• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Serdar Demirel
Serdar Demirel
TÜM YAZILARI

Halep ne anlatıyor?

15 Aralık 2016
A


Serdar Demirel İletişim: [email protected]

İslâm İşbirliği Teşkilatı aciz. Arap Birliği derin uykuda. Araplar ittifak etmemek üzere ittifak etmiş. İslâm âlemi içten ve dıştan kuşatılmış. Niceleri düşmanın emrine girmiş. İzzetini ABD’ye kullukta arayanlar. Şerefini Avrupa’ya pazarlayanlar... 

Vicdanlı insanlar Halep için çığlık atıyor, duyan yok. 1.5 milyar Müslüman ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin, Rusya’nın, Çin’in ve maalesef İran’ın insafına kalmış. 

İnsafı olmayanların insafına. Çıkarları ilkelerinin önüne geçmiş çıkarperestlere. Mezhebini dinleştirenlere. Mezhebini fâsit çıkarlarına kaldıraç gücü yapanlara. Hz. Hüseyin’in intikamının peşinde olduğunu söyleyen ruh hastalarına.. Tarih kaç kez böyle zillet gördü ya Rab!...

Kur’an’ın mesajı, Resûl’ün emirleri bunlara ulaşmıyor. Vicdanları kapalı, gözleri kör. Aklın gör dediğini, tarihi tecrübenin hatırla dediğini ne görüyor ne de hatırlıyorlar… 

İslâm medeniyetinin güzide şehirlerinden birisi daha yok oldu. Kadınlara tecavüz edip öldürdüler. Sivilleri hunharca katlettiler. Çocuklara dahi işkence ettiler, videoya çekip internetten paylaştılar. Ama İran’ın, kâtil Esed’in içimizdeki nüfuz casusları yapılan katliamları sevinç çığlıkları eşliğinde Esed’ın zaferi diye verdiler.. 

Hangi zafer!..  

Bir kişi Alevî olabilir, Caferî de olabilir, Sünnî de. Bu onun tercihidir ve her insan tercihlerinin hesabını Allah’a verir. Bu tercihler katliam yapmanın gerekçesi olamaz. Ama ister kendisine Sünnî desin ister Şiî, İran ve Rusya’nın katliamlarına destek veriyor, meşrulaştırılamazları meşrulaştırıyorsa o kişi de mesuldur, ruhu kirlenmiştir. 

Bütün peygamberler, Hz. Muhammed (sas) ve başta Hz. Hüseyin olmak üzere O’nun Ehli Beyti bu vahşilerden beridir. Onların pak isimlerini katliamlarına kaldıraç kılanlardan âhirette hesap soracaklardır.   

Bir de hâlâ Batı’dan medet umanlar var. Bir türlü derin uykularından uyanmak istemeyenler bunlar. Batı’nın demokrasi, insan hakları mavallarına kulak kabartanlar.. 

Batı hukuktan, halkların özgür iradesinden, fikir ve din özgürlüğünden yana değildir. Bunlar sadece Batı’nın Batı dışındaki dünyayı sömürmek, iç siyasetine müdahale etmek, yeri geldiğinde kolunu bükmek için kullandığı maniveladır.

Bu insan hakları, halkların özgür iradesi, yaşama hakkı neden Müslümanlar söz konusu olunca lâlu ebkem kesilmektedir!.. Arakan’dan başlayın Suriye’ye, Halep’e uzanın, ne görüyorsunuz? Avrupa’nın göbeğinde 250 bin Bosnalı Müslümanı nasıl yok ettiklerini unutabilir miyiz? 

Hukuk diyorlar... Asıl hukuku mustazaflar istemektedir. Zira zayıfların haklarını koruyacak tek mercidir hukuktur. Zayıfların zorba karşısında sığınabilecekleri sığınaktır. Ancak herkese hak ettiğini veren âdil hukuk sistemi güçlü zorbanın işine gelmiyor. Çünkü hukuk küresel zorbaların doymak bilmeyen iştahlarını sınırlar. Bu yüzden de en çok da güçlü devletler hukuku çiğner.  

Meselâ uluslararası hukuka göre terör örgütlerine destek vermek suçtur. ABD’ye göre PKK bir terör örgütüdür. Ama aynı ABD PKK ile Suriye’de ittifak kurdu. Terörist dediklerinden eğitim verip düzenli bir ordu meydana getirdi. Birçok orduda olmayan stinger füzeleri teslim etti. ABD teröre açıkça destek verdiği hâlde sorgulanamıyor. Hukuk bunun neresinde? 

15 Temmuz Darbe Girişimi bir NATO projesidir. Oysa seçimle işbaşına gelmiş meşru bir hükümeti devirmek hukukta suçtur. Suçu uygar dünyanın temsilcisi olduğunu söyleyen devletler alenen işledi.

Bütün bunlar Müslümanların kendi içindeki işbirlikçileri dışlayarak kendi yolunu kendisinin çizmesi gerektiğini gösterir. Vahdetin sağlanması için başta ulemâ olmak üzere harekete geçilmelidir. İçtihat farklılıkları bahane edilerek vahdetin önü kesilmemelidir. Eğer bu zulümlere son vermek istiyorsak ihtilaflarımızla beraber yaşamayı öğrenmeliyiz...

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23