• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Gazze’deki soykırımın ortakları

40 Yorum
Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Mustafa

Amin,insaallah
  • 1 Yıl Önce

Ayse Yaglica

İsrail'e olan bitene elimizden hicbisey gelmeden seyirci oluyoruz sadece...Vicdan merhamet yoksunu sözüm Ona büyük devletleri ilahi adalete teslim ediyoruz...Türk devletini İçeriden ve dışarıdan yıkmaya çalışan insanlar emellerine ulaşamazsın inşallah
  • 1 Yıl Önce

Zuhal Gencer

Gazze konusu gerçekten çok önemli dünya gündeminde bunu düşünmemeniz
  • 1 Yıl Önce

Alaaddin Yılmaz

Gazze ve soykırım konusunu güzel özetlemişsiniz teşekkür ediyoruz. 15 temmuz'da öyle
  • 1 Yıl Önce

Vahit Orcan

Kaleminize yüreğinize sağlık güzel özetlemişsiniz
  • 1 Yıl Önce

Hasan Demir Bursa

rahmetli Erbakan Hoca bu siyonizmin ne kadar tehlikeli bir yapı olduğunu anlatıp dururdu Ama kimse hocayı dikkate almadı şimdi gelinen noktada görüyoruz ki başta fetö olmak üzere ülkemizi karıştırıp kaos oluşturmak isteyenlerin 15 temmuz'daki emellerinde görmüş olduk
  • 1 Yıl Önce

Kürşat Karaocak

Aslında bu Almanlar denen k**** millet İsrail'e az bile yapmış
  • 1 Yıl Önce

Mehmet Ali çevik

Gaz ya da katledilen çocuklardan hepimiz sorumluyuz Allah Müslümanlardan bunun hesabını sorar
  • 1 Yıl Önce

Ceylan Karagöz

EV KADINI YETİŞMİYOR Ev kadını yetişmiyor! Bu, ıstırap verici, acı acı düşündürücü bir hadisedir. Bunun böyle olduğunun herkes farkında değil. Bilakis, iyiye doğru gittiğimizi sanıyor, kızlarımızın gözlerinin ev dışında olmasını bir medeniyet, bir ilerleme hali zannediyorlar. Hâlbuki işin iç yüzü böyle değildir, desek ve böyle olduğu anlaşılsa herkesi büyük bir telaş alırdı. Dediğimiz zaman bunun ne büyük bir tehlike olduğunu kimse fark etmemektedir. Hâlbuki esasında bu, memlekette nebat yetişmemesinden daha acı ve cemiyetimiz adına tehlikeli bir olaydır. Bizi çekip çeviren, ahlakımızı düzelten, yaşayışımızı düzenleyen evlerdir. Ev kadını yetişmeyince bu evlerin bir otelden farkı kalmaz. Hepimiz avare birer insan olup kalırız. Gözlerimin önüne, müstakbel bir ev geliyor, bu evin beş tane anahtarı var. Büyük hanım bir okulda öğretmendir. İşi bitince eve döner. Anahtarla kapıyı açar, girer. Yorgun, argın bir köşeye çekilir. Daha sonra kerime hanımefendi teşrif ederler. Bir dairede memurdur. Onun teşriflerini gelin hanımefendinin bankadan avdetleri takip eder. Daha sonra evin babası, ihtiyar muhasebeci ve evin oğlu mühendis bey gelirler. Bu beş yorgun, artık gayrete gelip el birliğiyle bir yumurta mı kırıp yerler, hazır yemek mi alırlar bilmem. Benim bildiğim, bu evin ocağının tütmeyeceği, içinde aile hayatının bir türlü yerleşemeyeceği, olacak çocuğun terbiye edilmeyeceği ve hastaların bakılamayacağı bir yer olmasıdır. İşte şimdiki gidişimiz bu ev tipine doğru bir gidiştir. Cemiyet halinde yaşaması gereken insanlara ilk cemiyet evdir. Ailedir. Bir ailenin bütün fertleri kendi kazançlarının, kendi istikballerinin peşinde bulunursa elbette diğerlerini düşünemezler. Herkes silahı omuzda bir asker gibidir. Kendi işine ve ev dışındaki istikbaline bakar. Fertlerin maneviyatlarını besleyen, onları ana, baba eden evdir. Tam, tutumlu, bilgili, hamarat, evine bağlı ev kadınları birer birer içimizden eksiliyor. Yerlerine yenileri yetişmiyor. Çok faydalı bir şey olan okumak ve yazmak bizde, çok defa, okuyan kızın kocasına karşı kullanacağı bir silah haline geliyor. Azıcık bir tazyik karşısında kocadan ayrılıp hayatını kazanmağa kalkışacaktır. Zaten evlenmek üzere olan kızlardan bu çeşit sözleri sık sık işitiyoruz. Kurulan yuvayı ıslaha, o erkeğin huyunu düzeltmeğe, onu ev erkeği etmeğe çalışmadan hemen yollarını değiştirecekler. Okullarımızdaki ev idaresi, aile bilgisi adına okutulan şeyler, kızlarımıza kâfi bir fikir ve ev terbiyesi verecek durumda değil. Biz kızlarımıza saadeti yokluk içinde bulup yaşatma, erkeği ıslah gibi dersler, aile ahlakı terbiyesi vermeliyiz. Memur bayan, hâkim bayan yetiştireceğimize ev kadını yetiştirmeliyiz. Fakat maalesef, ev hayatı deyince, günün genç kızı, aklına süpürgeyi ve bulaşığı getiriyor. Düşmandan kaçar gibi ev hayatından kaçıyor, ihtiyaç bahanelerini buluyor, kazancının yüzde onu bile eve girmiyor. Günün en büyük tasası budur işte. Kemalettin Tuğcu Yeşilay Dergisi – Ağustos 1976 – Sayı: 513
  • 1 Yıl Önce

