• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kendi diliyle düşünemeyen bir millet, kendi geleceğini de başkasının eline bırakmış demektir

8 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Teyo

Ağız şive nüans farklarıyla kouşulan,yazılan anlaşılan basit kelimelerden oluşan dile yapay zorlama olmaksızın dilimizi rahat bırakmalıyız,dilcilik türkcülük yapacağız diye dini terimleri bağlamından koparıp yeni uydurma geleneksel(müşriki islam)islama kapı açıldı,internasyonel akademik kavramlardan da uzaklaştığımız için vatandaşda konuşma bilişim kopukluğu yaşar hale geldik.
  • 2 Ay Önce

Harun

Dilimizi tarh boyunca çok ihmal ettik.Kaşgarlı Mahmut(1008-1102) ,çok güzel bir başlangıç yaptı, ama 1800 lere kadar bir gayret yok, aksine Selçuklular’ da resmi dil Farsça, Osmanlı’da güya Türkçe ama halkın anlamadığı bir dil.Edebiyat derslerinde dili öğretmek için kitaplara konulan metinler yetersiz, bilhassa liselerde , proflarımızın yaptığı çok değerli PDF ler var, dil eğitimi bunlarla yapılmalı , bu PDF lerle dünyayı ve insanlığı tanıma imkanı da oluşur.Kompozisyon derslerinde takip edilen metot son derece yetersiz, bunun için Alman eğitim sisteminde kompozisyon dersleri nasıl yapılıyor incelemek lazım.Yıllardır Denizli , Aydın bölgesindeki insanlar Aydınlar da dahil fiillerin akuzatif, datif hallerini karıştırırlar doğru dürüst bir önlem almayız, bu sorun gramerle çözülür.
  • 2 Ay Önce

esenlik

dil konusu malesef iletişimin hedefe alındığı bir yatırım alanı olarak algilanmaktan çok çok uzakta gözüküyor..ben bu konuda yorumlar paylaşmaya çalışıyorum..gel gör ki bürokrasinin soğuk taş duvarlarını aşabilmenin ne zor oldugu gerçeği ile başbaşa kalınıyor evet bürokrasi denilen çark tarafından tıklanma sayısının konu mankenleri olarak algılanmak gerçeği ile başbaşa kalınıyor.. kaç kez yorum olarak hem de yorum sayısının çok olduğu yerde özel gereksinimli öğrencilerin sınıflara dağıtılıp kaynaştırma sınıfı ismiyle sınıflar oluşmasıni yorumladım kaynaştırma kelimesinin negatif mesaj olduğunu kaç kez yazdım onun yerine mesela buluşma sınıfı tanıma sınıfı keşif sınıfı veya vefa sınıfı isimler bulunabilir dedim Peki ne oldu bu memlekette milli eğitim bakanlığı diye bir bakanlık var birde bakan var fakat akit gazetesi diye bir gazete yok demek ki sayın yorumcu bahsettiğiniz kelimeyide içeren bir sınıf uygulamasi yoktur veya yorumunuz dikkate alınacaktır diyerek yorumun altına bir not yollamak demekki cok cok zor.. demekki koskoca bakanlikta ulusal çapta yayın yapan bir gazetenin yorum sayfalarını okuyan idari gorevli hiç kimse yok...veya okuyan bir yetkili varsada önce okuyor sonra Erol taş gibi nihahahahahaha diyerek guluyorda biz duymuyoruz..
  • 2 Ay Önce

Hüseyin Demir.

Haklı bir isyan bu. Bizde bürokrasi duvar değil, adeta beton bir sessizlik alanı. İyi niyetli fikirler ne değerlendirilir ne de muhatap bulur. “Kaynaştırma” gibi kelimelerin bile taşıdığı olumsuz çağrışım fark edilmiyor çünkü dinleyen kulak yok, takip eden irade yok. Ama şunu da unutmamak lazım: Bir kelimeyi değiştirmek bazen bir sistemi değiştirmekten daha zordur çünkü zihin dönüşümü gerektirir. Bugün “buluşma” ya da “keşif sınıfı” gibi yapıcı öneriler karşılık bulmuyorsa bu ilgisizlikten değil, dil ve düşünce refleksinin körelmesindendir. Yine de yazmak, söylemek, teklif sunmak boşa değil. Sessizlik duvarı bir anda değil, ısrarla ve tutarlılıkla çatlar. Şimdilik duymazdan geliyorlar ama bu fikirlerin değeri, onların tepkisine göre değil, taşıdığı hakikate göredir.

Umut

Bu ülkede artık söz söylemek bile suç. Gazeteci yazsa gözaltı, işçi bağırsa cop, öğrenci konuşsa mahkeme kapısı… Sanatçı şarkı söylese “halkı kışkırtmak”, köylü dert anlatsa “devlete hakaret”. Yani mesele dil değil, kimin konuşmaya cesaret edebildiği! Bu halkın dili hâlâ Türkçe ama anlamı çoktan değişti. “Sabır” artık korku demek, “Adalet” susmak, “Milli irade” de iktidara biat anlamına geliyor. O da kayyumlardan, halkın iradesine çökmekten kaldıysa... Söz aynı söz, ama ağza alındığında artık başka kokuyor. Kelime yerli olsa ne olur, özgürlük gitti. Halk ekonomik, sosyal yıkım içinde. Çeteler her yanı sarmış, sokakta çocuklar insanları öldürüyor, uyuşturucu ilkokul seviyesinde. Asıl bunlar bir milleti yok ediyor efendi...
  • 2 Ay Önce

Hüseyin Demir

Söz söylemek zorlaştı, doğru. Ama bu ülkeyi susturan şey sadece baskı değil, kelimelerin içinin boşaltılması. Bugün adalet susmakla, sabır korkuyla, milli irade biatla eşleşiyorsa bu zaten dil çöküşünün göstergesidir. Dil sadece konuşma hakkı değil, hakikati isimlendirme gücüdür. Eğer kelimeler iktidarın gölgesinde anlam değiştiriyorsa toplumun düşünme, itiraz etme ve değiştirme imkânı da elinden alınır. İşte bu yüzden dil meselesi tali değil, tam merkezîdir. Ekonomik çöküş, suç, yozlaşma, uyuşturucu… Bunların hepsi önce kavramların çürümesiyle başlar. Çünkü adını koyamadığın şeyle mücadele edemezsin. O yüzden mesele sadece “konuşabilmek” değil, doğru kelimeyi yeniden hak ettiği anlama kavuşturmak.

Müşteki

Bu yazıyla açıkça belirtmesen de,harf inkılabını eleştiriyorsun ve bu inkılabın bir milletin hem geleneğinde,hem geleceğinde yol açtığı kültürel erezyondan bahsediyorsun!Aradan 100 sene geçmiş ve sanki bu millete sipariş edilmiş bir millet muamelesi yaptılar!Asırlardır yaşadığı kendi örfüne ve kendi medeniyetine yabancılaştırılmış,nesiller yetiştirdiler!Bunu sahtekar bir kahraman eliyle yaptırdılar ve başarılı da oldular!Böylelikle yüzyıllarca kardeşçe yaşayan farklı etnik yapısına ait kavimleri de,birbirine düşman ettiler!Sonsuza dek lanet olsun bu millete ihaneti yapan ve yaptıranlara!
  • 2 Ay Önce

Abdullah

Arabın kültürü neden bizim kültürümüz olsun? Atatürk sayesinde Araplıktan kurtulduk, Türk olduk. Araptaparlardan başka üzülen yok.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23