• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Arseven
Serdar Arseven
TÜM YAZILARI

“Kendiniz ile barışık olacaksınız!”

27 Şubat 2015
A


Serdar Arseven İletişim: [email protected]

İçişleri Bakanlığı’nın düzenlediği “Valiler Buluşması”nı izlemek için Vilayetler Evi’ne gittik.

Program arasında valilerden bazıları ile sohbet imkânı bulduk.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Efkan Âlâ’nın bazı sözlerini özellikle not almışlar.

Mesela…

Sayın Efkan Âlâ’nın “durumu değil şehri idare edeceksiniz!” şeklindeki sözünün altı çizilmiş.

“Durumu idare eden valiler!”

Bu dönemde çoğu vâlimizin  “sağlam” olduğunu biliyorum ancak içlerinde öyleleri var ki, bilhassa “paralel yapı” mevzuu oldum mu, adeta “koruyucu” tavır alıyorlar.

Ya da “durumu” idare ediyorlar.

Sayın Âlâ’nın “Durumu değil şehri idare edeceksiniz!” mesajını vermesi son derece önemli.

Bu durumdaki valilerin “yakın takipte” olduklarını bilmeleri lâzım!..

Ve Sayın Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından “yüreğe”, “zihne” işleyen bölümler…

Üzerinde tefekkür etmeli:

Kudret ve şefkati içinde barındırmayan devlet devlet olamaz.

Kudreti olmayıp şefkati olan devlet âcizleşir.”

Bu aslında hepimiz için geçerli…

Belli bir güce erişen insanlarımızın çoğu “şefkat”ten çok şey yitiriyor.

Müslümanlar olarak “şefkat- kudret dengesi”ni çok iyi kurmak mecburiyetindeyiz.

Biri eksik oldu mu diğerinin anlamı azalıyor.

Birilerine “gereksiz” şefkat gösterilerinde bulunacağım derken, “camia”nın insanlarını ihmal edenleri de bolca görüyoruz.

Bunlar kendilerini “hâlâ” güçsüz, edilgen, “Ne olduğunu değil de ne olmadığını izaha mecbur bir durumda” hissettikleri için “bünyedekileri” küstürüyorlar.

“Kendi insanına” sahip çıkmayan, “kendi insanına” tepeden bakan, “kompleksli” tipler, “öbür tarafta” da itibar görmez.

Tefekkür.

Sayın Davutoğlu’nun konuşmasından bir başka bölüm de oldukça öğretici.

Başbakanımıza yurt dışı seyahatinde eşlik eden gazetecilerden bazıları “Efendim bu yoğun tempoya nasıl dayanıyorsunuz?” deyince şöyle bir karşılık vermiş:

“Kendisi ile barışık olan birinden daha güçlüsü yoktur. Güç kendi içinizde barışık olduğunuz bir dünyayı dışarıya yansıtmanızdan kaynaklanır, onun için kendiniz ile barışık olacaksınız.”

Ne demek bu?..

Tefekkür.

Kendi değerlerini çok da savunulmaya değer bulmayan, ruh âleminde çelişkiler yaşayan, kendisinin tam olarak hangi kültüre ait olduğunun idrakine varamamış durumda olan insanlar, sürekli olarak bir huzursuzluk hali yaşıyorlar.

Bu huzursuzluklarını da dışarıya yansıtıyorlar.

Kafalarındaki “gel-gitler” sabitlerinin olmamasına yol açıyor; “güçlü” gördüklerine yanaşıyor, yanaştıklarının “güçten düşeceğine” dair bir endişeye kapıldıklarında başka yerlere “kapılanmanın” derdinde oluyorlar.

 “On yılda on milyon genç yaratma (!)” iddiasındaki “zihniyetin” böyle bir problemi vardı.

“Fransızca tutulmuş bir bakkal defteri bile benim için kutsal metin hükmündedir!” cümlesiyle kafa yapısını ortaya koyan bu “kompleskli güruh”, medeniyetimizin sunduğu muhteşem imkânlara hep sırt döndü.

Son 12, 13 yılda kendimize gelir gibi olunca bu havadan epeyce sıyrıldık, “küresel güç” olma yolunda hayli mesafe aldık.

Ne var ki, içerideki “havalar” bu durumla çok da uyumlu değil.

Kendilerini “dindar”, “muhafazakar” olarak nitelendirenlerden bazıları,  “hâlâ” derin bir “kompleks” hâli içinde...

Sayın Davutoğlu’nun ifade ettiği gibi “Kendileriyle barışık” değiller…

Başbakanımızın konuşmaları öylesine öğretici, tefekküre davet edici ki…

Mesela…

Şu sözleri:

“Sabahın seherinde görev başlar, mesai başlangıcında değil.

Güneşin doğuşunu o şehirde hissetmek lâzım.

Gecenin karanlığında o şehirde bazen tek başına yürümek lâzım.

Şehrin ruhuna nüfuz etmek lâzım.”

Valilerimiz görev yaptıkları şehrin ruhu ile ne kadar bütünleşmiş?..

Şehirlerin halkları bunu iyi bilir…

Biz daha ziyade Ankara’nın havasını biliyoruz…

Ankara’daki genel “bürokrat” yapısının maalesef çok da değişmediğini görmekteyiz.

Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu’ndan yansıyan “o ruh”un “bürokrasiye” sinmesi vakit alacak.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23