Zübeyde Alçı

15 Temmuz şehitlerimizi Allah'tan rahmet diliyor Bu vatanın bölünmemesi için herkesi birlik ve beraberliğe çağırıyoruz fetö bitmedi
  • 1 Yıl Önce

Meral

Maalesef İslam dünyası konusunda sınıfta kaldı
  • 1 Yıl Önce

Mesut Yanık

İslam aleminin başı Yahudiler ve onların desteklcileriyle belada. Eğer orta doğu bu sınavı geçmez se sadece ota doğru değil Anadolu toprakları da detlike altın da. Araplar bunu göremiyor sa yazıklar olsun. Masum çocukların katledildiği dünyada eli kana bulanan tüm insanlarin Allah belasını versin inşallah ????????????????
  • 1 Yıl Önce

Hasan

israilin bir diger destekciside malesef kardes gordugumuz azerbaycan bunu kimse dillendirmiyor nedense, kim kolluyor azeri yonetimini en kucuk bir elestiri bile yok medyamizda, bu ayip bile bize yeter.
  • 1 Yıl Önce

Hacer ekşi

Sayın yazar'ın tespitlerine katılıyorum gerçekten de gazzedeki soykırımın ortakları belli zaten dünyayı karıştıran da bu beşli çete
  • 1 Yıl Önce

Necati Karadere

Fetö yazarinda dediği gibi, kök hücresi ölmedi,duruyor Dikkat etmek lazım. Askeriyede, TRT de,Ordu'da,emniyette vevhargida her yerde varlar
  • 1 Yıl Önce

Dumlu

"Nurculuk, Menzilcilik, Süleymancılık, İsmailağacılık v.s. diye bir din yoktur. İSLAM, Kur'an ve Peygamberimizin onu yaşayışıdır."
  • 1 Yıl Önce

Dumluya soru....

"Atatürkcülük,Kemalizm,Laiklik,Devrimcilik,Putpereslik,Irkcılık,Avrupanın degerleri Dinmidir?"

Hakan Dolgun

15 TEMMUZ, İman'ın, vatan sevgisinin, ihanet şebekesine galebe çaldığı destan'ın adıdır. Şehitlerimizi rahmetle anıyorum
  • 1 Yıl Önce

Fuat Bozeli

Küçük bir kıvılcım şehirleri bir yangın topuna çevirebilir ve o top geçip gittiği her yeri yakar. Maraş,Çorum,Sivas olayları bu türdendir. Aman provakasyonlara, hainlere dikkat edelim.
  • 1 Yıl Önce

