• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muharrem Güneş
Muharrem Güneş
TÜM YAZILARI

İran saldırısında Suudi rolü ve yansımaları

25 Eylül 2018
A


Muharrem Güneş İletişim: [email protected]

İran’ın batısındaki Huzistan (Arabistan) eyaletinin başkenti Ahvaz’da İran-Irak savaşının 30. yılı münasebetiyle yapılan askeri geçit törenine yapılan silahlı saldırı 29 kişinin ölümü ve 70’in üzerinde kişinin yaralanmasıyla neticelendi. Olayı Suudi destekli “Ahvaziyye” isimli örgüt üstlendi. İranlı üst düzey yetkililer ise intikamlarının çok şiddetli olacağı sözünü verdiler.

İran’ın bu denli bir kanlı operasyon ile vurulması durduk yere gelişen bir hadise değil. Olayın arka planında bölgesel çekişmelerin ve aktörlerin rolünü gözden kaçırmamak gerekir.

Çoğunluğu Araplardan oluşan bölge halkı İran rejimini elektrik, su gibi temel ihtiyaçların kesilmesi ve uzatılması nedeniyle yılbaşından bu yana şiddetli gösterilere sahne oluyordu. Bu gösteriler her ne kadar haklı taleplerle ortaya çıksa da Suudi Arabistan gibi İran’ın rakibi ve düşmanı olan ülkelerin desteği ve kışkırtmalarıyla farklı noktalara kayıyordu.

Aslında uzun süredir İran’ın birçok kentinde ekonomik, sosyal yaşam ve özgürlüklerin kısıtlanması gibi gerekçelerle yoğun katılımlı gösteriler düzenleniyor.

İran rejimi halkının muhalif duruşu nedeniyle kasıtlı olarak uyguladığı yanlış çevre ve su politikalarının sonucu olarak Ahvaz kenti birçok çevresel krize mahkûm edilmiştir. Oysa kent petrol ve doğalgaz rezervleri gerek yer altı kaynakları ve tarıma elverişli olmasına rağmen işsizlik ve fakirliğin had safhaya ulaştığı bir bölgedir.

İran içinde en büyük Sünni Arap nüfusunun kalesi olan Ahvaz kenti bölgesel siyasi ihtilaflar nedeniyle yoğun baskı altında tutuluyor. Rejimin bölgedeki dış düşmanlarının destekleriyle silahlı hareketlerin merkezi olduğu iddiasıyla bilinçli bir ötekileştirme politikasına tabii tutması sık sık gerilime sebebiyet veriyor.

İran yönetiminin komşu ülkelerde, özellikle de Arap ülkelerinde, Körfez’den Akdeniz sahillerine, güneyde Bab el-Mendeb Boğazı’na kadar genişleme politikası, bölge ülkelerinde ciddi rahatsızlık oluşturmakta ve başta Suudi olmak üzere haliç ülkeleri İran rejiminin devrilmesi gerektiği gibi beyanlarını gizlememektedir. 

Son yıllarda genişleme politikasıyla İran rejimi, Irak, Yemen, Lübnan, Suriye gibi ülkelerde yönetimi ya fiili olarak elinde tutmakta ya da silahlı milisleriyle ülkenin karışmasında büyük rol almaktadır.

Bu son olayda da Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne atıfta bulunarak saldırının failleriyle ABD ile İsrail arasında bir bağlantısını kuran İranlı yetkililer bu gerekçe ile geniş çaplı tutuklama operasyonları başlatılması emri verdiler.

İran rejimi “terör kurbanı” iddiasıyla bölgesel bir gerilimde atacağı herhangi bir adımı haklı çıkartmanın yolları için uygun bir sebep bulmuştur. Özellikle IŞİD’in operasyon öncesi militanlarının videosunu yayınlayarak saldırıyı üstlenmesi İran’ın azınlıklara baskı kullanma konusunda elini daha da güçlendiriyor.

Aslında İran her zaman olduğu gibi bu olaydan da kazançlı çıkmayı başaracak adımlar atmakta gayet mahirdir. Örneğin ülkedeki İranlı azınlıklara karşı adaletsizlik, baskı ve sindirme yoluyla varlıklarını inkâr etmeye devam edecek. Hali hazırda olduğu gibi bürokrasi, askeri vb. stratejik konumlar başta olmak üzere ülke yönetiminde rejim taraftarı olmayanlara hak tanımama gerekçesine temel oluşturacaktır.

İran›a karşı çıkan muhalif aktivistler bu olayı Suudi Arabistan’ın savaşı İran topraklarına taşıma taahhüdünün bir parçası olarak görürken, Suudi basını ise operasyonun İran rejiminin karizmasını çizdiği ve topraklarının artık güvenli olmadığının altını çizdi.

Şimdi asıl soru İran’ın bu olaya nasıl cevap vereceği konusu. Yemen’i işgal eden Husiler marifetiyle Suudi Arabistan’a füze atışlarının yoğunlaştırılmasından, Suudi içindeki Şii azınlıkları harekete geçirmeye kadar birçok kozu elinde bulunduruyor. Bu da Suudi-İran geriliminin bölgeyi daha fazla ve uzun süreli istikrarsızlaştırması anlamına geliyor.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23