• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muharrem Güneş
Muharrem Güneş
TÜM YAZILARI

Ürdün’deki protesto eylemlerini nasıl okumalıyız?

07 Haziran 2018
A


Muharrem Güneş İletişim: [email protected]

Ürdün hükümetinin 21 Mayıs’ta onaylayarak Temsilciler Meclisi’ne sunduğu ek vergi yasası taslağına karşı çıkan sendikalar ve çok çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler öncülüğünde geniş halk kitleleri tarafından düzenlenen protestolar günlerdir dinmek bilmiyor.

Kral Abdullah da yoğun protestolara neden olan vergi yasa tasarısı konusunda hükümeti ve meclisi uzlaşmaya çağırmasına rağmen dinmeyen protestolar nedeniyle hükümeti “halktan habersiz uyuşuklar” olarak niteledikten sonra görevden almış, yerine 40 yaş ortalamasında bir kabine kurulması için eski Eğitim Bakanı Ömer er-Rezzaz’ı görevlendirmişti.

Peki, bir hafta gibi kısa bir süre içinde ülkenin büyük bölümüne yayılan ve halkın büyük ve çok çeşitli kesimlerinin dâhil olduğu bu eylemleri sadece iç ekonomik sebeplere bağlamak ne kadar doğru?

Şüphesiz Ürdün konumu ve rolü itibariyle çok önemli bir ülke.

Uzun yıllardır Batı yanlısı, ABD müttefiki ve İsrail dostu olan Ürdün’ün ABD-Suudi-BAE ittifakı sonrası bölgedeki stratejik konumunu değiştirebilecek bir baskı politikasının bedelini ödemeye başladı.

Filistin meselesinin İsrail lehine tasfiye edilmesini amaçlayan Amerikan’ın hazırladığı “Asrın anlaşması” ile ilgili taslağın tarafı olmayı reddetmesine karşın başta Körfez ülkeleri olmak üzere yabancı sermayenin ülkeden çekilmesi ve ülkeye yapılan yardım akışının da yavaşlamasıyla bütçesinde ciddi açıklar vermeye başlamıştı. Bölge ülkelerdeki savaşlar nedeniyle artan mülteci akınına Katar krizi faktörü de eklenince hükümet kamu hizmetleri için daha fazla fona ihtiyaç duyduğunu iddia ediyor, bu nedenle ek gelir yasasını çıkarmak zorunda olduğunu ileri sürüyor.

Ayrıca nitekim Ürdün ekonomisi kendi başına ayakta kalabilecek imkânlara sahip değil. Yıllık bütçesinin önemli bir oranı ABD’nin ve müttefiklerinin yardımlarıyla sağlanıyor. 

Ürdün’e önemli bir yabancı para kaynağı olan UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı), dünyanın en büyük Filistinli mülteci kampı da dâhil olmak üzere on kampa hizmet veriyor.

Ürdünlülerin % 30’u UNRWA’nın sağladığı hizmetlerden ve iş imkânlarından yararlanıyor. Trump başkanlığındaki yeni ABD yönetiminin baskı politikaları nedeniyle bu kurumlarda son dönemlerde ciddi finansal kısıtlamalara gidildi.

ABD ise elindeki ekonomik kozunu Kudüs konusundaki son gelişmelerde Ürdün üzerinde bir politik baskı aracı olarak kullanıyor.

Ürdün’deki mevcut iç krizin yurtdışındaki uluslararası ve bölgesel etkileşimlerin bir yansıması olduğunu ve tam anlamıyla bir yol ayrımı olduğunu belirtmek mümkün.

Ürdün ya Amerika’nın Mısır-Suudi-BAE ile oluşturduğu ittifaka dahil olacak ya da bunun bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir. 

Ancak olaya iç ve dış nedenlerinden bağımsız olarak, bir başka pencereden bakıldığında gösterilerin barışçıl olması ve herhangi bir şiddet eylemine dönüşmemesi ciddi bir heyecan uyandırdı.

Çünkü bu kapsamda ve hükümet devirecek etkide bir eylem, Ürdün tarihindeki en önemli protestolardan biri olarak kabul ediliyor. Çünkü bölgesel kimlikleri ve her türlü alt kimliği aşan bir hareket olarak herkesi kapsıyor.

Ayrıca bu hareketlilik Ürdün halkı hakkındaki yapay olumsuz görüşü ortadan kaldırdı. Halkın demografik kompozisyonu ya da tarihsel tecrübelerle ilgili nedenlerden dolayı haklarını talep etmede yetersiz olduğuna dair “yüzeysel” imajı kırdı. Bir anlamda Ürdünlülerin kitlesel hareketlerle gerçek kimliğini keşfettiği belirtilebilir.

Barışçıl yönüyle de Arap bölgesinde yeni bir halk ayaklanması dalgasının olabileceğini, bölgedeki hareketliliğin henüz çözülmediğini ispatlayan bir kanaat oluşturdu. Çünkü Suriye, Yemen ve Libya tecrübelerinde olduğu gibi şiddet eğilimli gösterilerin sorgulanması ve bu olumsuzluklardan ders çıkarıldığı tespitleri yapılmaya başlandı. 

Halkın hak talebinin en güçlü mekanizmasının barışçıl halk eylemleri olduğu gerçeği tekrar güç kazandı. Tunus devriminin ilk devrimler dalgasına ilham kaynağı olduğu gibi, bu yönüyle Ürdün modeli bölgeye yeni sürecin ilham kaynağı olabilir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23