Hülya Karaoğlu

Esnafımıza sahip çıkalım. Deprem bölgesinin kalkınmasında esnafın payı büyüktür. Elektriğin pahalı olmasından dolayı özellikle küçük esnaftan çok şikayet alıyoruz. 50 metrekarelik bir dükkanda 30 bin lira elektrik ücreti gelirse, bu esnaf nasıl ayakta kalacak. Bir o kadar da şimdi onun dükkan kirası vardır. Maliye, girdi-çıktılar derken, bir küçük esnafın aylık makiyeti 100 bin lirayı bulur. Küçük esnafın para kazanabilmesi için 150.000 lira ciro çekmesi lazım. Hiç mümkün mü? Konteyner kent'te neredeyse bir buçuk yıl olacak, hâlâ afetzedelerden elektrik ücreti alınmıyor. Peki esnafın suçu nedir? Esnafımızı, çiftçimizi köylümüzü, emekçimizi; velhasılı hepsini korumamız gerekiyor. Aksi takdirde kalkınmamız mümkün olmadığı gibi, bir süre sonra esnaf kepenk kapatır.
  • 1 Yıl Önce

Salim Ortak

Siyonist katil İsrail, Gazze'de bir neslin topunu öldürüyor, yok ediyor. Bu zulme sessiz kalan İslam dünyasını ve bu zulmü Gazzeli çocuklara reva gören İsrail'i şiddetle kınıyorum. Kahhar sıfatıyla Rabbim İsrail fanatizmini, terörünü kahretsin..
  • 1 Yıl Önce

Cemal Kuru

*Din için, Teşkilat şarttır ama bilelim ki Teşkilat, aslâ Din değildir.* ------------------------------------ Bâzı Kardeşlerimizin Siyasî kinleri, dinlerinin önüne geçtiğinden, şu konuyu anlatamıyoruz : Bakınız; Ak Parti, din değildir. Sizin de partiniz, vakfınız, derneğiniz, cemaatiniz, dergahınız,... vb. de, din olmadığı gibi. Bunlar, bir iş veya hizmete mâtuf, biz insanların kurduğu, isim verdiği, biraraya gelip çalışmalar yaptığımız, konjonktürel sosyal yapılardır. Lâzımdır, iyi bir şekilde ve islâmî kurallara uygun olarak yürütülürse, gâyet güzeldir. *Ancak, bu yapıların hiçbirisi, kutsal ve değişmez değildir.* 150 yıl önce hiçbirisi yoktu, 150 yıl sonra da, bizi ve bunları, kimse hatırlamaz. Allah'ın dînî olan İslâm dîni ise kıyamete kadar bâkî dir. Bizim subjektif ve taraflı siyâsi görüşümüze göre öyle olsa çok iyi olur tabiiki ama kimse, Ak Partili olmak zorunda değildir. Kendi bilir. Bundan farklı olarak, birileri kendi dinini kırpıp, daraltıp, değiştirip, düzenleyip, "sâdece Ak Parti aleyhtarlığı"na indirgeyemez. Hele müslümanım diyen, bunu İslam'a hiç yapamaz. Böyle yapanlar var ki, bu kesinlikle kabul edilemez. Seçimde, YRP'ye, SP'ye veya benzerî bir partiye mi oy veriyorsun ? Eyvallah, senin tercihin. Ama senin oy verdiğin Parti, gidip CHP'nin yanında vaziyet alınca, buna bir itirâzınız yoksa, hatta daha da ileri gidip, "CHP, Ak Parti'den daha iyidir, Ak Parti geleceğine CHP gelsin daha iyi" diyorsanız, orada bi durunuz. ✋ Şimdi bu, sâdece farklı bir siyasi tercih filan sayılamaz. Son 150 yılın tarihini biliyorsak eğer, CHP"yi de hepimiz çok iyi tanıyoruz. Ak Parti ve Reis ile ilgili eleştirel bakışınız, fikren durduğunuz yeri değiştirmemelidir. O zaman bu iş, parti, seçim ve siyasi tercih düzleminden çıkar. CHP'yi burada anlatmaya lüzum yok, *bahs-i diğer* dir. Son dönemdeki, bilgisiz ve bilinçsiz muhafazakâr oyları avlamak için yaptıkları, çok sırıtan şaklabanlıkları bir tarafa bırakırsak; ideolojisi, hedefleri ve amaçları gâyet açık ve değişmez bir şekilde belirlidir CHP'nin. Buna rağmen, herşeyi unutup, "olsun arkadaş, ben çok sinirlendim ve kinlendim, Ak Parti gitsin de, kim gelirse gelsin" noktasına savruluyorsanız, mesele kökten değişiyor. Kimse kusura bakmasın. Kızmak, sinirlenmek, alınmak, küsmek, sözü dinlenilmemiş olmak, aday gösterilmemiş olmak, hırs, tamah, muhalif olmak,....vs. bütün bunlar, hiçbir müslümana, ölçüsüz davranma hakkı vermez. Sert bir gayz ile tüm ölçüleri yıkıp geçme hakkı da vermez. CHP'yi iktidar etmek için çalışma hakkı, aslâ vermez. "Efendim, Ak Parti de CHP ile görüşüyor, bizde seçim işbirliği yaptık ne olacak ki ?" diyenler için, net olarak söylüyorum : Ak Parti, sırf seçim kazanmak için ve biraz vekil sayısı için, CHP'nin CB adayına oy isterse, CHP listelerinden seçime girerse, şahsen ne CB seçiminde CHP adayına oy veririm, ne de vekil listesine oy veririm. O durumda, aslâ oy filan vermem. Aklımızı kimseye kiraya veremeyiz. Bu da böyle biline. Bizim cenahtaki farklı partilere oy veren Müslümanlar olarak, Kardeşlik hukukumuzu koruyalım, kardeşlerimize karşı alttan alalım, gönüllerini alalım.... gibi doğru şeyler söylüyoruz da, bunlar tek tarafın görevi midir ? Ak Parti'ye oy veren müslümanın da, hakkı, hukuku, gönlü, onuru..... filan yok mudur ? Muhalifim diyen, ölçüsüzce yardırıp gidiyor ! Ağır hakaretler, küfürler, aşağılamalar,.... hepsi gırla gidiyor ! Edepli-gerçek eleştiriler, bâşüstüne tamam ama yalan, iftira ve sövgü yağmuru, bir müslümanın katılabileceği bir koro değildir. Olmaz, olamaz. (Ak Parti"li olup ta, karşısındaki müslümana böyle yapan varsa, yine aslâ olmaz. Bu tür terbiyesizlikler, hiç kimseden kabul edilemez.) Muhalif olmak, siyâseten muhalefette olmak, ölçüyü, edebi ve ahlâkı kaldırıyor mu ? Hayır. İktidar partisi mensubu olmak, zâten sâkin ve efendi olmayı gerektirir. İktidardasın, görevdesin ve sorumlusun, bitti. Müslümanım diyen herkes, önce iyi insan olacak, adam olacak, edepli ve ahlâklı olacak. Bunun istisnâsı yok
  • 1 Yıl Önce

