ABD, SDG’yi kurtardığını zannetti, ama…
ABD, SDG’yi kurtardığını zannetti, ama…
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla…
*
Türkiye’nin SDG/PKK’ya 3 seçenek sunduğunu (bu yazımızda) söylemiştik; 1- Ya PKK’nın lağvedilmesi sürecine katılacaklardı, 2- Ya Şara yönetimine bağlanacaklardı, 3- Ya da öleceklerdi.
Suriye’nin meşru yönetimi ile SDG arasındaki görüşmeler petrol ve gaz sahalarının ve gelirlerinin paylaşılması konusundaki anlaşmazlık nedeniyle uzuyordu. Nihayet anlaşma sağlandı. SDG, Türkiye’nin sunduğu 2’nci seçeneğe uymak zorunda kaldı ve Şara yönetimine bağlandı. Petrol ve gaz sahaları ile askeri bölgeler tamamen meşru Suriye yönetimine bırakıldı.
Burada 2 mühim nokta var:
1- Amerika SDG’yi “kurtardı.” Zira Türkiye teröristleri gerçekten köşeye sıkıştırmıştı. Eğer PKK’nın lağvedilmesi yönündeki çağrıya uysalardı, Amerika’nın ve örgütün defalarca söylediği, “SDG, PKK’nın bir parçası değildir” sözünün yalandan ibaret olduğunu kabul etmiş olacaklardı. Yani PKK’nın uzantısı olduklarını kendileri de kabul edecekti.
PKK silah bıraksa da suçlular Türkiye’de cezalarını çekecek. Yürütülecek hukuki süreç, suça karışmış PKK’lıların devletin vereceği cezaya razı olmalarını da kapsıyor. Bu yüzden eğer PKK’nın lağvedilmesi sürecine uyacak olsalar, Türkiye’nin keseceği cezalar SDG bünyesindeki teröristleri de kapsayacaktı. Şimdilik o cezadan yırttılar.
Ferhat Abdi Şahin’de bunu düşünecek kafa yok. Onu küresel eşkıya ABD yönlendirdi. Yani bir nevi SDG’yi kurtardılar. Şimdi PKK’ya uygulanacak tarife onları kapsamayacak.
Ancak zannedilmesin ki sürecin kazananı SDG oldu… Aksine, 2’nci seçeneği kabul etmiş olmaları, onları Türkiye’nin kucağına itti.
2- Türkiye sürecin açık ara en net kazananı oldu. Çünkü ABD’nin SDG’ye 1’inci seçeneği kullandırmaması, SDG’nin Şara ile anlaşmasını sağladı. Böylece petrol ve gaz sahaları Şara’nın yani dolaylı da olsa Türkiye’nin oldu. Hem de kan dökmeden.
Bir satranç müsabakası gibi… ince ince kurgulanmış bir stratejinin eseri tüm bunlar. 3’üncü maddeyi, yani ölüm seçeneğini SDG göze alamazdı. Türkiye’nin bölgeyi onlara bırakmayacaklarını da pekala biliyorlardı.
ABD/PKK/SDG terör üçgeni böylece Türkiye’nin dediğine gelmiş oldu. Boyun eğmeye mecbur bırakıldılar. Süreç şuan olabilecek en güzel şekilde ilerliyor.
Hülasa, Türkiye SDG’ye, “Ya cezanızı çekin ya da petrol ve gaz sahalarını merkezi yönetime, dolaylı olarak bana verin” dedi. Bence mantıklı bir anlaşma.
Ayrıca SDG ile imzalanan sözleşmede, şebbiha artıklarıyla birlikte mücadele etmeye ayrıca madde ayrılması da muazzam bir detaydı…
Suriye’de toprak bütünlüğü sağlandıktan sonra mesele İsrail işgaline gelecek.
Ve minellâhit-Tevfik.