MTTB ŞAHLANIŞ
MTTB ŞAHLANIŞ
RECEP ÖNCEL
Türkiye’nin en köklü gençlik teşkilatı ‘Milli Türk Talebe Birliği’ 24-26 Ekim 2025 tarihinde Ankara Kızılcahamam’da ‘Şahlanış Kampı’ yaptı.
Kampa; Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Başkanvekili, 48. Dönem MTTB Genel Başkanı Sayın İsmail Kahraman,
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı, Önceki Dönem Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar,
İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdülkadir Uraloğlu,
Şair Prof. Dr. Sayın Nurullah Genç, gibi devlet adamı siyasetçi akademisyenler katılım sağladılar.
MTTB 1916 yılından bugüne kadar yakın tarihimize damgasını vurmuş bir İslami Gençlik Hareketidir.
Bu ocak hep memleket millet hayrına olacak faaliyetler yapmaya, memleketin evlatlarının iyi yetişmesine gayret etmiştir.
Bu toprakların yeniden dirilişini savunmuştur.
Bu dirilişin kültürle olduğunu dile getirmiştir.
Türk Milletinin kendi değerlerini yaşattıkça ayakta kalabileceğini ortaya koymaya çalışmıştır.
Türk Gençliğinin,
‘Geçmişinden ilham alarak geleceğe koşmasını,
Ülkeye sevdalı bireyler yetişip, geleceği inşa etmesini,
Kültür, edebiyat, sinema, müzik, siyaset, spor, gibi alanlarda kendini geliştirmesini, arzu etmektedir’.
Kendisi de MTTB ekolünden gelen Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi; ‘Milli Türk Talebe Birliği ülkemiz gençliğinin önünde maziden atiye köprü olmayı sürdürmektedir’.
Bugün gerek Türkiye’de gerek bütün Dünya’da nesiller elden kayıyor.
Çok büyük savrulmalar yaşanıyor.
İnternet, sosyal medya, televizyon, basın, gayri ahlaki yayınlar, sanal kumar, bahis oyunları, içki, uyuşturucu, zina, gayri meşru ilişkiler, LGBT gençliğimizi ifsat ediyor.
Evet, gençlik nereye gidiyor diyoruz, bu konuda yakınmalarımız oluyor.
Ama özeleştiri yapmıyoruz.
Şimdi hatalarımızla yüzleşmeliyiz.
Gençlerimizin söylediklerini dikkate almalıyız.
Bir genç şu şekilde feryat ediyor;
Ben merak ettiğiniz o grubun üyesiyim, size soruyorum.
Sizler yetişkinler olarak, nerede duruyorsunuz?
Bu ülkenin başını belaya sokan olayların sebebi yetişkinler mi, gençler midir?
Milletin yüzüne baka baka, kimler yalan söyledi?
Kimler rüşvet aldı ve ihalede komisyon paralarıyla partileri fonladı?
Kimler İslam Dinine saygısızlık yaparak, küfür ediyor?
Hangi televizyon dizilerinde, hangi aile içi ahlaksız ilişkiler pazarlanıyor?
Sizler evlilik gibi kutsal müesseseyi, ayaklar altına aldınız.
Sizler metreslerle birlikte hayat yaşamayı normal sandınız.
Soruyorum, gündüz kuşağı programlarında kim kimi aldattı diye ortaya konan rezaletler ne kadar izleniyor?
Sorumsuz anne babalar çocukların eline bilgisayar verip kendi zevklerine bakmadılar mı?
Sizler gece kulübünde kavga eden futbolcuları el üstünde tuttunuz.
Ama okulda kavga eden öğrencileri disipline sevk ettiniz.
Bugün kimin eli kimin cebinde belli değil.
Bugün her şeyi paraya maddeye endekslediniz.
Bugün her türlü ayak oyunlarını ve dalavereyi normal kabul ediyorsunuz.
Lütfen suçu gençlere yüklemeyi bırakın!
Siz, ey yetişkinler kendinize bakın!
Siz, dedelerimizin emanetine sahip çıkamadınız.
Ama bize yarınları emanet etmeye çalışıyorsunuz.
Ama senin yaşında Fatih İstanbul’u fethetti diyorsunuz.
Fakat siz Akşemseddin ve II. Murat’ı örnek almıyorsunuz.
Zaten İstanbul’da artık, Fatih’in fethettiği İslambol değil.
Birileri, her şey çok güzel olacak dedi, ama ne oldu belli değil’.
Evet, bugün Türkiye’nin bir numaralı meselesi ‘Eğitim ve Gençliktir’.
Evet, bugün İstanbul başta olmak üzere son yerel seçimlerde Türkiye’de ve KKTC seçimlerinde olanları iyi okumak lazımdır.
Biz nerede yanlış yapıyoruz demek lazımdır.
(MÜSİAD yerel seçimlerden sonra bir rapor istemişti. Bende memlekette en önemli hususun ‘evlatlarımıza verilecek eğitim’ olduğunu ifade etmiştim.)
Bugün bir tarafta, emperyalizm ülkeye her kötülüğü yapmak için çalışıyor.
Diğer tarafta, sağ tandanslı partiler AK Partiye karşı CHP ile birlikte hareket ederek, din vatan düşmanlarına fırsat veriyorlar.
Netice itibariyle, üzücü tablolar meydana geliyor.
Hâlbuki ülkemiz’de çok güzel işlere imza atıldı.
Yapılan iyilik ve güzelliklerin kıymetini bilmeliyiz.
Bizler, memleket gençliğinin yetişmesi için Manevi Eğitim Seferberliği ilan etmeliyiz.
Bizler, Türk Milletinin yeniden şahlanışını sağlamalıyız.
Bizler, yapılan kötülüklere karşı tedbir almalı gençlerimize sahip çıkmalıyız.
İşte Milli Türk Talebe Birliği bu görevi yapmaya, memleketin evlatlarına sahip çıkmaya çalışıyor.
Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek bu gençliği şöyle tarif etmiş;
“Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik… ‘Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!’ şuurunda bir gençlik… Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün, davacısı bir gençlik”.
Ve Milli Türk Talebe Birliği ise, kendini şöyle ifade etmektedir;
‘Mazimiz İstikbale Aynadır.
Ne Zemin Ne De Bir Teras Katıyız,
Biz Vatan Köşkünde Çökmez Bir Çatıyız!
MTTB ŞAHLANIŞTIR!’
Biz gelecekten ümitliyiz inşallah!
Bu memlekette en zor zamanlarda; Adnan Menderesler, Turgut Özallar, Necmettin Erbakanlar, Recep Tayyip Erdoğanlar yetişti.
Konyalı mücahit ve âlim Hacı Veyiszade Mustafa Hoca Efendi; ‘Bahçıvan bir gül için, bin harın kahrın çeker’ diyerek, gayret edermiş.
Günümüzde bu güzel örneklerden hareketle bizler de,
Mehmet Akif Ersoy’un; ‘Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Adam aldırma geç git! diyemem aldırırım, Çiğnerim, çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım’ mısralarında belirttiği gibi, mücadeleye devam edeceğiz.
Ben Türkiye’nin geleceği için, MTTB kampını anlamlı buluyorum.
Genel Başkan Tahsin Başarı, Genel Başkan Yardımcıları Çağrı Tuygar, Aziz Mert Kahraman Beyleri ve tüm Yürütme Kurulu Üyelerini, bu kampa emeği geçenleri tebriklerimle, hayırlı olmasını temenni ediyorum.