Okur

Harika bir tespit AK Parti iktidarının o “kaka devleti” tasfiyesi ve Ankara’yı ele geçirip muktedir olmasıyla Müslümanlar artık Necip Fazıl’ın meşhur dizelerindeki gibi kendilerini “öz vatanında garip ve parya” hissetmemeye başladılar. Devlet dinle barıştı, artık cenaze namazlarında kenarda bekleyen subaylar değil, vakit namazlarında saf tutan komutanlar, başörtülü polisler, dualarla açılan köprüler vardı. İslamcı dünya tasavvuru hayalleri Arap Baharı’yla büyük bir heyecan yaşadı. Ümmetin aslında bizi o kadar sevmediği ve beklemediği ortaya çıktı, emperyal hayaller suya düştü, Mısır darbesi ve Suriye’de İslam dünyasının bölünmesi, bazı Arap ülkelerinde artan Türkiye karşıtlığı, ümmet diye uzaktan sevilen Müslüman kardeşlerle Suriyeli mülteciler olarak birlikte yaşamak zorunda kalmanın yarattığı travmalarla birleşti. Ümmetle gönül bağları zayıfladı, yalnızlık hissi içe, öze, aileye yani millete, Türklüğe çekilmeyi getirdi. Devletle, tankla, tüfekle, jetle ve tabii bayrakla barışan dindarlar bu devletin resmi dindarları haline geldiler. Artık kimse öz vatanında garip ve parya değildi. 10 yıl önce üniversiteye bile çocuklarını sokamayan insanlar binlerce yıldır bu topraklarda asli unsur oldukları gururuyla ötekiliğin acısını çıkarmaya başladı. Bu özgüvenle tehlikeli ve güvensiz hale gelen cemaat ve tarikatlar ile olan bağlarından kurtulan pek çok mütedeyyin insan başıboş kaldı, Reisçilik, devletçilik ve Osmanlıcılıkla kendi dindarlıklarını kurdu, daha fazlasını yapmaya donanımı yetmeyenler ise hali hazırda varolan, güçlü, birleştirici, tanıdık bir ideolojik fikrin etkisine girdi: Milliyetçilik. Türkiye’de kendisini dindar ve muhafazakar olarak gören kitlede hızlı bir sekülerleşme ve dünyevileşme var. Artık Türkiye’deki dindarlar milliyetçileşerek, devletçileşerek sekülerleşiyor. Bu bir sekülerleşme çünkü İslami referanslar yerini İslami soslu yerli ve milli yani dünyevi referanslara bırakıyor. İşaret parmağı yerinde duruyor, ona serçe parmak ekleniyor, sonra diğer parmakla önde birleşiyor. İşaret parmağı artık hem şehadeti hem de bir bozkurdun kulağını temsil ediyor. Yıldıray Oğur
  • 1 Yıl Önce

