Papa Leo’nun İznik’e gelmesinin nedeni sadece vasiyet mi gerçekten?!?
Papa Leo’nun İznik’e gelmesinin nedeni sadece vasiyet mi gerçekten?!?
Selma Savcı
Papa Franciscus, 2025 yılında Birinci İznik Konsili'nin 1700. yıldönümü için İznik'e gelmeyi planlıyordu. 'Yapmayı kalpten istediğim bir seyahat' diyen Franciscus, kendisinin sağlığı el vermezse halefinin bu ziyareti gerçekleştirmesini vasiyet etmişti. Ve Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, 21 Nisan tarihinde hayatını kaybetti. Kilise, yeni bir Papa seçimi düzenledi ve seçilen isim 14'üncü Leo oldu. Yeni Papa'nın ilk ziyaretini ise Türkiye'ye yapacağı ortaya çıktı.
Elbette bu bir ziyaret neden böyle bir ilkin Türkiye’ye ve Bursa İznik’e gelmesinin altında yatan sadece bir vasiyet olabilir mi gerçekten?!? Burada şeytanın avukatlığını yapmak lazım mı sizce de…
Papa'nın İznik'e gelme nedeni, 2025 yılında Birinci İznik Konsili'nin 1700. yıl dönümünün kutlanacak olmasıdır deniliyor birçok makalede ve yorumlarda… İznik Konsili, bütün Hristiyan âlemi için oldukça önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor… Papa'nın amacı hem bu özel günü anmak hem de Hristiyan dünyasının birliğini güçlendirmek hedefinde olduğu düşünülüyor.
Peki, nedir bu İznik Konsili? Nedir ve neye hizmet eder…
Birinci İznik Konsili, MS 325 yılında bugünkü İznik Gölü'nün suları altında kalan bir sarayda gerçekleşmişti. Konsil, Roma İmparatoru I. Konstantinos tarafından düzenlenmiş ve Konstantinos 'ekümenik' bir toplantı yapmayı amaçlamıştı. Yani, dünyanın farklı yerlerindeki kiliseleri bir araya toplayıp öğretilerde bir birlik oluşturmayı amaçlamıştı. Açılış konuşmasında şu sözlere yer verdi: 'Arkadaşlarım, sizlerle böyle bir birliktelik ve paydaşlık içinde olmak benim en büyük duamdı. Hepinizi bir arada gördüğüm için, görüş birliği içerisinde bulunduğumuz için ve dualarımı kabul ettiği için Kralların Kralı Tanrımız’a şükretmeyi borç bilirim.'
Dolayısıyla farklı kaynaklarda Konsil'in buluşma amacının, kilise üzerindeki karanlık dönemi sona erdirmek ve kilisenin bölünme tehlikesini ortadan kaldırmak olduğu söylenir. Bu kaynaklara göre Hristiyanlık dininin temelleri çoktan atılmıştır, fakat bazı belli başlı konular da bu konsilde tartışılmıştır.
Peki, hangi konular?
İznik Konsili'nde Hz. İsa'nın Tanrı'nın oğlu olup olmadığı tartışılmıştı. Mısır'dan gelen bir rahip, Hz. İsa'nın Tanrı olmayan ancak Tanrı'ya en yakın olan varlık olduğunu söylemişti. Hz. İsa ilk yaratılan varlıktı ve evrenden bile önce yaratılmıştı. Fakat bu görüş, İznik Konsili'nde 'sapkın' bir görüş olarak kabul edildi. Dolayısıyla Hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu, Tanrı'nın oğlu olmadığı görüşü reddedildi. Bugün dahi kabul gören karar, yani Hz. İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu görüşü bu konsilde kabul edildi.
