22 Eylül 1520: Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in vefatı

Onlar; yaşadıkları döneme çalışmalarıyla, eserleriyle damga vurarak iz bırakıp gittiler. Bugün, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'i hayırla yâd ediyoruz.
1512’de tahta çıkan Sultan Selim, doğuda ortaya çıkan Şii Safevî tehlikesine karşı mücadeleye girişti. İran’a yaptığı seferde Safevî hükümdarı Şah İsmail’i Çaldıran Muharebesi ile mağlup etti, ülkenin başkenti Tebriz’e kadar ilerledi ve “Yavuz” lakabıyla anılmaya başladı.
Bundan sonra Memlûk Devleti’ne karşı harekete geçti. ‘’Büyük Mısır Seferi’’ olarak bilinen seferde yapılan Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve Kahire Muharebeleri ile Memlûkları yıkarak Suriye, Filistin, Mısır ve Hicaz’ı devletin topraklarına kattı. Bu seferler esnasında hiçbir hükümdarın göze alamadığı bir işi yaptı ki, Sina Çölü’nü 13 günde geçti. Seferden sonra Hz. Muhammed(sav)’in Kutsal Emanetler olarak kabul edilen eşyalarını İstanbul’a getirtti.
Yavuz Sultan Selim, Batı’ya sefer düzenlemek amacıyla yola çıktığı sırada, 22 Eylül 1520’de, şarbon hastalığına bağlı olarak aslan pençesi denilen bir çıban yüzünden 50 yaşındayken öldü ve yerine oğlu Süleyman geçti. Yavuz Sultan Selim’in türbesi İstanbul’un Fatih ilçesindeki Yavuz Selim Camii’ndedir.
Yavuz Sultan Selim’in türbesi
Yavuz Sultan Selîm, II. Bâyezid’in oğlu olup Osmanlı Devleti’nin dokuzuncu padişahıdır. Fetihlerle dolu sekiz yıl (1512-1520) süren saltanatı boyunca Yavuz Sultan Selîm, şiir yazmış ve şairleri himaye etmiştir. Küçük yaştan itibaren özel bir eğitimle yetişen Yavuz Sultan Selîm, Trabzon’da sancak beyliği yaptığı zamanlardan beri şiirle meşgul olmuş ve kendisine şiir sunan şairlere ihsanda bulunmuştur. Osmanlı Devleti’nin başına geçtiğinde ise himayesindeki şairleri beraberinde seferlere götürmüş ve fethettiği yerlerdeki sanat erbabını Osmanlı ülkesine getirmiştir. Farsça bir Dîvân sahibi olan Yavuz Sultan Selîm, şiirlerinde “Selîmî” mahlasını kullanmıştır. (Aydın Kurt, Seda/
Yavuz Sultan Selim Dönemi Osmanlı haritası
Yavuz Sultan Selim, sekiz yıl gibi kısa sayılacak bir süre (1512 – 1520) tahtta kalmasına rağmen bu kısa sürede babası II. Bayezid devrinin sonlarında gevşemiş olan devletin siyasi ve sosyal yapısını düzenleyerek adeta devleti yeniden ayağa kaldıran ve yaptığı fetihlerle ülke topraklarını iki buçuk katına çıkarmıştır.