Ramazan Bugdaycı

Valilerinizin teheccüt kıldığı bir diriliş yaşarken Türkiye; bu dirilişin önünü kesmeye çalışan masaların üstüne yeşil tabakta meze olmuş şimdiki Milli Gazeteye asla hakkımı helal etmiyorum. Nokta.
  • 1 Yıl Önce

Kadir Zencir

Güç ve kuvvet,kudret sahibi sensin Allah 'ım. Yarattıkların birbirine akıl almaz zulümler ediyor.Görsel medya olmasa bunları görmeyecektik.Gazzeden söz ediyorum. Keşke eskisi gibi olsa da görmeseydik. Ama sen gören,işiten hakim_i mutlaksın. Acizane bu kuluna bu sahneleri izletme ya Rabbi. Su, rüzgar,deprem bütün güç senin elinde. Gereğini yapmanız bizleri çok çok çok memnun edecektir Yüce Rabbim.
  • 1 Yıl Önce

İlhan ÖZDEMİR

Kalemine yüreğine sağlık Abdullah abi.
  • 1 Yıl Önce

Mevlut

ruhunu tüm gençlerimizi aşılayan kadar anlatmaya devam inşallah. #AyasofyaCamii nin tekrar açılışına şahit olan bu nesil, #MescidiAksa nın özgürlüğüne de şahit olacak inşallah.
  • 1 Yıl Önce

Serdar Zabun

Hem İsrail'deki soykırımın hem Suriye'deki terör yapılanmalarının sebebi i amerika'dır ortakları inanarak İngiltere Fransa
  • 1 Yıl Önce

Fatih emlik nahırönü k.maraş

Gazze'de tüm ümmetin imtihanı ve başarısız olduk kılımız bile kıpırdamıyor üstelik kanıksadık rutin gelmeye başladı Rabbimizden mücahitleri nişanlı beşbin meleklerle kuşatmasını ve sabırlar diliyoruz biz sıramızı bekleyeduruyoruz. 15 temmuza gelince 25o fakir birkaç ta idealist zengin gençlerden ölümüz oldu Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun de sonucu pek hoş olmadı ölenler vekiller 23o bin maaş alsın emeklilere 12 bin yeter diyemi öldü? bu darbenin sonunda halk ayaklandı ne kazandı sanki yakın tarihle mi yüzleşti sanki batının istila zincirini mi kırdıne kazandı millet vatan rejim mi sorgulandı? ???? El vevab hiçbiri uyu uyu yat uyuya devam. Beni sokmayan yılan bin yaşamasın ümüğünü sıkıp öldürmeliydik tüm akrep ve yılanlarla tilkileri. Bu arada en büyük zalim çin unutulmuş o da itraile göbekten bağlı küfür tek millettir şia iranı da aynı ehli küfür demektir
  • 1 Yıl Önce

Nuran Çanak

Elbette Allah nurunu tamamlayacaktır
  • 1 Yıl Önce

Durdu Akkök

15 Temmuz hainler ve girişimini yapan  elbette ki vatan hainidir fetö'danların maaşı olmuştur Allah'ım bizlere hacizli de yoksa bu ülkeye onlar şu anda onlar elindeydi
  • 1 Yıl Önce

Zekeriya Yaman

Sayın Yazar ellerinize sağlık Allah razı olsun güzel kullara temas etmişsiniz. Allah şehitlerimizin mekanı cennet eylesin
  • 1 Yıl Önce

Mustafa Erdemir

"Bulursak dağıtırız Kaybedersek şükrederiz" Kaf dağının ardında böyle yazılıydı... Bizim kantar çekmiyor bu sözü. Allah'ım eğer Rasûlün böyle idi ise biz kimiz???
  • 1 Yıl Önce