Ve en önemli ipuçlarından biri de İznik Gölü'nde sular altında kalan Bazilika, Birinci Konsil'in toplandığı yer olabilir mi? Sorusunun cevabını arayan Hıristiyanlar topluluğu…
Hristiyanlığın dört büyük mezhebinin de kabul ettiği Birinci Konsil, İznik'te (o zamanki adıyla Nikaia) toplanmıştı. Toplantı, Senatus Sarayı'nda yapılmıştı fakat gelin görün ki bu saray, günümüzde gizemini korumaya devam ediyor. Vatikan müzelerinden biri olan Cappela Sistina'da yer alan freskte, İznik'teki (görselde gördüğünüz) sualtı bazilikasına işaret ettiği düşünülüyor. Fakat bu bazilikanın konsilin toplandığı yer olup olmadığı kesin olarak bilinmiyor.
Öte yandan İznik Sualtı Bazilika'sı, son yılların en önemli keşifleri arasında görülüyor. İlk kez 2014 yılında fotoğraflanan Bazilika'nın 41 metre uzunluğunda, 18,5 metre genişliğinde ve kıyıdan yaklaşık 50 metre açıkta olduğu görülüyor. Yapı, Erken Hristiyanlık dönemi dini mimarisini tam olarak yansıttığı da biliniyor.
Ve yine Papa Franciscus’un da kullandığı yılanbaşını andıran toplantı salonunun temelinde yatan gerçek nedir peki… Vatikan'ın gizem dolu eserinde yılanın derisini dişlerini ve gözlerini bizlere sunan Vatikan’ın kuşbakışı görüntüsünde ise kroki olarak yine bir yılanbaşının temsil edildiğini çok net görebiliyorsunuz. Yani Vatikan’ın bir yılan benzetmesiyle neyi ve hangi mesajı verdiği ise muamma…
Aslında Papa Leo’nun da Vatikan’daki krizleri örtme gayreti içerisinde bir serüven sergileyeceğini yine bekliyor olacağız. Hatırlayın özellikle 2020’li yılların başında Vatikan tarafından yayımlanan bir raporda, üst düzey bir Katolik Kilisesi yetkilisinin hakkındaki cinsel taciz suçlamalarına rağmen terfi ettirilmesinde, kurbanların iddialarının dikkate alınmamasının etkili olduğu kabul edilmişti. Böylesi bir rezillikler perdesi altında devam eden Vatikan’ın başındaki Leo’nun ise, son günlerde Yahudilere şirin gözükme gayreti de iyice garipsenecek bir durum olsa gerek…
Şalom’da çıkan haberde apa Leo XIV, Yahudi topluluklarına mesaj göndererek, Katolik Kilisesi´nin Yahudilerle diyaloğunu güçlendirmek istediğini belirtiyor.
Papa Leo, Amerikan Yahudi Komitesi’nin Dini İşler Direktörü Rabbi Noam Marans’a gönderdiği mektupta Katolik Kilisesi’nin Yahudilerle iş birliğini ve diyaloğunu, 1962-1965’teki İkinci Vatikan Konseyi’nin "Nostra Aetate" bildirgesi doğrultusunda sürdüreceğini ifade ederek, Yahudileri İsa’nın ölümü konusunda suçlamayı reddeden ve Katoliklerin diğer dinlerle diyaloğunu teşvik eden önemli bir belgeydi. Nostra Aetate, Papa II. John Paul’ün 1986’da Roma’daki sinagog ziyaretine ve Yahudileri "Sevgili büyük kardeşlerimiz" olarak tanımlamasına zemin hazırlamıştı.
Vatikan ve İsrail arasındaki ilişkiler yıllarca gergin olsa da 1993’te imzalanan anlaşmayla diplomatik ilişkiler resmen başlamıştı. Vatikan kaynaklarına göre, Marans, Papa Leo’nun pazar günü yapılacak açılış ayinine katılacak. Dünyanın farklı bölgelerinden birçok Yahudi liderin de törende bulunması bekleniyor.
Yine Yahudi topluluğunun Leo’nun törenine katılarak gövde gösterilerinde bulunmaları ilerleyen günlerde yine dinler savaşının çıkmasının muhtemel olduğunu bizlere göstermektedir.
Selam ve Dua ile…