• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Bir yanda savaş hazırlığı diğer yanda korku ve panik!

20 Aralık 2025
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Bir yanda savaş hazırlığı diğer yanda korku ve panik!

MEHMET KOÇAK

Almanya, Fransa, Avusturya, Lüksemburg ve İsviçre’den oluşan Avrupa programım kapsamında değişen ekonomik ve siyasi dengeler ile başlatılan savaş hazırlığının ne anlama geldiğini, değişen şartlar içinde hem Avrupa, hem de Alman halkı nezdindeki yansımalarını araştırdığım çalışmalarımda ve gerçekleştirdiğim temaslar sonunda gördüm ki, Avrupa savaş korkusu ve güvenlik endişelerini en yüksek derecede yaşıyor. 

Daha doğrusu Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin savaşa hazırlıkları devam ederken, Avrupalılar ise savaş korkusu ve güvenlik kaygılarıyla sarsılmış durumda.


Avrupalı siyasiler ve stratejik uzmanlara göre Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi ve bölgesel istikrarsızlıklar nedeniyle, ABD, Avrupa’yı savunma ve enerji gibi konularda zor durumda bıraktı ve de bırakıyor. 

Avrupa başkentlerindeki kulislerdeki siyasi aktörler; ABD’yi Ukrayna krizine yönelik çözüm arayışları konusunda Avrupa’yı devre dışı bırakmak ve Avrupa’yı kendi savunmasını daha fazla üstlenmeye zorlamakla suçluyor. 

Ayrıca, Avrupa’nın Rusya ile doğrudan bir çatışma ihtimaline karşı Avrupa ülkeleribir yandan savaş hazırlığını sürdürürken, diğer yandan ise Almanya ve Avrupa değişen askeri doktrinin, ekonomiye verdiği zararın telaşını yaşıyor.



ABD’nin dışlayıcı, dayatmacı ve baskıcı politikaları Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlama ve ABD’ye bağımlılığı azaltma arayışına yöneldiği açık bir şekilde görülmektedir.

Güvenlik ve savunma konusunda ABD’ye sonsuz güven duyan Avrupalılar, bugün ise o aşırı güvenin ağır bedelini ödüyor denilebilir.

Savunma harcamaları ve yeni bir ordu düzeni oluşturmanın yüksek maliyeti Avrupa genelinde ekonomi açısından yeni zorluklar getirdi. Bu durum, düşük gelirlilere destek amacıyla yapılan bazı sosyal yardımların kesilmesinin çeşitli halk katmanlarında geçim sıkıntısını beraberinde getireceği endişesi var. 

*



“Türkiye’siz bir güvenlik senaryosu mümkün değil”

Avrupa ülkelerinde siyasiler ve medya üzerinde yaptığım okumalar bana Avrupalıların Türkiye bakışında önemli bir değişimin olduğu izlenimini verdi.

Avrupa’nın güvenliği ve savunması için Türkiye’nin stratejik konumu, güçlü savunma sanayisi ve jeopolitik rolü nedeniyle vazgeçilmez olduğu Avrupalı stratejistler ve savunma bakanları tarafından sıkça dile getiriliyor olması benim izlenimlerimi doğruluyor.


Nitekim, Türk sanayisinin insansız sistemler, mühimmat ve modernizasyondaki yetkinliği, Avrupa’nın kabiliyet açığını kapatmada önemli görülüyor. Bu gerçekten hareketle Türkiye ile işbirliğine özel bir önem vermeye başlayan Avrupalı siyasiler, hem maliyet hem de operasyonel verimlilik açısından bu işbirliğini bir zorunluluk olarak görmektedirler.

Çünkü, Türkiye’nin savunma sanayisindeki artan rolü, Avrupa tarafından yakından takip edildiğini ve Türkiye’nin Avrupa savunması için tamamlayıcı olacağı görüşü hakim. 

Avrupa basınında Türkiye’nin sadece bir ortak değil, aynı zamanda stratejik bir zorunluluk olduğu şeklinde yer alan yorumlar ise dikkatimi çekti.



Zira, Türkiye, Doğu ve Batı arasında bir köprü görevi görüyor ve bölgesel istikrarın sağlanmasında kilit role sahip olmanın ötesinde yeni dünya düzeninde Türkiye, küresel dengeleri etkileyen önemli bir aktör konumundadır.

Önemle ifade etmek isterim ki, Avrupa, Türkiye’ye muhtaç olduğu gibi Türkiye  de siyasi istikrar, ekonomik işbirliği bakımında Avrupa’ya muhtaç.  


Unutulmasın ki, bazı olumsuz politik tavırların yanında çoğunluğu Almanya’da olmak üzere Avrupa’da yaşayan 6.5 milyon Türk topluluğunun varlığı ve tarihin derinliklerinden gelen kültürel bağlar ile stratejik ve tarihi ortaklıklar söz konusudur..

Yeni ilişkilere hazırlanıldığı bu süreçte Alman ve AB yönetiminin karar vericileri olan siyasilerin olumlu açıklamaları inandırıcı olması adına somut adımlar atmalı.

Öncelikli olarak, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ile Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konularında Almanya ve AB, Türkiye’ye karşı takınılan yanlış politik tavırlardan vazgeçmeli. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23