• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

Darwin ve evrim teorisinin tutarsızlığı

27 Haziran 2020
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

Evrim düşüncesinin temeli sadece insanın değil, bütün bir kâinatın, canlı-cansız her şeyin tesadüfen, bir Yaratıcıya ihtiyaç duymadan, kendi kendine ortaya çıkması ve evrimleşmesi inancına dayanmaktadır. Evrim; ortaya koymaya ve insanlara dayatmaya çalıştığı mekanizmalarla (mutasyon, adaptasyon ve tabii seleksiyon) tamamen kör, akılsız ve bilinçsiz kuvvetler olan doğa kanunları ismini verdiğimiz, tesadüfen bir araya gelen sebeplerin, bütün varlık âlemini ortaya çıkardığını iddia etmektedir.

Evrim aslında itici, hiç inandırıcılığı olmayan teori daha doğrusu hipotezdir (varsayım). Ancak Yaratıcı fikrine inanmayanlar bu teoriye sarılmışlar ve bilimsel kılıf geçirmişlerdir. Bütün gayretlerine rağmen evrim hipotezini doğrulayacak hiçbir ciddi deney ve gözlem yoktur. Mevcut iddiaları ise defalarca gündeme gelmiş ve hep çürütülmüştür. 

Evrimcilerin kitaplarında arka arkaya çizilmiş maymunların giderek insana dönüşmesini gösteren resimler bulunur ve ilginçtir ki bunlar hayali resimlerdir ve birkaç kemik kalıntısındaki benzerlikten yola çıkılarak uydurulmuş olup gerçekle ilgileri yoktur.

Darwinizm, evet bilim ve gerçekler karşısında yenilmiştir. Özellikle üç temel konuda:

1) Teori, canlılığın yeryüzünde ilk kez nasıl ortaya çıktığını asla açıklayamamaktadır.

2) Teorinin öne sürdüğü ‘evrim mekanizmaları’nın gerçekte evrimleştirici bir etkiye sahip olduğunu gösteren bilimsel hiçbir bulgu yoktur.

3) Fosil kayıtları, evrim teorisinin öngörülerinin tam aksine bir tablo ortaya koymaktadır. 

Buna rağmen pek çok bilim insanı ortaya çıkan bulgu ve bilgilere gözünü kapatmakta, ısrar ve inatla bu temelsiz teoriyi savunmaktadır. Çünkü evrim teorisi bilimsel bir varsayım değil ideolojik bir bakış açısıdır ve alternatifi yaratılıştır. 

Bu gerçeği, ünlü evrimci biyolog Douglas Futuyma şöyle izah eder:

“Yaratılış ve evrim, yaşayan canlıların kökeni hakkında yapılabilecek yegâne iki açıklamadır. Canlılar dünya üzerinde ya tamamen mükemmel ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır veya böyle olmamıştır. Eğer böyle olmadıysa, bir değişim süreci sayesinde kendilerinden önce var olan bazı canlı türlerinden evrimleşerek meydana gelmiş olmalıdırlar. Ama eğer eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ortaya çıkmışlarsa, o halde sonsuz güç sahibi bir üstün akıl tarafından yaratılmış olmaları gerekir.”

Günümüzde elde edilen tüm fosiller, canlıların evrimleşmediğini, yeryüzünde eksiksiz ve mükemmel bir şekilde ortaya çıktığını göstermektedir.

Bilim insanlarının her hususta az veya çok şüpheci yaklaşmalarına rağmen evrim konusunda sorgulamadan uzak, tutucu bir tavır takınmaları ilginçtir. Evrimcilerin tutumları hakkında şunları söyleyebiliriz:

*Evrimciler kâinatta olan biten her şeyin başıboş bırakıldığına inanırlar. Dünyanın en karmaşık olgusu olan canlılığın tesadüflerle ortaya çıktığını açıklamaya çalışırlar.

*İndirgemeci ve hayatı basite alan bir mantıkları vardır.

*Evrim aynı dinler gibi bir inanç sistemidir, yani negatif bir dindir.

*Evrim inancı bilim değil ideolojik saplantıdır. Ateizmin maskelenmiş görüntüsüdür.

*Evrimci en ufak fikri olmadığı veya bir delille ispatlayamadığı bir durumla karşılaştığında, spekülatif ve yanlışlanamaz bir senaryo oluşturup, ‘evrim böyle yaptı’ deyip işin içinden çıkar.  Her şeyi evrimin eseri görür. Sanki evrim kudretli bir şeymiş gibi böyle açıklamaya devam eder.

*Evrimciler her türlü biyolojik veriyi, gözlemi muhakkak evrim dogmasına uygun yorumlarlar. Evrimi önyargısız kabul eder, bilimsel bulmayanlara hakarete varacak isnatlarda bulunurlar.

*Ortada canlı maddenin cansız maddeden tesadüflerle inşa edildiğini gösteren hiçbir bilimsel veri veya delil yoktur.

Evet, Douglas Futuyma’nın ifadesiyle: “Darwin’in evrim teorisi; Marx’ın materyalist tarih ve toplum teorisi ve Freud’un insan davranışlarını pek de kontrol edemediğimiz etkenlerle izahı ile beraber Batı düşüncesinin büyük kısmının sahnelendiği materyalizm ve mekanizm platformunun vazgeçilmez bir dayanak noktası olmuştur.” Ancak bu üç insanlık düşmanı teori de günümüzde iflâs etmiştir. Evrim teorisinin tutarsızlık ve çelişkiler içinde olduğunu, inandırıcı ve makul olamadığını, seküler bir din haline getirildiği görülmektedir.

Okuduğum veya karıştırdığım çok sayıda Darwinci kitabın her birinde sanki olmuş gibi, gözleriyle görmüş gibi kaleme aldıkları senaryolar mevcut. Bir diş fosilinden veya bir kemik parçasından yola çıkarak uydurdukları hikâyelerin hiç biri diğerini tutmuyor. Ama Darwinci kafalar bir defa bu mantık dışılığa saplanmış, aksini düşünmek bile istemiyorlar.

Gazetemizin ve ünlü yazarımız Ali Erkan Kavaklı’nın bilhassa ders kitaplarındaki evrim teorisi etkisindeki tabiat ve tesadüfe dayalı mantıksızlıkları deşifre eden yazı ve haberleri takip ediyor, bu kitapların yeni bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelerini talep ediyoruz. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Savılan diğer büyük tehlike:

Darmin' i kimse iplemiyor, onun kulüp üyeleri hariç. Esas tehlike neydi biliyor musunuz? Piç Gülen eğer 15 Temmuz' da gelseydi lise edebiyat kitapları, bu ilkokul 3' den mezun piç' in yazı ve şiirleriyle doldurulacaktı! Ben ki necip fazıl' ı bile lütfen okuyan bir adam olarak nasıl tahammül ederdim bu piç gülen' in kitabın arasına sokulmasına?

H.Y.E

Geçen sene doğudaki universitelerin birinde çeşitli üniversiteden altmış kadar bilim adamı Darvin teorisini tartıştılar.Sizin gibi yazarlardan öğrendik.Buradaki calismalarin birer kitap halinde yayınlanmasını isteyen birer yorum yazmıştım.Ne oldu bilmiyorum.Eger bilgisi olan varsa yazsın ki biz de bilelim.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23