Suriye devrimi ve Esad’sız geçen “1 yıl”
Suriye devrimi ve Esad’sız geçen “1 yıl”
MEHMET KOÇAK
8 Aralık 2024 tarihi bize; Suriye halkının ‘Esad diktatörlüğü’ne karşı başlattığı özgürlük arayışının 13 yıl süren mücadelesinin sonucu elde edilen büyük zaferi hatırlatıyor.
Diğer bir ifadeyle, 8 Aralık 2024 denince; 61 yıl süren despotik ‘Esad Hanedanlığı’ ve onun Baas rejiminin kanlı izlerini, bir ülkenin hafızasına kazınmış derin acıları velhasıl tarihin utanç arşivine düşen binlerce insanın sessiz çığlığı aklımıza gelir.
Kısacası, 8 Aralık 2024 tarihi “zalim Esad Hanedanlığına karşı malum Suriye halkının elde ettiği zaferin adıdır.”
Suriye halkı bugün, büyük yıkım, zorunlu göç, acı ve gözyaşı dolu o iç savaşın sonunda, despotik Esad ve onun getirdiği faşist Baas rejiminin çöküşüyle kazanılan o büyük zaferi kutluyor.
Yıl dönümü vesilesiyle Şam’dan İdlib’e, Hama’dan Lazkiye’ye yüz binlerce Suriyeli meydanları doldurdu. “Özgür Suriye” sloganları atan halk, hem kaybettiklerini anıyor hem de yeni döneme olan umutlarını dile getiriyor.
*
Dera’dan Şam’a taşınan zafer…
15 Mart 2011’de Dera’da başlayan onurlu başkaldırı, şanlı direniş sonucu Suriye’de Esad Hanedanlığının 61 yıllık mezaliminin son diktatör Beşşar Esad’ın ülke dışına kaçışıyla (8 Aralık 2024) elde edilen zaferin üzerinden bir yıl geçti.
Şam yönetimini devralan ve geçici yönetimin başına getirilen o şanlı direnişin öncüsü Ahmed el Şara, ülkesini yeniden inşa etme adına geçen bir yıl içinde tarihi politik hamleler gerçekleştirdi.
Bağımsız ve dengeleyici bir çizgiyi benimseyerek başlattığı girişimler sayesinde küresel düzeydeki yaptırımların kaldırılmasını sağlayan, Ahmed el Şara, 58 yıl sonra BM’de konuşan ilk Suriye lideri oldu.
Dünya siyasetini yönlendiren ülkelerle yeni ilişkilerin kurulması ayrıca ülkeye yabancı sermayenin gelmeye başlaması o yeni ilişkilerin bir sonucudur.
Hatta, Ahmed el Şara liderliğinde kurulan yeni Suriye yönetimi, iktidara gelmesinin hemen akabinde savaşın oluşturduğu siyasal, toplumsal ve kurumsal tahribatı onarmayı amaçlayan bütüncül bir meşruiyet inşa süreci ile ‘yeni bir Suriye’ başarısına imza attı.
Ancak Ahmed el Şara, Suriye’yi sıfırdan yeniden inşa etme adına belli konularda önemli sonuçlar elde etmiş olsa da; Suriye maalesef hâlâ istikrara kavuşmadı veya kavuşturulamadı.
Bunun en önemli sebepleri ise istikrarlı güçlü bir Suriye istemeyen dış güçlerin açık- gizli müdahaleleriyle karşı karşıya olduğu bir dönemi yaşıyor olmasıdır.
*
Şara, gelecek adına güven veriyor.
Ülkenin bölünmez bütünlüğünü hedef alan iç ve dış tehditler, işsizlik, ekonomik sorunlar ve bürokraside yaşanan zorluklar, Suriye’nin en büyük sorunlarının başında gelmektedir.
Ahmet el Şara yönetimi, Suriye’nin ekonomik çöküşünün yapısal köklerinden elbette sorumlu değildir. Zira Şara ve yönetimi ekonomik çöküşün nedenleri on yıllardır süren Baas rejiminin yolsuzluk, savaş ve kötü yönetiminin sebep olduğu büyük enkazı ve kurumlarıyla yok olmuş devleti devralmıştır.
Unutulmasın ki, Suriye hâlâ çok yönlü iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır.
ABD destekli Siyonist İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları, Kürt, Dürzi kesimler içindeki ayrılıkçıları, İran ise eski rejim kalıntılarının öncülük ettiği Alevi kesim içindeki ülkeyi bölme faaliyetlerine desteklerini sürdürmektedirler.
Ancak, tüm zorluklara ve dikkat çeken olumsuzluklara rağmen ‘1.Yıl’ devrim kutlamaları adeta bir bayram havasında geçiyor olması, Ahmed el Şara öncülüğündeki Şam yönetimine olan güven ve desteğin devam ettiğinin bir ifadesidir.
Çünkü, Şara’nın sorunları çözmedeki kararlılığı güven veriyor.
Cumhurbaşkanı Şara ve yönetimi tüm sorunların üzerinde gelme adına mezhepsel ve etnik parçalanmaya karşı üniterlik ilkesi etrafında şekillenen bir siyasal vizyonu ısrarla takip etmesi, etnik ve mezhebi ayrılıkçılar dışındaki halkın kahir ekseriyeti tarafından takdir edilmektedir.
Bugünhem Şara’nın ve hem de Suriye’nin varlığını koruyor olmasında, hiç şüphesiz Başkan R. Tayyip Erdoğan’ın her zaman ve her yerde devam eden büyük desteğinin önemli payı vardır.
Çünkü, Başkan Erdoğan, Suriye’nin yanında tüm bölgenin barış, huzur ve güvenliğinin kapsayan bir misyon ve vizyonu tahkim etmeyi hedefliyor.