• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yücel Kaya
Yücel Kaya
TÜM YAZILARI

İsrail’in Kıbrıs’taki gizli oyunundan haberiniz var mı?

02 Ekim 2025
A


Yücel Kaya İletişim:

İsrail’in Kıbrıs’taki gizli oyunundan haberiniz var mı? 

YÜCEL KAYA 

Tarih boyunca Doğu Akdeniz’in kalbi olan Kıbrıs, jeopolitik değeri sebebiyle büyük güçlerin iştahını kabartan bir ada olmuştur.  

Emperyalizmin yıllardır bu ada üzerine oynadığı oyun bugün farklı maskelerle yeniden sahneleniyor. 

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü işgal ve katliam politikaları, yalnızca Filistin’i değil, tüm bölgeyi tehdit eder hale gelmişken, Kıbrıs’ta da dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. 

“İsrail bizi işgal ediyor” 

Son günlerde Rum basınında çıkan haberler, İsrail’in planlarını açıkça ortaya koyuyor. İsrail vatandaşlarının Güney Kıbrıs’a akın ettiği, binlerce kişinin adaya yerleştiği ve özellikle sahil bölgelerinde toprak satın aldığı dile getiriliyor.  


Rum muhalefet partileri bile bu gidişatın ülkenin geleceğini tehdit ettiğini söyleyerek, “İsrail bizi işgal ediyor”uyarısında bulunuyor. Yani Rumlar bile tehlikeyi fark etmiş durumda. İsraillilerin Kıbrıs’ı bir “arka bahçe”olarak kullanması, yalnızca nüfus hareketi değildir; aynı zamanda ada üzerinde siyasi ve askeri hâkimiyet kurma çabasının da bir parçasıdır. 

Kuzey Kıbrıs sahilleri İsrail tarafından satın alınıyor 


 

Siyonist işgal planı sadece Rum yönetiminde değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de sürüyor. 


 “Turizm”adı altında yürütülen işgal dünkü gazetelerde yer aldı. İsrailli şirketlerin doğrudan ya da dolaylı işgaline girmiş durumda. Geçitkale’den başlayıp Karpaz Marina’da biten 95 kilometre uzunluğundaki güney kıyısında da durum farklı değil. Bölgede yaşayan köylüler, yakın zamanda tüm kıyı şeridinde Kıbrıslılara ait tek bir arazi kalmayacağını, Kuzey Kıbrıs’ın Siyonistler tarafından kanlı paralarla esir alınmaya çalışıldığını anlatıyorlar. 

Kuzey Kıbrıs yok sayılıyor 

Bu tabloya bir de İsrail–GKRY ilişkilerinin geldiği nokta eklenmelidir. İsrail, Güney Kıbrıs yönetimiyle enerji projelerinde, güvenlik iş birliklerinde ve diplomatik temaslarda derinleşirken, Kuzey Kıbrıs’ı tamamen yok saymaktadır. Doğu Akdeniz’deki doğal gaz projelerinde Türkiye ve KKTC dışlanırken, İsrail ve Rum kesimi el ele vererek bölgede tek taraflı hâkimiyet kurmaya çalışmaktadır. KKTC’nin görmezden gelinmesi, aslında Kıbrıs Türkü’nün yok sayılması anlamına gelmektedir. 

Başörtüsü Rumlarda serbest, Türklerde yasak 


 

Ancak işin asıl tehlikeli boyutu, Kuzey Kıbrıs’ın içeriden çökertilmek istenmesidir. Bunun en güncel örneği, başörtüsü meselesi üzerinden yaşandı.KKTC Bakanlar Kurulu’nun liselerde başörtüsünü serbest bırakan düzenlemesi, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasıtarafından hedef alındı. Sendika, meseleyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı, greve gitti ve nihayetinde mahkeme başörtüsü serbestisini iptal etti.  


Düşünün ki Rum kesiminde öğrencilerin başörtüsü serbest, ama Kuzey’de yasak!Bu manzara, laiklik perdesi arkasında nasıl bir ideolojik mühendisliğin yürütüldüğünü açıkça göstermektedir. 

Bu ne yaman çelişkidir böyle? 

Burada devreye giren bir başka kritik faktör ise AB fonları ve LGBTörgütleridir. Avrupa Birliği’nin yıllardır Kuir Kıbrıs Derneği’ne yüzbinlerce avro aktardığı ortaya çıktı. Bu dernek, lise öğrencilerine yönelik eşcinsel içerikli projeleryürütürken, aynı zamanda sendikalarla yakın ilişkiler kurarak toplumsal dönüşümü etkilemeye çalışmaktadır. Kuir Kıbrıs’ın destek verdiği çevrelerin başörtüsüne karşı çıkması, rastlantı değil; planlı bir ideolojik operasyonun parçasıdır.Yani bir yandan genç nesil sapkın projelerle kimliksizleştirilmekte, öte yandan başörtüsü yasaklanarak dindar kimlik toplumsal hayattan silinmek istenmektedir. Bu ne yaman çelişkidir böyle? 


