Ekrem’in bagajı
Ekrem’in bagajı
M. SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla...
*
2023’ün Temmuz ayı...
Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarıyla görüştü. Toplantının içeriği merak konusuydu. CHP’liler bir süre ser verip sır vermedi. Sessizliği Yılmaz Büyükerşen bozdu. Büyükerşen gazetecilere, “Özeleştiriler yapıldı” demekle yetindi.
Kısa süre sonra “özeleştirilerin” mahiyeti anlaşıldı.
Zira toplantıda yer alan isimler, dönemin İBB Başkanı olan, bugün 560 milyar liralık yolsuzluk operasyonu gereği tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarını sızdırdı.
Buna göre İmamoğlu, “Partide değişim şart” diyerek Kılıçdaroğlu’na karşı ilk isyan bayrağını çeken isim oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’na verdiği cevap da sızdırıldı; değişim söylemini ortaya atan İmamoğlu’na cevaben, “CHP’yi bilen ve bagajı olmayan birini getirin, hemen istifa ederim” dedi.
“Bagajı olmayan biri...” O güne dek duyulmayan bir söylemdi bu.
Kılıçdaroğlu’nun “bagaj”dan kastının ne olduğu hiçbir zaman açıklanmadı. Ancak tabii ki de tahminler vardı.
Taa Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan bu yana yolsuzluk iddialarıyla gündemden düşmeyen, sadece siyasette değil, “İmamoğlu İnşaat” ile de “müşterilerini dolandırdığı” ileri sürülen ve hakkında davalar açılan Ekrem İmamoğlu’nun “sırları olduğunu” ima ettiği söyleniyordu.
Çünkü bu cevabı doğrudan İmamoğlu’na vermişti. İmamoğlu’nun bagajı olduğunu söylüyordu. Onu CHP’yi bilmemekle itham ediyordu. Partinin başına geçmesine karşıydı.
*
Sonraki süreç herkesin malumu; şaibeli kurultay, para kuleleri, CHP’lilerin “İmamoğlu’nun kuklası” dediği Özgür Özel’in genel başkan seçilmesi ve daha niceleri... Parti otobüsünde gazetecilerin “genel başkana” hitaben sorduğu soruyu İmamoğlu’nun cevaplaması, Özgür Özel’in adeta “el pençe divan” durması ayrıca dikkat çeken unsurlar oldu.
Daha mühim meseleler var... Bazı gazetecilerin iddiaları, Sayın Erdoğan’ın söylemlerini de göz önünde bulundurursak, Türkiye’yi daha hareketli bir sürecin beklediğini gösteriyor.
Zira partinin gerçek genel başkanının İmamoğlu olduğu, “Özgür Özel’i vekaleten atadığı” söylendi. Yetmedi, “Özel’in de yolsuzluğun bir parçası olduğu” iddia edildi. Bu da yetmedi, “CHP’deki yeni düzene hizmet eden herkesin yolsuzlukta payı olduğu” öne sürüldü.
O yüzden panik halinde oldukları ve korkuları nedeniyle bu denli “büyük taşkınlık çıkardıkları, polisle çatıştıkları, yerli ve milli markalara karşı boykot kampanyaları başlattıkları, kendilerinden olmayan herkesi tehdit ettikleri” ifade edildi.
Başkan Erdoğan partisinin grup toplantısında, “Heybedeki büyük turp ortaya dökülmedi” dedi, hatırlayın. Yani, 560 milyarlık yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında İBB Başkanı’nın tutuklanmasından daha büyük “temizlik operasyonları” gelecek.
İşte o zaman Kılıçdaroğlu’nun “bagaj”dan neyi kast ettiği anlaşılacak.
*
Türkiye’de en temel sorun enflasyon. İktidarda AK Parti varken enflasyon patladı. Şimdi enflasyon adım adım düşerken yine iktidarda AK Parti var. Mehmet Şimşek’in geliştirdiği “acı reçete” enflasyona karşı bir çözüm olsa da vergiler vatandaşların belini büktü. Bunları kabul etmek lazım.
Kabul etmek lazım da... Bir muhalefet partisi, mevcut sorunlara somut çözüm önerilerini sunar, tavsiyeleri beğenilirse iktidara gelir. İşin raconu budur. Hatta bazı Avrupa ülkelerinde iktidardaki partiler, muhalefetin çözüm önerilerini hayata geçirir ve işe yararsa vatandaşlar o önerileri sunan insanları iktidar yapar.
Bizim muhalefet partisinin başında, “Seçilirsek çiftçilere bedava traktör vereceğiz” diyen, seçildikten sonra da, “Ya biz traktör veremeyiz, onu kampanya etkili olsun diye söyledik” diyen enteresan bir canlı türü var. Şimdi de halkı sokağa dökmekle meşgul.
Anketlerde halka soruyorlar; “Türkiye’nin en büyük sorunu nedir?” Vatandaş, “Ekonomi” diyor. Yine soruyorlar; “Peki ekonomiyi kim düzeltir?” Vatandaş, “AK Parti” cevabını veriyor.
İşte CHP, Türkiye’yi böyle bir tabloya sokmayı başarmış beceriksizler yuvası ve skandallar kümesi haline geldi.
Kurulduğu günden bu yana milletin başına çorap örmekten başka iş yapmadı bu parti. Vatandaş da Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği “bagajı” CHP’nin kafasına geçirip hak ettiği dersi vermek zorunda...
Hoş, demokrasiye geçildiğinden beri tek başına iktidar olamayan bir parti bu. Ancak AK Parti’ye kırılıp bunlara oy vermek... “O bagajı benim kafama geçirin, razıyım” demekten farksız!..
Ve minellâhi’t-Tevfîk.