• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Recep Öncel
Recep Öncel
TÜM YAZILARI

Aile İçki Kumar Zina

10 Ağustos 2025
A


Recep Öncel İletişim: [email protected]

Aile İçki Kumar Zina

Recep Öncel

Akşamları elime uzaktan kumandayı alıyor, televizyon programlarına bakıyorum ve farklı kanallarda gezinti yapıyorum. 

Gördüğüm şey; ekonomi, siyaset, savaş ve teknoloji gibi konularda programlar oluyor.

Ama aileyle ilgili bir etkinlik olmuyor.

Hâlbuki 2025 senesi, Aile Yılı olarak ilan edildi.

Bilinmelidir ki, sağlıklı bir aile ve toplum çok önemlidir. 

Başta televizyonlar olmak üzere her zeminde, özellikle; sigara, içki, uyuşturucu, kumar, zina, gibi aile müessesesine ve Türkiye’ye zarar veren hususlara dikkat çekilmesi gereklidir.

Şimdi şahit olduğum bazı hususları aktarmaya çalışacağım.

On yıl kadar önceydi, o zaman Caddebostan’da ikamet ediyordum. Sabah Kurtköy’e havaalanına gideceğim için, saat 4:00 civarı bir taksi çağırdım. Taksi şoförü çok sinirliydi. “Abi az önce barlar sokağından geldim, gençler eğleniyorlar içki içiyorlar, sokaklar kusmuk olmuş. Sen bilmiyorsun, biz her gece böyle sokaklarda yaşıyoruz. Kadıköy’de, Moda’da, Taksim’de, Etiler’de, Beşiktaş’ta daha birçok yerde maalesef bu şekilde. İstanbul bitmiş, bu gençliğin hali ne olacak” dedi.

Yine birkaç sene evvel Sepetçiler Kasrında Yeşilay Başkanı, Mehmet Dinç’le bir sohbetimiz olmuştu ve kendisi bize Yeşilay faaliyetleri hakkında bilgi vermiş, şöyle anlatmıştı; Çanakkale savaşına katılan düşman gemileri içinde, bir gemide ağzına kadar içki doluydu. Düşmanlarımız askerlerini, “İstanbul’a gidince bu içkilerle eğlence yapacak ve Türk kızlarıyla birlikte olacaksınız” diye motive etmek istemişlerdi. Çok şükür, Çanakkale geçilemedi ve amaçlarına ulaşamadılar.

Ama bugün, Türkiye’de içki kullanımı artmış durumdadır.

Buna ilaveten, esrar, eroin gibi uyuşturucular ve haplar gençliğimizi geleceğimizi tehdit ediyor. Hatta ilkokullarda bile bu tür maddelerin kullanımı oluyor.

Uluslararası bazı kuruluşlar ve istihbarat örgütleri de bu işi destekliyor. Sektörden hem çok para kazanıyorlar hem de memleketi yıkmak, aileleri yok etmek, nesli ifsat etmek için, bir araç olarak kullanıyorlar.

Yeşilay, aynı zamanda bağımlılık ve kumarla mücadele ediyor. Bugün sanal ortamında çok ciddi tehlikeli boyutlarda, kumar oynanıyor. İnternette ahlaksız yayınlar veya porno milletimizin evlatlarını olumsuz etkiliyor.  

Çocuklar tablet ve bilgisayara esir oluyor. Karşı taraf bunun sonucunda gençleri istediği gibi yönlendiriyor.  Hatta zaman zaman duyuyoruz, seyrettiklerinden etkilenip, cinayet işleyenler, suça bulaşanlar bile oluyor.

Acilen; bu sorunlar ve bağımlılık yapacak diğer hususlara karşı tedbirler alınmalıdır.

İlaveten, fuhuş konusu dünya genelinde problem olup çok büyük tehlike arz etmektedir.

Geçenlerde sabah namazı kılmak için kalkmıştım. Dışarda cadde tarafında bazı sesler geliyordu. Gayri ihtiyari perdeyi kaldırıp baktım. Sokakta iki genç hanım ve yanlarında bir araba duruyordu. Kadınlar adeta yarı çıplaktı. Muhtemelen eğlence mekânından çıkmışlardı. Hanımlardan biri bağırıyor, diğeri onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Anlayabildiğim iki kelime ‘arabam ve o…pu’ oldu. Sonra birkaç dakika içinde ortadan kayboldular.

Memleketin evlatlarının durumuna çok üzüldüm ve vicdan muhasebesi yaptım. 

Yıllar önce bir platformda konuşulurken, PKK için; “dağa çıkan teröristlere elbette kanunların öngördüğü, gerekli cezalar verilecektir. Ama biz çok güçlü olup gereken tedbirleri alsak bu çocuklar dağa çıkmayacak, terörü kullanmak isteyenlere fırsat verilmeyecekti” demiştim.

Şimdi de fuhuş için aynı düşünceleri ifade ediyorum. Günümüzde tıpkı terör gibi, hatta daha tehlikeli olan ‘fuhuş olayı da’ böyledir. Soruyorum, ülkemizde kaç kişiye zorla fuhuş yaptırılıyor, barlarda pavyonlarda kimler sarhoş masalarına meze oluyor acaba? Sokaklarda iç çamaşırlarıyla gezen, ne kadar kız çocuğu var acaba? En basitinden, düğünlerde ve okul mezuniyet balolarında hangi hanımlar çıplaklık yarışı yapıyor acaba?