Mehmet Akif Kara

Maide 82.Kuşku yok ki iman edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin. Yine, onlar arasında iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da, “Biz hıristiyanız” diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar. 83.Peygamber’e indirileni dinledikleri zaman hakikate dair bilgileri bulunduğundan dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: “Rabbimiz! İman ettik, bizi hakka şahitlik edenlerle beraber yaz. 84.Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğuna dâhil etmesi olduğuna göre, Allah’a ve bize gelen gerçeğe niçin iman etmeyelim?” 85.Böyle söylemelerine karşılık Allah da onları, içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetlerle ödüllendirdi. İşte iyi davrananların mükâfatı budur.
  • 1 Yıl Önce

Ayşegül Aydın

Selamün Aleyküm; Hayırlı sabahlar, Rabbim namazlarımızı ve dualarımızı kabul eyle; Her türlü âfâttan emin eyle; Filistinli kardeşlerimize yardım eyle, zaferler ihsan eyle, görünmeyen ordularınla tahkim eyle; Siyonistleri ve destekçilerini Kahhar ismi şerifinle kahretmeye, bizleri me’mur eyle Allah’ım. Amin… ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎ ‎
  • 1 Yıl Önce

Muharrem Terkoglu

Alçak,hainlerin kalkışmasında Hain başı tuğgeneral Semih Terziyi Alnının ortasından vurarak leş eden Şehit Halis DEMİR kalbimizdesin
  • 1 Yıl Önce

Kazım Koyuncu

❗❗❗ Yarından itibaren Muharrem ????'nın 9-10 ve 11. günleri başlıyor. AŞURE GÜNÜ olan 10 Muharrem, 16 Temmuz Salı gününe denk geliyor. Aşure gününün fazileti hakkında şu hadis-i şerife bakılabilir: Ebu Katade anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “... Arefe günü tutulan orucun bir sene önce ve bir sonraki günahlara kefaret olacağını Allah’tan ümit ediyorum. Aşure günü orucunun da bir sene önceki günahlara kefaret olacağını Allah’tan ümit ediyorum.” (Müslim, Sıyam, 196). Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber (asm) Aşure günü oruç tutup ve insanlara da o gün aruç tutmayı emredince, "O gün Yahudi ve Hristiyanlar tarafından büyük bir gün olarak kabul edildiğini" söylediler. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Gelecek yıl inşallah dokuzuncu günü (de) tutacağız." diye buyurdu. Fakat bir yıl sonraya kavuşmadan vefat etti. Diğer bir rivayette ise, “Eğer gelecek yıla ulaşırsam, mutlaka dokuzuncu günü(de) tutacağım." ifadesi yer almaktadır (Müslim, Sıyam, 133-134). Ahmed b. Hanbe’in İbn Abbas’tan naklettiğine göre, Resulullah (asm) şöyle buyurdu: “Aşure günü orucunu tutun, fakat -Aşure gününden bir gün önce veya bir gün sonra da (9-10. veya 10-11. günü) oruç tutmak suretiyle- Yahudilere muhalefet edin.” (bk. İbn Hacer, 4/245). Bazı rivayetlerde ise Hz. Peygamber (asm), bir öncesine ve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. (Müttekî, Kenzü’l-ummâl, VIII, 570) Bu nedenle aşure günü oruç tutulurken önemli olan aşure gününü yalnız tutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilaveyle iki gün oruç tutulabileceği gibi her ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir. (krş. İbn Hacer, 4/246) Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (asm), isteyenlerin aşura orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir. (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam, 113-126) Selam ve dua ile...
  • 1 Yıl Önce

Ali

❗❗❗ Muharrem ????'nın 10. günü olan AŞURE GÜNÜ 16 Temmuz Salı gününe denk geliyor. Pazartesi -Salı (2 gün) Salı-Çarşamba (2 gün) veyahut da Pazartesi -Salı -Çarşamba (3 gün) oruçlu olmaya gayret edelim inşallah CANLAR
  • 1 Yıl Önce

İbrahim Turan Hazar

Allahu Teala Müslümanlara acısını inşallah nazar Çok doğru söylüyor gazeteciyi katliamın tabii ki sorumlusu Amerika İsrail Fransa İngiltere gibi şeytan ülkelerdir
  • 1 Yıl Önce

Rıza Ertürk

Allah rahmet eylesin şehitlerimizi. Bir daha 15 Temmuz hâin darbesini gostermesin
  • 1 Yıl Önce
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23