32 yıl öncesini hatırladı 7 ay öncesini unuttu! Tanju Özcan tipi ikiyüzlülük
Bolu’nun gözde turizm merkezlerinden Kartalkaya’da meydana gelen otel yangını, sadece ihmalleri değil, siyasi ikiyüzlülüğü de gün yüzüne çıkardı. 79 kişinin hayatını kaybettiği feci olayın davasının görüldüğü hafta, CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan adeta sessizliğe gömüldü.
Bolu’nun gözde turizm merkezlerinden Kartalkaya’da 21 Ocak 2025 gecesi yaşanan otel yangını, sadece ihmalleri değil, siyasi ikiyüzlülüğü de gün yüzüne çıkardı. 79 kişinin hayatını kaybettiği feci olayın davasının görüldüğü hafta, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan adeta sessizliğe gömüldü.
32 yıl önceki Sivas olaylarına ilişkin mesaj yayımlayan Özcan’ın Bolu’daki facia ile ilgili tek satır paylaşım yapması iki yüzlülüğünü de açıkça ortaya koydu.
Dayıoğlu Müdür, Şüpheli Rapor: “Uygundur” Mühürlü İhmalkârlık
Yangın sonrası incelemeler, Bolu Belediyesi’nin süreci nasıl savsakladığını ve görev ihmallerini açık biçimde ortaya koydu. Özellikle dikkat çeken detay, yangından kısa süre önce Bolu İtfaiyesi’nde verilen bir belge oldu.
Bu belge, 2 Ocak 2025 tarihinde, yangının başladığı Grand Kartal Otel’in hemen yanındaki 70 m²’lik bir kafeteryaya ilişkin hazırlanmıştı. Belgede yer alan “Yangına karşı yeterli önlem alınmıştır” ibaresi ve altındaki imza, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın dayısının oğlu olan İtfaiye Müdürü Sedat Gülener’e aitti.
İşin daha da çarpıcı yanı ise şuydu: Bu rapordan yalnızca 2 hafta önce, yani 16 Aralık 2024’te, otelin bizzat kendisine yönelik yapılan denetimde, belediye ekipleri tarafından 8 temel eksiklik tespit edilmişti. Tahliye yolları, yangın algılama sistemleri, acil çıkışlar ve duman tahliye sistemlerinin yetersizliği net olarak belgelenmişti.
Bir günde geri adım: Önce denetim, sonra geri çekme
16 Aralık’ta yapılan denetimin ardından, otel yönetimi 24 Aralık 2024’te başvurusunu geri çekti. Belediye de buna karşılık denetimi iptal etti. Ancak yangından yalnızca 19 gün önce, aynı bölgeye ait farklı bir yapı için “uygundur” raporu verilmesi, bu süreçte denetimlerin hangi ölçütlere göre yapıldığını sorgulatıyor. Yangının başladığı alan ile “uygun” raporu verilen yapı arasında birkaç metre fark olması, sorumluluğu ortadan kaldırmıyor.
Bu gelişme, “Belediye eksikleri tespit etti ama sonrasında göz yumdu mu?” sorusunu akıllara getiriyor. Ayrıca denetim süreçlerinin ne derece siyasi, ne derece liyakat esaslı olduğu da tartışmaya açılmış durumda.