Geçenlerde KKTC Meclisinde Milletvekili Derya Düğüş, uyuşturucu içki kumar ve fuhuştan dert yanıyor, meselenin çok ciddi olduğunu ifade ediyordu. Maalesef, bu sıkıntılı işler her tarafı sarmış durumdadır.

Bugün 13-14 yaşında kız çocukları sevgili yapıyor. İçki ve uyuşturucu alıyor. Daha kötüsü kafayı çekince ne yaptığını bilmiyor.  

Hâlbuki bir zamanlar bizim analarımız edep ve hayâ timsaliydi. Saçının bir telini dahi göstermezdi.

Ayrıca son yıllarda küresel güçler tarafından fonlanan ve medyada pek tabii bir davranış biçim olarak gösterilen LGBT, aileyi tehdit etmektedir. Bu sapık oluşumlar öyle cüretkâr hâle geldiler ki, utanmak sıkılmak bir tarafa onur yürüyüşleri tertip etmekte, yaptıkları işi doğal olarak lanse etmekte ve gençliğe kötü örnek olmaktadırlar. 

Biz bunların hepsinden sorumluyuz. Gençlerimize ulaşmalı, yanlışları önlemek için gereken tedbirleri almalıyız. İşi bütün boyutlarıyla, masaya yatırmalıyız. 

Bakın dünya üzerinde hata yapan kişiler hep olacaktır. Ancak gerek eğitim, gerek polisiye önlemlerle, suç oranlarını minimum düzeylere indirmek mümkündür.

Öncelikle televizyon programları, konferans, açık oturum, panel gibi faaliyetlerde bu meseleler ele alınmalı ve millet aydınlatılmalıdır.

Aile Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK, Yeşilay, Diyanet İşleri Başkanlığı eğitim vermeli ve insanları bu konuda bilgilendirmelidir.

TBMM, Adalet Bakanlığı, Mahkemeler hukukun gereğini yapmalı ve İçişleri Bakanlığı en sert şekilde tedbirler almalıdır.

Ayrıca diziler, gündüz kuşağı programları, seviyesiz gayri meşru ilişkileri ve eşini aldatmayı normalleştiren yayınlar derhal kaldırılmalı, insanlara eğitici güzel örnekler seyrettirilmelidir.

Biz bu problemlerin toplumu aileyi çürüten bir zehir, aynı zamanda bir milli güvenlik sorunu olduğunu değerlendiriyoruz.

Bir süre önce Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu, yaptığı açıklamada; “Bu iş atom bombası yemekten daha tehlikelidir. Genç nüfus olmazsa savaşacak asker bulamazsınız. Bizim askeri okullara müracaatta bir sıkıntımız yok. Ancak bazı Avrupa ülkelerinde, askeri okullara müracaat edecek genç bulunamıyor. Çünkü Batılı gençler savaşmak istemiyor” dedi. 

Evet, içki, kumar, zina gibi gayrimeşru işlerle uğraşan gençliğin manevi değerleri olamaz. Milli duyguları olmayan insanlar, vatanı savunmak, şehit olmak ve fedakârlık yapmak istemez.

Evet, kötülükler artar, evlilik kurumu yara alır ve nüfus artışı olmazsa, gün gelir askerlik yapacak insanda bulamazsınız.

Biz öncelikle Allah rızasına dikkat ediyoruz. Çünkü Rabbimiz içki kumar ve zinayı yasak etmiştir.

Biz sonra insani değerleri önemsiyoruz. Çünkü vicdanımız ve anlayışımız evlatlarımızın helak olmasına seyirci kalmayı reddediyor.  

Biz neticede ülkemizi seviyoruz. Çünkü aile kurumuna saygımız var ve bunu memleket için beka meselesi olarak değerlendiriyoruz. 

Tüten Ocak Ailenin Geleceği

13-17 Ağustos 2025 tarihinde Ankara Kızılcahamam’da Anadolu Buluşmaları Programları çerçevesinde, ‘Tüten Ocak Ailenin Geleceği’ adlı Sempozyum düzenlenecektir.

Sempozyumda, toplumun en temel yapı taşı olan aileyi değer ve önemi açısından ele almak, ailenin küresel çapta toplumsal algı farklılığına değişen dünyada karşılaştığı sorunlara ışık tutmak ve bunlara farklı disiplinlerden yaklaşımlar getirerek, çözüm önerileri üretmek amaçlanmaktadır. 

Programa Mehmet Görmez, Şehmus Demir, Şeref Malkoç, Muhammet Ruhat Yaşar, Mahsum Aytepe, Fatih Altun, Yusuf Civelek, Onur Şimşek, Enes Uyar, Üner Karabıyık, Nusret Akpolat, İpek Çoşkun, Hasan Hüseyin Taylan, Ahmet Kaplan, Zeki Bayraktar, Ayşe Böhürler, Emin Bulut, Betül Üçe, Gülsüm Çelik, Tarık Ergenç, Fatih Eren, Ahmet Yayla, Mehmet Türkeri, Saffet Köse, Gazi Kılıçparlar, Nihat Erdoğmuş, Mehmet Koca, Rabia Aldemir, Ali Bardakoğlu katılacaktır.

Okuyucularımıza sempozyuma katılmalarını tavsiye eder, aile kurumuna faydalı bir çalışma olmasını dileriz. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okuyucu

Tebrik ederim çok güzel olmuş

Salih

Yazdıklarınıza ilave etmek durumundayım.Haram nafakanın varlığı ve yetim aylığıda ailenin baş düş.anlarıdır.Bunların varlığıda kadını sorumluluktan kaçırmaktadır.Nafakayı hak olarak zannedip,yuvayı yıkmaktadırlar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23