Suriye’de Erdoğan dehası ve gizli kahramanlar

Suriye’de Erdoğan dehası ve gizli kahramanlar

MUHAMMET SEYFULLAH MADEN

Allah’ın adıyla...

*

12 Aralık itibariyle Suriye fethedilmiştir. Ve bu fethin arkasında, Sayın Erdoğan’ın müthiş stratejisinin yattığını kabul etmek gerekir.

Kimsenin bu konuya değinmemesi beni biraz şaşırttı ancak Sayın Erdoğan’ın Rusya ve Ukrayna/NATO arasındaki denge politikasıyla Esed’i nasıl yalnızlaştırdığına değinmeden; Suriye’deki fethi ve Türkiye’nin dünya siyasetine etkisi hakkında doğru değerlendirme yapmak mümkün değil.

NATO POLİTİKASINA UYULDU

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya, Ukrayna’ya savaş ilan etti. ABD öncülüğünde tüm NATO ülkeleri Rusya’ya ambargo başlatırken, Ukrayna’ya ekonomik ve askeri yardım çağrıları yaptı. NATO ülkesi olan Türkiye de Ukrayna’nın yanında yer aldı. Başkan Zelensky Türkiye’de ağırlandı, Erdoğan Ukrayna’ya gitti, askeri anlaşmalar yapıldı, Ukrayna’ya SİHA satıldı... Böylece Türkiye, NATO üyesi olmanın gereğini yerine getirmişti.

Denge politikasının birinci adımıydı bu...

Ancak, dönemin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olan İbrahim Kalın, “Birileri Rusya’ya kulak vermeli” diyerek, tarihi bir açıklama yaptı ve Türkiye’nin atacağı adımların sinyalini verdi.

RUSYA’YA NEFES ALDIRAN ÜLKE

Türkiye, sorunun diplomatik yollarla çözülmesi için çağrı yapan ilk ülke oldu. Ancak aynı zamanda Batı'nın Rusya'ya yönelik ağır ekonomik yaptırımlarına karşı bir duruş sergileyerek, Rusya’nın izolasyonunu engelledi. Moskova’nın ticarete devam etmesini sağladı. Türkiye, Batı’nın Kremlin’e yönelik yaptırımlarına uymadığını belirterek, Rusya'nın finansal işlemlerini kolaylaştıran bir dizi düzenleme ve ticaret anlaşması imzaladı. Öte yandan, tüm ülkelerin takdirini kazanan Tahıl Koridoru Anlaşması ile “Türkiye dünyanın kıtlık sorununu çözdü” desek yeridir.

ARKA PLANDA YATAN STRATEJİ

Peki Türkiye’nin iki ülkeye de destek vermesinin perde arkasında ne vardı? Yalnızca Rusya’nın başta enerji imkanlarından faydalanmaya devam edip ekonomik çıkar sağlamak mı? Yoksa Türkiye’nin, dünya barışı adına önemli bir ülke olduğu algısını pekiştirmek mi?

Sayın Erdoğan’ın Ukrayna’ya askeri ve diplomatik destek vermesi, Rusya ile ilişkileri de geliştirerek devam ettirmesi, bir anlamda, iki ülke arasındaki savaşın devam etmesini sağladı. Açık konuşalım, Türkiye’nin desteği ve özellikle Tahıl Koridoru Anlaşması olmasa, Rusya bu kadar uzun süre savaşı sürdüremezdi.

Ancak NATO ülkesi olan Türkiye’nin Rusya’ya hiçbir askeri destek ver(e)mediğini vurgulamak gerek. Yani Rusya’ya diplomatik destek verse de askeri açıdan savaşın devam etmesini sağlayıp, Moskova’nın elini ekonomik açıdan güçsüzleştirdi. Çünkü hangi ekonomik anlaşmaları yaparsanız yapın, savaşa harcanan para, ülke ekonomisini altüst eder.

Akabinde Putin, Kuzey Kore’den bile asker temin edip Kim Jong-un’dan yardım istemek zorunda kaldı.

Denge politikasının ikinci adımı buydu...

Savaşın devam etmesinin hem ekonomik hem de askeri açıdan birçok zararları oldu Rusya için.

Ve tüm bu süreçte, Türkiye’nin yanı başında, varlığını iki ülkeye borçlu olan, eli kanlı bir diktatör, her şeyden habersiz, sarayında gününü gün ediyordu. İsmi, Beşar Esed.

Türkiye, İsrail terörüne karşı içeride ve sınırlarında hiçbir sorun istememesi nedeniyle Beşar Esed’e barış eli uzattı. Esed ahmağı bu elin neden uzatıldığını anlamadı. Türkiye’nin ekonomik sebeplerle kendisiyle barışmak zorunda kaldığını zannetti. Ve kendince saçma sapan bahanelerle Türkiye’nin elini sıkmadı. Erdoğan, “Esed’den ümitliyim” diyerek çağrısını son kez yineledi, bir Cuma namazı çıkışında, Hz. Ali Camii önünde. Esed yine anlamadı işin ucunun nereye gideceğini.

Şu an Türk devleti, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’a çağrı yaparak örgütü lağv etmesini isterken, aynı zamanda her gün beşer onar terörist öldürmeye, örgütün üst düzey isimlerini TSK ve MİT eliyle paketlemeye devam ediyor. Bu ne demek? Türkiye savaşsız, kansız bir barış istiyor. Barış elini uzatıyor ama o el tutulmazsa, sorunu çözmek için askeri yöntemlerden kaçınmıyor.

İşte salak Esed bunu anlayamadı...

Neticede, 2 haftadan kısa sürede, Türkiye destekli SMO/Türkmenler ve HTŞ, Esed rejimini devirdi. 12 Aralık’ta Suriye fethedildi.

Türkiye, Ukrayna’ya destek verdi, SİHA sattı, savaşa devam ettirdi; Rusya’ya diplomatik ve ekonomik destek sağladı, onu da savaşa devam ettirdi... Rusya da birçok askeri ve ekonomik kayıp yaşadı ve Esed’e destek veremez hale geldi, öyle ki kendisi Kuzey Kore’den yardım isteyecek duruma düştü. Esed de yalnız kaldı. Ve rejim düştü.

Bunu yapan Erdoğan’dır.

GİZLİ KAHRAMANLAR

Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere birçok noktada gizli kahramanları var. Bunlar MİT mensuplarımız. TSK şehitlerimizin ismini biliyoruz, cenazelerine katılıyoruz, aileleriyle acılarını paylaşıyoruz. Ancak MİT şehitlerinin ismini bilmiyor, onları tanımıyor, ailelerine destek olamıyoruz. Kemalist vesayetten arınmış, sadece Türkiye’nin menfaati için çaba harcayan bir MİT, Suriye fethinin en önemli noktasını teşkil etti. MİT mensupları bu fethin gizli kahramanıdır. Kabul etmek gerekir ki, Libya’da da MİT’in etkisi çok büyüktü. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.

Allah, şehitlerimize layık olmayı bizlere nasip etsin.

Ve minellâhi-t Tevfîk.