Gülen’in üçüncü sinsi yalan:
Hazreti İsa da kaçmış ve saklanmıştır derken, kendini hem Peygamberler sınıfında gösterip, hem de bütün Peygamberlerin de kendi gibi davrandığını söyleyerek Peygamberlere iftira atıyor. Hz. İbrahim de kaçmadı; ateşe atıldığı zaman Allah O’nu Nemrud’a galip getirdi. Peygamberlere korkaklık ve takiyye isnad ederek kendi durumunu kamufle etmeye çalışmak yanındakilere afyon yutturmak gibi ahmaklaştırmaktır. Kendi hayalindeki Kur’an ve sünneti dikte ederek, efsunladığı mollalara uyguladığı, beşinci kat mensuplarına yaptığı narkozdur.
Sahabe efendilerimizin, Hazreti Fatih’in (Yek sengine cihan mülkü fedâdır denilen) İstanbul İslam’ın son karakoludur. Peygamber Efendimizin mutlaka feth edilmesini istediği kutlu bir beldedir. Pek çok sahabe bu uğurda müjdelenen asker ve komutan olmak için bu topraklara gelip can vermiştir.
(Mekke’de doğsaydım dahi Anadolu’ya gelirdim) diyen Hazreti Bediüzzaman Said Nursi bütün zindan ve çile hayatından sonra İslam Dünyasından yapılan Mekke ve Medine’ye davet edilmesine rağmen Anadolu’dan ayrılmayı reddetmiştir.Otuz yıla yakın bir zaman zindanlarda yaşamış; iman, Kur’an hizmetine burada devam etmiştir. Kurtuluş harbinde talebeleri ile beraber alay komutanı olarak Ruslara karşı çarpışırken, esir düştüğü Rusya’dan yine de Türkiye’ye gelmiştir.
Gülen; doksanlı yıllarda, Ermeniler tarafından Karabağ’ın işgali sırasında kürsüde “Azerbaycan gitti” diye bayılmıştı.. Şimdi kendi ülkesi yanıyor.. İçten ve dıştan hainler saldırıyor.. Fakat ne kendisi ne cemaatinin vicdanı sızlamadığı gibi; Gazeteci Yazarlar Vakfı, Zaman Gazetesi, Samanyolu Televizyon, milletin paralarıyla kurulmuş olan bu teşkilatlar vatanına ihanet edenlere HDP’ye PKK’ya Selahattin Demirtaş’a ve işbirlikçi CHP’ye babasının çiftliği gibi sunuluyor. Yurtdışında ise Vatikan’la Yahudi teşkilatları ile ABD ile iç içe faaliyetlerine devam ediyor.
Kan ve gözyaşları ile şehitlerimiz ve milyonlarca sığınmacı göç eden Suriyeli ve Iraklı ve Türkmen kardeşlerimizin feci halleri karşısında kılını kıpırdatmıyor.
Milletimizin malını; 170 ülkede kendisinin gizli teşkilatını kurmak için kullanırken.. Milletin malını ve milletin evladını, hayalindeki dünya hakimiyetinin gizli teşkilatını kurmak adına, hedeflediği gizli teşkilat için sonuna kadar ülkenin bütün milli birikimini, maddi kaynaklarını ve beyin gücünü yurtdışına kaçırıyor.
HALBUKİ BÜYÜK ÜSTAD BEDİÜZZAMAN ŞÖYLE DEMİŞTİ; (MİLLETİMİN İMANINI SELAMETTE GÖRSEM CEHENNEMİN ALEVLERİ İÇERSİNDE YANMAYA RAZIYIM). Gülen ise Pensilvanya’da oturduğu sırça sarayından yağdırdığı talimatlarla, pek çok samimi vatan evladını devletine karşı ajanlaştırarak hain ve karanlık konseylerle işbirlikçi konumundaki işlere bulaştırmış, devletine karşı cephe haline getirmiştir.
Binlerce aile yuvası da paramparça olmuştur.. Gayretullah’a dokunmasına çok az kalmıştır. Gülen’in sırça sarayının camları çatlamış, maskesi düşmüştür.
BU MİLLET ÖLESİYE SEVMESİNİ BİLDİĞİ GİBİ ÖLESİYE HESAP SORMASINI DA BİLİR, HELE ALLAH VE DİNLE ALDATANLARI HİÇ AFFETMEZ.