturmaya çalışan yandaş fondaş gazete, brifingli yargıyı, 28 Şubat döneminde on binlerce başörtülü öğrenciyi, subay astsubayı, Sivas mazlumlarını hayata küstüren baskıcı zihniyeti görmezden gelerek “Hukuk sitemine güven vardı” sözleriyle övdü. Vesayet Sözcü’sü, çöken sağlık sistemini, sonu gelmeyen yokluk kuyruklarını, su akmayan muslukları, paraya sığmayan sıfırları, Ecevit’e atılan yazar kasaları ve batıdan silah dilendiğimiz yılları özlemle andı. O karanlık yılların en büyük mağdurlarından olan ve Akit’e konuşan isimler ise Sözcü’nün manşetinin, vesayet özlemi çeken kesimin içinde bulunduğu ruh halini göstermesi açısından ibret verici olduğunu söyledi.

BUNLAR ALLAH’TAN KORKMAZ KULDAN UTANMAZLAR!

Kendisi de 28 Şubat sürecinde haksız şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri’nden uzaklaştırılan Güvenlik Uzmanı Emekli Kıdemli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, “Bu vesayetçiler o günleri unutmuş görünüyor ama Türkiye’yi yaşanmaz hale getirmişlerdi. Ordu içerisinde ‘Allah’ diyeni attılar. Böyle bir Türkiye yaşadık. Binlerce insanı sırf dindar olduğu için, sırf ‘Allah’ dediği için kurumlardan temizlediyer. Kimseye zararımız yok, ibadetimizi yapıyoruz. Eşimiz başörtülü. Kime ne zararımız vardı? Binlerce insanı çoluğuyla çocuğuyla kapının önüne koydular. İntihar edenler oldu. Hayatına son verenler oldu. Hiçbir hukuk yolu yoktu. Hak arama şansımız yoktu. Yüksek Askeri Şura kararları yargıya kapalıydı.”

Yerlerde sürüklenen başörtülüleri kim unutabilir

“12-13 yaşındaki kız çocuklarının imam hatip liselerinin önlerinde saçlarından tutulup yerlerde yuvarlandığını kim unutabilir? Küçük kız çocuklarını sırf başörtülü oldukları için toplayıp Belgrad ormanlarına, izbe yerlere götürüp atıyorlardı. Ne hukukundan bahsediyorlar. Ben hak aramak için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gittim, oradaki polisler ordudan ihraç edildiğim için beni kovmaya kalktılar. Oradaki polisler bile o zalimlerin kulu olmuştu. Böyle bir Türkiye yaşadık. Bunlar Allah’tan korkmaz, kuldan utanmazlar. Utanmadan hala konuşuyorlar. Bunların amacı sokakları karıştırmak. Bunun zeminini hazırlıyorlar. Eğer böyle bir şeye tevessül ederlerse tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi gereğini yaparız. O zaman kulaklarını çektik, artık kulak çekmeyle bırakmayız bunu iyi bilsinler” diye konuştu.

İNSANLAR ESKİ TÜRKİYE’DE NELER YAŞADIKLARINI UNUTMUYORLAR

28 Şubat sürecinde yargının gazabına uğratılan ve 21 yıldır cezaevinde yatan İsmail Şahbalta’nın kardeşi Serpil Pala ise, “Utanmadan eski Türkiye’de hukuk var diyorlar. Eski Türkiye’de hukuksuzluk almış başını gitmişti. Vesayete aykırı düşünen kimseye adım attırmıyorlardı. Binlerce insan haksız ithamlarla suçlanarak hapishanelerde süründürüldü. Benim ağabeyim İsmail Şahbalta, eline hiçbir zaman silah almadığı halde silahlı terör örgütüne üye olmak ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs suçundan yargılanarak hapse atıldı. 21 yıldır hapiste. Eski Türkiye’de ülkesini seven vatansever, mütedeyyin insanlara bu tür ağır suçlamalar isnat edip saf dışı bırakıyorlardı. Hâlâ bazı medya kuruluşları o döneme övgüler dizmeye devam ediyor. Demek ki onların çıkarları vesayet dönemindeymiş. Ama güneş balçıkla sıvanmaz. İnsanlar eski Türkiye’de neler yaşadıklarını unutmuyorlar. Yeni Türkiye’yi de görüyorlar” görüşlerini ifade etti.

İŞTE SİZE YENİ TÜRKİYE

• Bir zamanlar IMF borçları altında ezilen Türkiye, emperyalist Batılılar karşısında el pençe divan duran Türkiye, şimdi tüm dünyaya meydan okuyor.

• Tüp ve gaz almak için günlerce kuyruklarda bekletilen vatandaşın evine önce doğalgaz geldi ardından da dünyanın en büyük doğal gaz keşiflerinin biri gerçekleşti.

• Bir zamanlar piyade tüfeği bile üretemeyen Türkiye, savunma sanayisinde yüzde 80 yerlilik oranına yaklaştı. Savaş gemisi, Atak helikopteri, Temel Eğitim Uçağı, modern piyade tüfeği, milli tank Altay, insansız hava aracı Anka, uzun ve orta menzilli füze sistemleri gibi projeler bir bir hayata geçirildi.

• Köylerinde elektriği olmayan, gaz lambası ışığında hayata tutunmaya çalışan Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’nun tek güneş paneli üretim fabrikasını açtı. Görülmemiş sayıda enerji santralleri devreye girdi, milyarca liralık katkı sağlandı.

• Parası olmayan vatandaşların hastanelerde rehin tutulduğu Türkiye, 23 yılda uluslararası bir sağlık üssü konumuna taşındı. Sağlık turizminde 50’yi aşkın ülkeden yaklaşık 2 milyon turist ağırlayan Türkiye’de, kuyruk işkenceleri tarihin çöplüğüne gömüldü. Her kente devasa

büyüklükte şehir hastaneleri kuruldu, her vatandaşın bir aile hekimi oldu.

• Yazar kasaların fırlatıldığı, deprem yardımlarıyla memur ve işçi maaşlarını ödendiği eski Türkiye, Erdoğan’ın önderliğinde dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biri haline geldi. IMF’ye olan borç sıfırlandı.

• Tüm saldırılara rağmen önemli bir büyüme hızı yakalayan ve enflasyonu kontrol altına alan Türkiye, yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi oldu.

• Geçmişte Türkiye’yi kukla olarak gördükleri için randevu bile vermeyen Batılı ülkeler, bugün Türkiye’ye uğramadan karar alamaz halde geldi.

• Milletin adamı Erdoğan ise dünyadaki krizler ve hukuksuz uygulamalara karşı her daim sesini yükseltmeye ve barışın anahtarı olmaya devam etti.

• ‘Tekerlekli morglar’ olarak adlandırılan eski otobüsler ile yapılan yolculukların son bulduğu Türkiye’de, artık hızlı tren, geniş metro ağları, metrobüs, marmaray, gibi birçok ulaşım seçeneği vatandaşın hizmetine sunuldu.

• CHP döneminde zulmü iliklerine kadar hisseden vatandaş, AK Parti’nin gelmesi ile birlikte her alanda konforu tattı

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ali karakeseli

Eski ile yeniyi karşılaştırırken bazı şeyler unutmuşsunuz mesela ben televizyonda gördüm Kayı obasının yolları çamur içindeymiş. şimdi Türkiye’de her yer asfalt acayip gelişmişsiniz

Abdulla

Evet, eski türkiyede her emeklinin evine et, süt, tatlı girerdi. AKP milleti ikiye bölmemişti, millet birbirinden nefret etmiyordu. Bugün bir savaş çıksa millet en önce birbirine girecek.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23