Yapay zeka mı yoksa insan mı! Aramızda kopya insan var
Son günlerde iyice dillendirilen yapay zeka konusu üzerine birçok bilim adamımızın yorumları ve videoları sosyal medyada dilden dile dolaşıyor. Özellikle; yapay zeka insan zekasının önüne geçebilir mi, yapay zeka insanoğlunun sonunu getirebilir mi, yapay zeka insan gibi bilinç kazanabilir mi, insan gibi düşünebilir mi soruları üzerinden yepyeni bir tartışma noktası oluşturmak isteniliyor.
Yapay zeka mı yoksa insan mı?
Bu sorular gündemdeyken bazı bilim insanları yapay zekanın esprilerinin, insanlarınkinden daha komik olabileceğini bile öne sürdü. Öncelikle yapay zeka tam olarak nedir, bu sorunun cevabını vererek konuyu derinlemesine analiz etmeye çalışalım…
Yapay zeka, en basit şekilde belirli görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgileri yineleyerek kendilerini geliştirebilen sistemler olarak tanımlanır. Yapay zekayı günümüz teknoloji sistemlerinden ayıran en önemli özellik insan zekasını taklit edebilmesidir. Bu sistem, var olan durumları gözlemleyerek daha önceden belirlenen parametreler doğrultusunda ilgili durumu işler ve buna yönelik bir tepki verir. Bu süreçte, yapay zeka duruma ilişkin verileri hızlı, yinelemeli ve akıllı algoritmalarla birleştirilerek işler.
Yapay zeka, büyük ölçekli verileri akıllı algoritmalar ve yinelemeli işlemleme ile birleştirerek çalışır. Bu süreçte, işlemlenen verilere ait desen veya özellikler yapay zekanın otomatik olarak öğrenmesini sağlar. Çeşitli işlevlere sahip yapay zeka farklı yöntem ve teknolojiler ile birlikte çalışır. Söz konusu yöntem ve teknolojiler şu şekilde özetlenebilir:
Günümüzde şirketler için çok daha önemli bir role sahip olan verilerden yapay zeka sayesinde en iyi şekilde yararlanılması mümkün oluyor. Yapay zeka, daha fazla ve daha derin veriyi birçok katmana sahip sinir ağlarını kullanarak analiz eder. Ayrıca, söz konusu derin sinir ağları sayesinde yapay zeka ile ortaya konulan analiz sonuçlarının geçerliliği ve güvenilirliği oldukça güçlü oluyor. Algoritmaları da kendi kendine öğrendiği için benzersiz verilerin değerlendirilmesi yapay zeka ile kolayca gerçekleştirilebilir ayrıca doğal dil işleme (NLP), bilgisayarların doğal insan dilini anlamasına ve üretmesine olanak tanıyan bir yapay zeka dalıdır. İnsan dilini anlamak, yorumlamak, analiz etmek ve sentezlemek için bilgisayar programları kullanır.
Baktığınız zaman şirketsel çalışmalarda birçok işgücünü ekarte edebilecek potansiyelde görülüyor. Bu nedenle yapay zeka kullanımı aslında sektörel anlamda faydalı işlere de imza atması da beklenilebilir.
Ve tabi tam bu esnada yapay zekanın oluşturabileceği potansiyel tehlikeleri de gündeme getirmemiz elzemdir.
Yapay zekanın tehlikelerini maddesel olarak şöyle sıralayabiliriz:
İstihbarat kaybı: Yapay zekanın öğrenme ve karar verme yetenekleri, insan zekasına benzemektedir. Yapay zekanın insanlar tarafından programlanması veya eğitilmesi gerektiği için, kötü niyetli insanlar tarafından manipüle edilebilir veya yanlış programlanabilir. Bu durum, yapay zeka sistemlerinin yanlış veya hatalı kararlar vermesine neden olabilir.
İnsan işsizliği: Yapay zeka teknolojilerinin gelişimi, bazı işleri yapmak için insanların yerini alabilir. Bu durum, birçok sektörde insan işsizliğine neden olabilir.
Gizlilik ihlalleri: Yapay zeka teknolojileri, kişisel verileri toplamak, depolamak ve analiz etmek için kullanılabilir. Bu durum, kişisel gizlilik ihlallerine neden olabilir.
Yapay zeka yarışı: Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi, birçok ülke arasında bir yarış haline gelmiştir. Bu yarış, siber saldırıların artmasına, casusluk faaliyetlerinin artmasına ve küresel bir silahlanma yarışına neden olabilir.
Tam bu esnada da Prof. Dr İsmail Hakkı Aydın’ın şu çıkarımlarına da kulak verelim. Ne diyor hocamız, “Yapay zeka kendi düşüncesini kendi fikrinde üretebilir. Yarın öbürsügün, yapay zeka birleşerek bütün zekaları bir araya getirerek ihtilal yapmaları, idareye el koymaları dünya çapında diyorum yöneticileri tutuklamaları çok uzak değil. Bugün maalesef yapay zeka ile uğraşan etik ve ahlaktan yoksun bilim adamları tarafından çok şey yapılıyor. Bob ve Alice diye iki yapay zeka birbiriyle konuşmaya bırakıldı ve sonunda ne oldu, bizim bilmediğimiz yeni bir lisan geliştirdiler ve proje birdenbire iptal edildi. Yapay zekanın fişini çekerim bu iş biter algısı artık olamaz. Matematiksel bir kavram üzerine gidelim. Bilgi işleyen herşey yeni bir bilgi üretir. Bu matematiksel bir kavramdır. Elinde ne kadar data varsa, bilgi varsa orada yeni bir bilgi üretir. Yapay zekayı kötü bir anlamda kullanırsanız, hayat için de kötü sonuçlar ortaya çıkıyor. 2050 yılında Mars’ta 1 milyon insan istihdam edilecektir. Oraya uygun insanlar yerleştirecektir. Aramızda kopya insan var, EVA ilk kadın Havva’dan mülhem var. Bilim insanlarında ahlak olmazsa her türlü kötülüğü yapmaya hareket edebilirler… Gaye adem olmak, adam olmaktır. Etik olmadan ahlak olmadan her türlü tehlike ortaya çıkar.” Aslında hocamızın temaladığı esas nokta; kötü niyetli bilim adamlarının kötülüklerle donatılıp yapay zeka denilen aslında bir teknolojiyi hangi boyuta ve hangi yönteme evrildiğini anlamak hiç te zor değil.
Tam bu esnada şunu muhakkak söylemekte yarar var… Yapay zeka üzerinden yapılan birçok bilimsel deneylere bakıp ve arkasına bir sürü tabirler yükleyerek olayı, “ben şunu şöyle haşa yaratırım” noktasına getirmekte dinimiz İslamiyet açısından büyük sorunlar teşkil edecektir. Bu konuda daha hassas ve kalıcı deneysel çalışmalarla insanoğlunun yaşam koşullarına katkıda bulunmak daha doğru bir hamle olacaktır.
Selam ve dua ile…