 

İsrail’in çıkarları 

Bütün bu gelişmeler, Kıbrıs’ta yürütülen büyük oyunun parçalarıdır.İsrail’in Rum kesiminde, Türk kesiminin sahillerinde toprak alımları, GKRY ile kurduğu ittifaklar, KKTC’de sendikalar üzerinden başlatılan eylemler, AB fonlarıyla desteklenen LGBT örgütlerinin faaliyetleri… Hepsi tek bir amaca hizmet etmektedir: KKTC’yi kimliksizleştirmek, İslamî değerlerinden uzaklaştırmak ve adayı İsrail’in stratejik çıkarlarına uygunhale getirmek. 

Çocuk istismarı 

Bugün Kıbrıs Türkü’nün karşı karşıya olduğu tehdit, yalnızca dışarıdan gelen baskılarla sınırlı değildir. Daha da tehlikelisi, içerideki bazı kesimlerin bu küresel planlara taşeronluk yapmasıdır. Başörtüsünü “çocuk istismarı”olarak gören zihniyet, aslında kendi milletine ve inancına ihanet ederken eşcinsel sapkınlığa yeşil ışık yakmaktadır. Bu söylem, AB fonlarıyla beslendiği gibi, İsrail’in bölgesel çıkarlarına da doğrudan hizmet etmektedir. 


 

İsrail’in gölgesi 

Kıbrıs’ta yaşanan başörtüsü yasağı, bir hukuk meselesi değil; doğrudan bir medeniyet meselesidir.Bu karar, yalnızca bir kıyafet tercihini değil, bir kimliği, bir inancı, bir duruşu hedef almıştır. Ve arkasında, tıpkı Filistin’de olduğu gibi, İsrail’in gölgesi vardır. 

Bugün Kıbrıs Türkü için gerçek görev, bu kirli oyunları görmek,kendi değerlerine sahip çıkmak ve “öz yurdunda parya” yapılmasına izin vermemektir. Çünkü başörtüsünü yasaklayanlar, aslında bir milletin onurunu, tarihini ve imanını yasaklamak istemektedir.  

Elbette ki kadim Türk DevletiKıbrıs’ta yaşananları en ince detaylarına kadar takip edip tedbirlerini almaktadır. Ancak Kıbrıs’ta yaşanan bu kirli oyuna karşı durmak, yalnızca inançlı insanların değil, Kıbrıs’ın geleceğini düşünen herkesin ortak görevi olmalıdır. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Kanber

Selamlar. Allah razı olsun. Bu kadar önemli bir konuyu dile getirdiniz ki, yıllardır ben de Kıbrıs'ın bir kumarhaneler ve benzeri rezilliklerin yaşandığı bir ada olduğunu duyuyordum, dinliyordum. Siz bunu daha da kuvvetlendirdiniz. Bir atasözümüzde derki; Şehirleri imar eder, nesilleri ihmal ederseniz, ihmal edilen nesiller, imar edilen şehirleri imha ederler. Bu noktadan hareketle en hızlı bir vaziyette Türkiye ve Kıbrıs halkını gençliğini KUR’AN İNSANLARI KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARTMAK İÇİN GÖNDERİLDİ Allah (cc) İbrahim suresinde  "Elif. Lâm. Râ. Bu Kur'ân, Rabbinin iradesiyle bütün insanları inkâr, sapma ve cehalet karanlıklarından kurtarıp, hidayet, iman ve ilim aydınlığına, nura, kudretli, hükümran, övgüye ve şükre lâyık olan Allah'ın yoluna, birlikte nezaket içinde yaşama kurallarına, sevgiye dayalı kardeşliğe, hasedi, hilesi, dalaveresi, nefreti düşmanlığı olmayan örnek hayat tarzına götüren Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır." Buyurmaktadır. Allah (CC) Müddesir suresinin 49-50-51. Ayetlerinde ise "Böyle iken onlara ne oluyor da aslandan korkup kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi (Kur'an'daki) öğütten yüz çevirip kaçıyorlar. Buyurmaktadır. Ayeti doğrultusunda aydınlatmak, diriltmek, yaşatmak ve hayata bağlamak şart olmuştur. Çünkü, şeytanın, şeytanlaşmış milletlerin, azgın kavimlerin tuzakları bitmez

Reis Sevdalısı

Kıbrıs ivedilikle ilhak edilmeli. Sularını bile biz yolluyoruz, memur maaşını biz veriyoruz, polisi askeri biz besliyoruz ama kıbrıslılar Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor öyle mi? Bu arada itrailin sinsi planlarına karşı Sn. Erdoğan ve MİT'İn önlem aldığını düşünüyorum.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23